Hayat sigortasından erken ayrılanlara vergi müjdesi

1 Eylül tarihli Referans Gazetesi’nde hayat sigortaları ile ilgili hem sigorta sektörünü, hem de sigortalıları yakından ilgilendiren bir haber yayınlandı. Konuyu kısaca özetleyeyim.

Max Steinbuchel isimli sigortalı, 16 Nisan 2003 tarihinde Aviva Hayat Emeklilik’ten hayat sigortası yaptırıyor. Ancak kendi talebi doğrultusunda üç yıl sonra sigortadan ayrılıyor. 20 Ekim 2006 tarihinde de biriken parası, sigortalıya ödeniyor. Ancak Gelir Vergisi Kanunu’na göre, sigortalıya yapılan ödemeden yüzde 15 stopaj kesiliyor.

Neden? Çünkü sigortadan, 10 yıl dolmadan ayrılanlara, yapılan ödemeler menkul sermaye iradı sayıldığından, sigortalıya yapılan tüm ödeme tutarından yüzde 15 stopaj kesintisi yapılıyor. Kanun böyle diyor. Â

Bu durum üzerine de Max Steinbuchel, konuyu mahkemeye götürüyor. Gerekçe olarak da, sadece elde edilen menkul sermaye iradı gelirinden stopaj kesintisi yapılabileceğini öne sürüyor. Dava sonucunda da mahkeme; hayat sigortasından erken ayrılma halinde, ana para dahil ödenen tutarın tamamından değil, elde ettiği getiriden, yani gelirden, kesinti yapılabileceğine karar veriyor. Böylece mahkeme, kesintinin hukuka aykırı olduğuna ve fazla kesilen tutarın sigortalıya iade edilmesi gerektiğine kanaat getiriyor.

Bu karar üzerine de son günlerde, geçmişte hayat sigortasından o veya bu nedenden dolayı ayrılanlarda ‘acaba bizim de alacağımız var mı?’ soru işaretleri oluşmaya başladı.

VERGİLENDİRİLMİŞ KAZANÇ


Mahkemenin verdiği bu kararı açmakta ve neden böyle bir karara vardığını anlatmakta fayda var. Şunu da belirteyim... Şükrü Kızılot Hocam, 3 Eylül tarihli köşesinde konunun vergi boyutunu detaylı bir şekilde özetledi. Dolayısıyla da konunun tamamen sigorta tarafına değineceğim. Ve bunu da bir örnekle anlatacağım. Diyelim ki, kendinize hayat sigortası yaptırdınız ve aylık prim ödemelerini de 100 TL olarak belirlediniz. Bu primi nereden ödeyeceksiniz? Haliyle, çalıştığınız şirketten her ay aldığınız maaşınızdan.

Maaşınızın brüt 2 bin TL olduğunu, her ay da elinize net 1.500 TL geçtiğini varsayalım. Daha açık anlatımla... Sosyal güvenlik primi, vergi gibi yasal kesintiler düşüldükten sonra elinize geçen net rakam, bin 500 lira. Bir anlamda buna, vergilendirilmiş kazanç da diyebiliriz.

Maaşınızdan her ay 100 TL hayat sigortasına prim yatırmanız demek, vergilendirilmiş kazancınızdan bu primi ödüyorsunuz demektir.
Varsayalım ki, her hangi bir nedenden dolayı, dört yıl sonra hayat sigortanızı iptal ettirme kararı aldınız. DoÄŸal olarak sigorta ÅŸirketinizden birikiminizi talep edeceksiniz.Â

Peki, sigorta şirketi bu dört yılda ne yaptı? Sizin her ay maaşınızdan ödediğiniz 100 TL’lik tasarruflarınızı yatırıma yönlendirdi ve buradan da sizin adınıza bir kazanç yarattı. Bunun da toplam değerinin 7 bin TL olduğunu düşünelim. Yani, sigortadan ayrılmak istediğinizde, yatırdığınız primler ve şirketinizin sizin için yarattığı artı değer de dahil olmak üzere şirketten alacağınız toplam tutar 7 bin lira.

Ancak gelin görün ki, kanun gereği dört yıl sonra sigortadan ayrılmak istediğinizde sigorta şirketinizdeki tüm birikiminizden yüzde 15 stopaj kesintisi yapılması gerekiyor.

Maalesef zurnanın zırt dediği yer de burası. Çünkü bu 7 bin TL’nin, 4 bin 800 TL’si sizin vergilendirilmiş kazancınızdan ödediğiniz aylık primlerin toplamı. Geri kalan 2 bin 200 TL ise elde ettiğiniz getiri. Dolayısıyla da eğer stopaj kesilmesi gerekiyorsa bu 2 bin 200 TL’den kesilmesi gerekiyor. Oysa toplamdan stopaj kesilmesi demek, bir anlamda verginin vergisi demek. İşte, mahkeme de bu uygulamanın yanlış olduğuna kanaat getirip, sadece birikimden stopaj kesintisi yapılabileceğine karar veriyor.

NEDEN KESÄ°NTÄ° YAPILIYOR


Son olarak şunu da belirteyim. Kimilerinin aklına şöyle bir soru takılabilir. Neden, gerek hayat sigortasından gerekse de bireysel emeklilik sisteminden erken ayrılırken yüzde 15 oranında stopaj kesintisi yapılıyor.

İşin aslı şu. Bireysel emeklilik sisteminden ayrılırken 10 yıl dolmuş ise yüzde 10, dolmamış ise yüzde 15 stopaj kesintisi yapılıyor. Hayat sigortasında ise iki tür uygulama var. 2001 yılından önce yapılan sigortalarda 10 yıl geçmişse, elde edilen birikim, en yüksek devlet memurunun aldığı maaş ya da toplu parayı aşmıyorsa vergi kesintisi yapılmıyor. Aşıyorsa, gelir vergisi beyanına tabi. 2001 yılından sonra yapılan poliçelerde ise birikimin yüzde 10’u istisna tutularak kalan tutar üzerinden yüzde 10 stopaj kesiliyor.

Hayat sigortasından süre bitmeden erken ayrılmak istenirse, 2001 yılından önce yapılan poliçeler, yine vergi beyannamesi ile beyan edilerek vergilendiriliyor. 2001 yılından sonra yapılan poliçelerde ise birikim üzerinden yüzde 15 stopaj kesiliyor.

Bu kesintiler neden konusuna gelince... Gerek bireysel emeklilik, gerekse de hayat sigortası uzun süreli ve geleceğe yönelik sigortalar. Amaç, aylık küçük tasarrufların, uzun vadeli değerlendirilmesi. Daha açık bir anlatımla. Her iki ürün de üç-dört yıllığına girip, çıkarak kısa vadeli düşünülecek yatırım enstrümanları değil.

İşte bu kesintiler de, sigortalıları sistemden erken çıkma konusunda caydırmak amacıyla konmuş kesintiler.
Yazarın Tüm Yazıları