Hoş geldin Afrika Rönesansı

Boğaziçi Üniversitesi'nde ‘‘Afrika Rönesansı’’ başlığı taşıyan duygu yüklü bir konuşma yapan Zuma, ülkesinin tarihini anlatırken esasında tüm kara kıtayı anlatıyor. ‘‘Tüm kıtaların arasında en sancılı geçmişe sahip olan Afrika'dır’’ diyor.

Geçenlerde İstanbul'da yapılan Avrupa Birliği ve Dünya Liderliği konferansında dinlediğim Avrupa Koleji profesörlerinden Robert Picht, Avrupa'nın uzun ve trajik olaylarla yüklü tarihinden aldığı derslerle birliği oluşturduğunu söylüyor.

Yüzlerce yıl süren din savaşları, birinci ve ikinci dünya savaşlarını, soykırımı biliyoruz elbet. Ama bir de sömürgecilik dönemi var ki, yaraları günümüzde kapanmamış, bedeli hálá ödeniyor.

Meselá, Fransız tarihçi Marc Ferro ve 21 tarihçinin kaleme aldıkları 840 sayfalık ‘‘Sömürgeciliğin Kara Kitabı’’nda terörizmin de bedellerden biri olduğu iddia ediliyor.

Neden durup dururken sömürgecilik?

Konuyu gündeme getiren kişi, hafta ortasında önce Ankara ve İstanbul'u ziyaret eden Güney Afrika Başkan Yardımcısı Jacob Zuma.

Boğaziçi Üniversitesi'nde ‘‘Afrika Rönesansı’’ başlığı taşıyan duygu yüklü bir konuşma yapan Zuma, ülkesinin tarihini anlatırken esasında tüm kara kıtayı anlatıyor.

‘‘Tüm kıtaların arasında en sancılı geçmişe sahip olan Afrika'dır’’ diyor.

‘‘Önceleri dünyanın en büyük esir pazarıydı. Ama sömürgecilik dönemi tutsaklıktan da beterdi. Çünkü, kardeşlerimiz, yakınlarımız bizden kopartılıp alınsalar da neticede topraklarımızda bildiğimiz gibi yaşıyorduk. Sömürgecilikte bedenlerimiz dışında her şeyi kaybettik. Her şey elimizden alındı.’’

Jacob Zuma, Afrikalıların uygarlık adına İngilizce, Portekizce, Fransızca, Almanca konuşmak ve düşünmek zorunda bırakıldıklarını anlatıyor.

‘‘Varlığımızın özü bizden alınırken, kültürümüze barbar denildi’’ diyor.

Afrikalılar adına hep başkalarının konuştuğunu söyledikten sonra sözü ‘‘Afrika Rönesansı’’na getiriyor.

Peki nedir ‘‘Afrika Rönesansı’’?

‘‘Tüm bir kıtanın yeniden şaha kalkması. Afrika halkının kimliğine, kültürüne, onuruna sahip çıkması. Siyasi ve ekonomik kararlarda söz sahibi olması.’’

‘‘Afrika Rönesansı’’ işte bunları içeriyor.

Zuma, Avrupa Birliği modelinden örnek alınarak kurulan Afrika Birliği'nin misyonunun rönesansı başlatmak ve devam ettirmek olduğunu söylüyor.

Fas dışındaki tüm Afrika ülkelerinin üye olduğu birliğin başkanı 2003 yılı başından beri Mozambik. İlk başkan olan Güney Afrika birliğin anahtar ülkelerinden .

Zuma konuşmasını son derece anlamlı sözlerle bitiriyor.

‘‘Rönesansı tek başımıza gerçekleştiremeyiz. Başta Avrupa, gelişmiş ülkelerin desteğine ihtiyacımız var. Bu onların sorumluluğu zaten. Zira gelişmişliklerinin kaynağı bizleriz, yani yıllarca sömürülen ülkeler.’’

Zuma bir anlamda diyor ki ‘‘Bizden aldıklarınızı artık geri vermek zamanı geldi.’’

Ben de diyorum ki ‘‘Hoş geldin Afrika Rönesansı’’.
Yazarın Tüm Yazıları