Her parti kendi hırsızını yaratır

GEÇEN yılki seçimlerden çok önceydi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde imar yolsuzluklarına ve usulsüzlüklerine ilişkin çeşitli söylentiler çıkmıştı.

AKP kendi içine kapanık olduğundan bu üyelerden dışarıya bir ses çıkmıyor; aksine CHP’li üyeler arasında türlü çeşitli iddialar ortaya atılıyordu.

Çünkü CHP kendi kendinin ’kurt’uydu.

AKP’nin İmar Komisyonu’ndan geçirdiği dosyaların sayısı giderek artarken, CHP’liler de bir-iki dosya ile ’pay’ almaya çalışıyorlardı.

Böylece karşılıklı olarak ödeşiyorlardı.

Nitekim o dönemlerde Büyükşehir Meclisi’nde CHP’li Hüseyin Sağ gibi bu durumdan şikáyetçi olan isimler; iş merkezi, özel okul, hastane planlarında aşırı yoğunluk içeren imar değişikliklerine karşı çıkıyordu. ’Yaramaz çocuk’ muamelesi ile partisi içinde hedef gösteriliyordu.

Nitekim o günlerde CHP grup başkanı, partisindeki bazı ’çatlak’ seslere karşı, "Kimse bana Kadir Topbaş için usulsüzlük yapıyor, dedirtemez. Kendisi dürüst, namuslu ve tam bir İstanbul beyefendisi" diyordu.

Gözle görülür bir ’işbirliği’ dikkat çekiyordu.

Grup Başkanvekili Kemal Akar’ın buna benzer ’yumuşak’ sözlerine karşılık AKP’liler, İstanbul için iktidar ve muhalefetin kardeşçe çalışıldığına vurgu yapıyorlardı.

Yani İmar Komisyonu’ndan gelen dosyaların sayısı giderek artıyordu; son hesaba göre bunların sayısı 4300’ü bulmuştu.

Örneğin, iktidar partisi AKP, bir toplantıda 8 dosya geçirirken, CHP’ye de ’kontenjan’dan bir-iki dosya düşüyordu.

YAVŞAK İŞLER

CHP
Genel Başkanı Baykal, 1.5 yıl kadar önce İstanbul’a geldiğinde havalimanında kendisini karşılayan o zamanki CHP İl Başkanı Şinasi Öktem, (Şimdi İstanbul milletvekili, ancak sesi sedası pek çıkmıyor) bazı il yönetim kurulu üyeleri ve belediye meclis üyelerinden bir gruba çıkışıyordu:

"İstanbul’da yavşak işler oluyormuş!.."

Baykal sözlerini nedense fazla açmadı; ama lafın nereye gittiği belliydi.

Bu çıkıştan sonra CHP grubu bazı dersler aldı ki, imar dosyalarını daha titiz gözden geçirmeye başlıyordu.

Hüseyin Sağ, haksız gördüğü bazı dosyalara karşı çıkmaya devam ediyordu.

2004 yerel seçimlerine dönelim... Bir belde belediye başkanı görevine henüz başlamış, kadrosunu oluşturmaya çalışıyordu ki, ilden bir telefon geldi:

"İmar konusunda zorlanmaman için sana tecrübeli bir belediyeci arkadaşı göndereceğim."

Eski bir meclis üyesi olan ’partili’, beldede imar işlerinden sorumlu başkan danışmanı olarak görevlendirildi.

Deniz kıyısındaki beldede, ’cemaatçi’ olarak bilinen bir grup villalar yapıyordu. Tabii ki imar sorunları vardı.

Dürüst bir kişiliğiyle tanınan belediye başkanı, altı ay sonra ilden gönderilen ’belediyeci’nin, ilgili firmadan 2.5 milyon dolar rüşvet istediğini öğrendi ve kendisini hemen kapı dışarı etti.

İldeki üst düzey politikacının kendisine ’hırsız’ gönderdiğini çok sonra öğrenen başkanın, bundan sonra il yönetimi ile ilişkileri koptu ve 25 yıllık partisinden ayrılmak zorunda kaldı; hem de ağlayarak...

ADAYLARI KİM BELİRLİYOR

İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi adayları nasıl tespit ediliyor?

Bu CHP açısından sosyal demokrat bir partiye yakışmayacak bir durumdur.

Hiçbir başkanın kendi kadrosunu tespit edebilme imkánı yoktu.

Çünkü, aday listesi Genel Merkez’de, Genel Sekreter Önder Sav’ın başkanlığındaki bir komisyon tarafından belirleniyordu.

Ankara’da da öyle, İstanbul’da öyle oldu; diğer illerde de...

Çoğu ilkokul mezunu kişilerin arasına birkaç tane de göstermelik üniversite mezunu yerleştirilmişti.

(Yerel yönetimlerle ilgili yazılarımıza devam edeceğiz.)

Aytaç Durak’a bir AKP’li mi tuzak kurdu

ADANA Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak hakkında, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ın durumu sonrasında ’siyaset kurtları’ durumu 1-1 yapmak istediler ya... Eşine ait arazide imar değişikliği ile rant elde ettiği ileri sürülen Durak, 2004 seçimlerinde yaptığı ankette vatandaşlara "Hangi partiden aday olmalıyım" sorusunu yöneltmiş, cevap ’AKP’ çıkmıştı.

Zaten AKP’nin gönlü de Aytaç’tan yanaydı. Peki hakkındaki ’imarla’ ilgili son iddiaların arkasında ne var? Aytaç Durak’a sorduk bunları; dedi ki:

"Bu olaylar her seçim arifesinde çıkartılır. 23 yıl önce alınan bir gayrimenkulün değerinin 20-25 kattan fazla olması doğal. Yeni Adana bölgesi, o yıllarda kıraç tepelikti; kocaman bir şehir kuruldu, değerlendirildi. Şehrin gözdesi oldu. Plan değişikliği yaptı diyorlar; orası eskiden plansız bir yerdi tabii... Bunlar gazete sütunlarında tartışılacak, abartılacak konular değil. İmar konularını bilmek gerekiyor; iddiayı ortaya atanlar bunları bilmez; maksat vardır arkasında."

ANLAMLI YANITLAR

Durak
müfettiş istediğini söylüyor. Soruyoruz:

- Bu haberle ilgili bilgilerin Adana’daki bir internet sitesi kaynaklı olduğu söyleniyor. Peki bu siteyle AKP İl Genel Meclisi üyesi Naim Yalçınel’in bir ilgisi olabilir mi? Bu kişi ’Milli Görüş’çü olarak biliniyormuş

- No comment...

- Size danışman olamayan bir kişi varmış; belediyenin fırınına katkı maddesi olarak patates unu ve zeytin fidesi satmak istemiş.

- No comment...

- Sizin AKP’den kaçırılıp başkan adaylığı bize kalsın diyenlerin bir oyunu mu var bu olayda?

- No comment...

Belediye seçimlerinde AKP’de büyük çatırtı kopacak demek ki...

Zar, ar ve kar

"BU kumarbaz millete göklerden zar yağacak.

Bu utanmaz millete bekle ki ar yağacak.

Bu kudurmuş gidişe bir dur diyen olmazsa;

Anana selam söyle yakında kar yağacak!"

(Merhum şair Sabahattin Çankaya, 1978)
Yazarın Tüm Yazıları