Haksızlık ve hukuksuzluğu kim giderecek

ANAYASA ve Siyasi Partiler Kanunu üzerinde uzman bir hukukçuyla CHP Kurultayı’nı konuşuyoruz.

CHP Kurultayı’nın iptali için yargıya gidilmesi ne gibi sonuçlar getirir?

-
Esas olarak Kurultay’da büyük haksızlık ve hukuksuzluk yapıldığı ortada... Ama yargı bu konuda görev yapmaktan çekiniyor artık... Tayyip Erdoğan’ın siyasi parti genel başkanı olabilmesi olayını hatırlayınız. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklikler yapıldı, bazı şeyler budandı ve siyasiler kendilerini bir yerde yargı denetiminden kaçırdılar. Anayasa değişikliklerine Baykal da destek verdi o zaman. Göreceksiniz bu işten bir karar çıkmaz, hukuksuzluğu ve haksızlığı yapanların yanına kár kalır.

Ne gibi...

- Cumhuriyet Savcılığı ve Anayasa Mahkemesi’ne değinelim. Tayyip Bey’in genel başkan olabilmesi için davalar açıldı. Yargıtay yapamayacağına dair karar verdi. Ve bu ‘Anayasa paketi’ değişiklikleri yapıldıktan sonra Erdoğan ancak böyle başkan olabildi.

Eskiden denetim vardı.

- Tabii vardı; siyasiler denetimden pek hoşlanmıyorlar. İktidar ve muhalefet hemen birleşiyorlar. Ancak yargının da denetleyebilecek yetkileri var. Ancak siyasi iktidarın tutumu bilindiği için yargı bu davalara pek hevesli değil; moral değerleri yok.

Yani yargının eli kolu bağlı...

- Cumhurbaşkanı Sezer de, Siyasi Partiler Kanunu’ndan şikayetçi, ancak partilerden bir hareket hálá yok... Daha önce Yekta Güngör Özden ve Ahmet Necdet Sezer’in Anayasa Mahkemesi’nde başkanlık yaptıkları dönemde, partilerle ilgili şikayetler 10-15 gün içinde sonuca bağlanıyordu.

Eskiden Cumhuriyet Başsavcısı bir yanlışı gördüğü zaman partilere bunu düzelt diyor, düzeltilmezse Anayasa Mahkemesi’ne dava açıyordu. Örneğin son bir olay; Cumhuriyet Başsavcısı, CHP tüzük kurultayını toplamıyor diye dava açtı, aylardır bir karar yok. Eskiden duruşma yapmadan karar veriliyordu. Yargının moral değerinin olması lazım ama şimdi yok. Söylediğim gibi yargının eli kolu bağlandı. Eskiden parti kapatma davası açılabiliyordu, şimdi ‘siyaseten’ olamıyor. Bu durumda partilerin kapatılması çok zor. Siyasi Partiler Kanunu’na göre bir haksızlık bu.

CHP Kurultayı’nda (olay çıkmadan önce) polis olmadığı gibi hükümet komiseri de yoktu.

- Unutuldu tabii.. Bundan bir süre önce çıkarılan Dernekler Kanunu ile kalktı bunlar. HADEP’in son kongresine polis giremedi. Polisin video bandı alması da yasak.

Prof. Turan Güneş’in bir sözü vardır:

‘Siyasette kazanan haklıdır. Siyasette kazanan hukuku da kazanmış olur!’

Baykal ve medya

CHP kurultayını TV’lerden izlerken bir sempatizan olarak utandım, üzüldüm.

Hele Baykal’ın medyayı suçlaması... Hatırlıyorum SHP içinde İnönü’ye karşı yarışırken kendisini destekleyen Star-Sabah ikilisini öne çıkarıyor ve kurultayda Erdal İnönü’ye soruyordu:

‘Siz Star ve Sabah’la kavgalı olursanız nasıl iktidar olacaksınız?

Bence Baykal’ın benzer bir soruyu kendisine sorması lazım bugün:

‘Medyayla ve kendisini benimsememiş halkla kavgalı olursam nasıl iktidar olacağım?’

Umudum bir sonraki kurultaya değil, bir sonraki seçim yenilgisi sonrasına kaldı.

Kıvanç USLU-İSTANBUL

Başbakan İstanbul’a kıyıyor

MİMAR ve kentbilimci Prof. Ahmet Vefik Alp, Başbakan’ın Ümraniye’ye slikon vadisi açıklamasına karşı çıkıyor ve şöyle diyor:

İstanbul’da yoğunluğu azaltmak için alternatif çekim merkezleri yaratalım diyoruz, ama her yeni projeyi nefes nefes alamayan bu şehrin sırtına yüklüyoruz. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Gebze kıyılarında, Muallimköy civarında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile TÜBİTAK-MAM arasındaki bölge bu amaç için en uygun yer... Burada TEV’in İnanç Türkeş İleri Zekalılar Okulu da var. Gerek enstitünün gerekse TÜBİTAK’ın planlarında teknokent bilgelerı var. Bölge TEM’e, Ankara asfaltına yakın, denize, trene yakın, İzmit körfez geçişine yakın... Dilovası’nda bilgisayarlı belde lımanı inşa ediliyor. Silikon vadisi için buradan uygun yer olabilir mi?

Enstitünün muhteşem kampusü ödenek için kıvranıyor, TÜBİTAK keza. Ama şimdi biz kaçak yapı cenneti Ümranıye’ye, İstanbul’un içine yenı bir silikon vadisi yapmaya hazırlanıyoruz. Unutmayın kanser dokuların sağlıksız büyümesidir.

Sayın Başbakanım, sizi İstanbul yarattı, bu kente yanlıs yapmayın, İstanbul’u daha fazla büyütmeyin, İstanbul’a kıymayın.

Piller zehirliyor

AYLARDIR
arabamın bagajında yüzlerce kullanılmış pili, bunları atacak bir yer bulamadığımdan taşıyorum. Kullanılmış pillerin gelişigüzel çöpe atılması gelişmiş ülkelerde yasak. Bir pil bir m2 toprağı kirletiyor. Dolayısı ile pilden sızan zehirli kimyasallar yeraltı sularına ve diğer içme kullanma sularına karışıyor. Durumun önemi kamuoyuna duyurulmalı ve sağlığımızı tehdit eden kullanılmış pillerin belirli toplama kutularına atılmaları sağlanmalıdır. Bu konuda pil satıcılarına da görev düşüyor.

Erol GÜRLER İSTANBUL

Tansu Hanım aidat ödemiyor

TANSU Çiller’in Zekeriyaköy Güller Vadisi sitesinde 30 adet villası var. Hiç birisi için oturmadığını bahane ederek aidat ödemiyor. Doğal olarak diğer site sakinleri de tepki olarak aidat vermek istemiyor.

Tansu
Hanım 30 villaya nasıl sahip olduysa o şekilde de adiatlarını ödemek zorunda değil midir? Herkese icra gönderilirken Tansu Hanım’a gidiyor mu acaba?

Esengül DİRİCAN-İSTANBUL

GÜNÜN SÖZÜ

‘Düşlemek bilmekten daha önemlidir.

(Albert Einstein)

MESAJ PANOSU

KOMŞUMUZ, Büyükçekmece
İlçe Emniyet Müdürlüğüne 100 mt mesafede, tinerci bir hırsız tarafından 12.1.2005’de boğulup öldürüldü, evi yakıdı. İlçemiz hırsızların, gözü dönmüş madde bağımlılarının mesken tuttuğu bir yer olmuş durumda. Yaşamamız için başka bir semte göç etmemiz mi gerekiyor? G.M.
Yazarın Tüm Yazıları