Hiçbir zaman giremeyeceğimiz liste

THE NEW YORK TIMES’tan (1) bir makaleyi kesikler dosyamda buldum.

Haberin Devamı

İlgi çekici bir konu, üstelik istatistiklerle belgelenmişti.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde, o ülkelerin başkentlerinde yapılan bir araştırmada, operayı en çok seven ülkeler ve başkentler üzerine bilgi var.
Bu yazıyı okuduktan sonra, elbette operanın Türkiye’deki durumunu düşündüm, seyirci ilgisini şöyle bir gözden geçirdim.
Türkiye’nin çeşitli kentlerinde Devlet Opera ve Balesi var ve çoğunlukla da salonlar doluyor, Atatürk’ün çoksesli müziğe verdiği önemi, cumhuriyet rejiminin seçtiği çoksesli müzik devrimini düşündüğümüzde, bu ilginin yıllar içinde oluştuğunu görüyoruz. İlk operayı Atatürk’ün ısmarladığını -Adnan Saygun’un Özsoy operası- anımsayalım.
Opera için devlet desteğinin şart olduğunu belirtelim. Çünkü kendi başına bu kurumlar yaşayamaz, bütün dünyada yerel yönetimler ve özel sponsorların katkıları dışında devletin de katkısı mutlaka oluyor. Yeni yasayla hiç kuşkusuz devletin desteğini çekeceğini düşünmüyorum, yoksa o kurumlar çöker.

* * *

Haberin Devamı

STEPHEN HEYMAN’ın OperaBase direktörü Mike Gibb’in verdiği bilgiyi ileten yazısından yararlanarak bu yazıyı yazdım.
Yazıda dünya ölçeğinde bazı rakamlar veriliyor.
Makalenin başlangıç cümlesi, sonraki satırların habercisi:
Bazı ülkeler operayı çok sever. Bu ülkelerin başında Almanya gelir.
Geçen sezon, Birleşik Amerika, Rusya, Fransa, İtalya’daki opera temsillerinin toplamı, Almanya’daki icra edilen opera sayısına yaklaşamıyor. Hemen hemen Almanya’nın bütün kentlerinde opera salonu var. Opera hâlâ gelişimini, ilerlemesini Almanya ve Avusturya’da gerçekleştiriyor. Genç kuşaklar da geleneği sürdürüyorlar. Operalar her yıl repertuvarlarını tazeliyorlar. Çünkü o ülkelerde opera, kültürün önemli bir parçası, ona müzelik bir parça olarak bakılmıyor. Bu her ülkede rastlanılan özellikler değil. Madrid’den örnek verelim. Teatro Real 1990’da yenilenmeye girdi, henüz bitmedi, ondan beri 172 temsil yapabildiler. İspanya’daki mali krize ilaveten, kültür yatırımlarından alınan vergi de artırılınca, bu sonuç ortaya çıktı. Aynı durum, aynı gerekçe New York City Operası’nı da iflasın eşiğine sürükledi. Yazarın belirttiğine göre bu düşüş gelecekte de sürecek.
V rakamları okuyun (2):
2012-2013 istatistiklerine göre en çok opera performansı gerçekleşen ülkeler
1) Almanya: 7230 performans,
81 milyon 758 bin izleyici.
2) ABD: 1730 performans,
308 milyon 746 bin izleyici.
3) Rusya: 1441 performans,
141 milyon 927 bin izleyici.
4) Fransa: 1288 performans,
65 milyon 822 bin izleyici.
5) Avusturya: 1252 performans,
8 milyon 356 bin izleyici.
6) İtalya: 1162 performans,
60 milyon 419 bin izleyici.
7) İngiltere: 1023 performans,
62 milyon 042 izleyici.
8) Çek Cum.: 863 performans, 10 milyon 675 bin izleyici.
9) İsviçre: 795 performans,
7 milyon 786 bin izleyici.
10) Polonya: 619 performans,
38 milyon 192 bin izleyici.

Haberin Devamı

2012-2013 istatistiklerine göre en çok opera performansı gerçekleşen şehirler
1) Viyana: 578 performans,
2 milyon izleyici.
2) Berlin: 523 performans,
3 milyon 44 bin izleyici.
3) Paris: 437 performans,
10 milyon 20 bin izleyici.
4) Moskova: 424 performans,
10 milyon 56 bin izleyici.
5) St. Petersburg: 377 performans, 4 milyon 88 bin izleyici.
6) Prag: 374 performans,
1 milyon 25 bin izleyici.
7) Londra: 344 performans,
8 milyon 28 bin izleyici.
8) Hamburg: 335 performans,
1 milyon 77 bin izleyici.
9) Budapeşte: 331 performans,
2 milyon 52 bin izleyici.
10) New York: 299 performans, 18 milyon 22 bin izleyici.

(1) İnternational New York Times, 13 February, 2014.
(2) Kaynak, OperaBase.com

Yazarın Tüm Yazıları