Hrant Dink soruşturmasında kritik kırılma noktaları

BAŞBAKANLIK Teftiş Kurulu (BTK) ile İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu, Hrant Dink’in öldürülmesi öncesinde gelen suikast istihbaratıyla ilgili önlem almayan Emniyet görevlilerinin sorumlulukları konusunda taban tabana zıt tutum alırlarsa ne olur?

Haberin Devamı

Bu soruya yanıt verebilmek için, teftiş sürecinin bundan sonraki seyriyle ilgili başlıca dönemeç noktalarına bakmamız gerekiyor.

PROF. ATALAY’IN ATACAĞI İMZA


Teftiş süreci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in 25 Nisan 2007 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği “Devlet birimlerinin suikasta ilişkin istihbaratı vardı, ama cinayeti önlemek gereken yapılmadı” şeklindeki şikayet mektubuyla başladığı için, devlet adına aileye verilecek resmi yanıt önümüzdeki önemli bir dönemeci oluşturacak. Aile, yanıtı bekliyor.

Bu noktada dünkü yazımızla ilgili bir düzeltme yapmamız gerekiyor. Yazıda, İçişleri müfettişlerinin incelemesinin “sonuçlandığını” yazmıştık. Bu aşamada incelemenin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü açısından her ikisi de “aklanarak” sonuçlandığı, ancak teftişin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne dönük bölümünün henüz noktalanmadığı anlaşılıyor.

Haberin Devamı


Sonuçta, önümüzdeki günlerde incelemenin İstanbul ayağı da tamamlandıktan sonra rapor son halini alacak ve İçişleri Bakanı Prof. Beşir Atalay’a gidecek. Bakanın önünde bulacağı raporda, Emniyet’in İstihbarat Başkanlığı ve Trabzon birimlerinin aklanmış olacağı kesin. Bilinmeyen, İstanbul Emniyeti için nasıl bir kanaat belirtileceği.


Rapor masasına konduğunda bakanın bir karar vermesi gerekiyor. Önüne gelen sonuçlara onay da verebilir, incelemeyi yetersiz de bulabilir. Prof. Atalay’ın burada atacağı imzanın Hrant Dink soruşturmasının akıbeti açısından çok kritik önemde.

DİNK’İN AVUKATI SÜRECE GÜVENMİYOR


Varsayalım ki, bakan onay verdi. Bu durumda incelemenin sonucunun muhtemelen bakanlık tarafından aileye bildirilmesi gerekecek. Tam bu noktada Dink ailesi önemli bir hukuki araca sahip: Devlet memurlarıyla ilgili teftiş raporlarına itiraz yeri olan Danıştay’a gitmek...

Ailenin avukatı Fethiye Çetin, dünkü sohbetimizde “incelemenin sonucu bize henüz tebliğ edilmedi. İstanbul’a dönük inceleme sürüyormuş. Tebliğ edildiğinde Danıştay’a itiraz edeceğiz. 10 gün içinde itiraz hakkımız var. Elbette bu hakkımızı kullanacağız” diye konuştu.

Haberin Devamı


Danıştay, yaptığı incelemede ailenin itirazını haksız bulduğu takdirde konu bu cephede kapanabilir. Haklı bulduğu takdirde ise dosya Danıştay tarafından Ankara’daki Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilir ve böylelikle konu adli yargıya intikal etmiş olur.


Fethiye Çetin, devlet görevlilerinin kusurları konusunda yürümekte olan soruşturmalardan sonuç alınabileceği hususunda en ufak bir umut taşımıyor. Çünkü teftiş sistemine güvenmiyor Çetin ve şöyle diyor: “Bu teftişlerle bir yere varılamayacağı çok açık. Bu dosyaların müfettişler değil savcılar tarafından yürütülmesi lazım. Çünkü müfettişler bağımsız ve tarafsız değiller, hepsi siyasi otoriteye bağlı çalışıyor. Soruşturmalar da şu ana kadar zaten sorumluları ortaya çıkarmak için değil, ne yazık ki memurları korumak ve dosyaları kapatmak için yürütüldü.”

Haberin Devamı

BÜTÜN YOLLAR AİHM’YE ÇIKIYOR


Fethiye Çetin’in stratejisi, bir şekilde teftiş dosyalarının Savcılığa intikal etmesini sağlamak. Savcılık devreye girdiği noktada BTK ile İçişleri Müfettişleri arasındaki görüş ayrılıkları da zaten doğrudan yargının karar vereceği bir menzile girecek.

Dink ailesinin bir başka beklentisi, Strasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. (AİHM) Aile, geçen dönemde Trabzon, İstanbul ve Samsun Emniyet Müdürlükleri ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nın cinayetteki kusurlarını konu alan iddiaları idari yargıya götürdü ve açılan 4 ayrı davayı da kaybetti. Dink ailesi, bunun üzerine AİHM’de 4 ayrı şikayette bulundu. AİHM’ye verilen dilekçeler, ilgili devlet birimlerinin Hrant Dink’in öldürüleceğini bildikleri halde önlem almayarak kendisinin yaşam hakkını ihlal ettikleri, ayrıca cinayette kusuru bulunan devlet memurlarının ortaya çıkartılmasının engellendiği iddialarına dayanıyor.

Haberin Devamı


Sonuçta, müfettiş raporları ne derse desin, Dink cinayetinde devlet görevlilerinin sorumluluklarıyla ilgili konuların nihai olarak karara bağlanacağı yer eninde sonunda Strasbourg olacak gibi gözüküyor. 

Yazarın Tüm Yazıları