Hollanda Anne Frank’ı hatırladı Ankara Názım Hikmet’i unuttu

ALMANYA’nın en çok satan gazetesi Bild’in 6 Ekim 2004 tarihli nüshasının üçüncü sayfasında bir haber yayımlandı.

Hollandalılar Anne Frank’ı vatandaş yapmak istiyorlar.

Türkiye’de çoğumuz Nazizmin vahşetini küçük bir çocuğun duyarlı kaleminden yansıtan Anne Frank’ın Hatıra Defteri’ni okuduk.

Anne Frank’ın (1929-1945) ölümünden 60 yıl sonra Hollandalılar, onu vatandaş yapmak için yasa değişikliğini düşünüyorlar.

O bir mülteci olarak Hollanda’ya sığınmıştı, 11 Nisan 1944 tarihli güncesinde; ‘Hollandalı olmak istediğini, bu ülkeyi, bu dili sevdiğini, bunu da Kraliçe’ye bildireceğini’ yazmıştı.

Olay nasıl başladı?

Bir televizyon kanalının düzenlediği En Büyük Hollandalı Kimdir yarışma listesinde 1929 Frankfurt doğumlu, 1933 yılında Nazi terörü yüzünden ailesiyle birlikte Amsterdam’a iltica eden Anne Frank’ın da adı vardı. Oysa bu listede yer almak için Hollanda vatandaşı olmak gerekiyordu. Göçmen Bakanlığı vatandaşlığın ona verilebilmesi için yasa değişikliği gerekeceğini açıkladı, 150 milletvekilinden oluşan parlamentonun üçte ikisinin eğilimi, vatansız ölen Anne Frank’ın vatandaş yapılması için olumlu oy vermek.

Zaten, diyorlar, o Hollandalı olmak istediğini açıklamıştı.

Almanlar ise, o bizim vatandaşımız, diye bu öneriye karşı çıkıyorlarmış.

* * *

ANKARA ise Názım Hikmet’i unuttu.

Vatandaşlık konusundaki yazılar, hatırlatmalar, kampanyalar durdu.

Bir Alman vatandaşı Hollanda’ya sığınıyor, onu vatandaş yapmak istiyorlar.

Názım Hikmet Türk vatandaşıydı, vatandaşlıktan atıldı, herkes affedildi, o asla, eserleri kendi dilinde yıllar sonra basılabildi.

Artık onun vatandaşlığa alınması için yeniden girişimlere başlamalıyız, ille de mezarının buraya getirilmesini şart koşmuyorum, bunda ısrar etmiyorum, ancak vatandaşlık gibi doğal hakkın ona verilmesini herkesin istediği kanısındayım.

Taha Toros’a gitmiştim geçen hafta, Názım Hikmet’le ilgili önemli belgeler gösterdi, bir kitap hazırlıyor.

O belgelerin ışığında bir gerçeği tekrarladı: Onu affedeceklerdi ama korktular. Şiirden korkanlardan korkmayalım. Bursa Hapishanesi’nde çalışırken bile onunla insanların nasıl uğraştığını, dokumacılıktan kazandığı paraya bile el koymak için yapılanları okuyunca -bunlar resmi belgelerdir- utandım.

Hollanda Parlamentosu gibi Türkiye’de TBMM’nin de aynı duyarlılığı göstermesini bekliyorum. Bir Türk şairi Türk vatandaşı değil. Bir ayıp giderilecek.

* * *

SİZE iki kitap tavsiyesi:

Anne Frank’ın Hatıra Defteri ve Názım Hikmet’in Şiirleri.

Vatan hasretini, gurbette yaşamanın ne olduğunu öğrenebilmeniz için.

Milletvekillerini etkileyeceğinden kuşkum yok.
Yazarın Tüm Yazıları