Hadi Uluengin: Çin işi

Hadi ULUENGİN

Komplo teorilerine inansaydım şimdi ben de bir tane icad eder ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin Belgrad elçiliğini kasten bombalattığı tezini öne sürerdim.

Tabii, uydurmasyon olurdu...

Uydurmasyon olurdu ama şu kesin bir gerçek ki, bana yetki verilse bugüne dek sergilediği beceriksizlikten dolayı tüm komuta kademesini kulağından tutup derhal emekliye sevkedeceğim NATO'nun son gafleti Pekin'in imdadına yetişti.

Çünkü tam şu sırada Tienanmen katliamının onuncu yıldönümünü gelmişti.

Evet, evet, 1989 ekranlarda görmüş olduğunuz o müthiş sahneyi hatırlayın !

Hani, demokrasi ve özgürlük isteyen yüz binlerce öğrenci ve işçiden bir tanesi ‘Yasak Kent’in dev meydanında tek başına tank durdurmuştu.

Fakat sonra, ‘Küçük Serdümen’ Deng'in emriyle söz konusu göstericilerden bir bölümü katledilmiş ve Komünist Partisi'nin reformcu lideri Zao Ziang görevinden azledilmişti. ‘Pekin baharı’ Pekin karabasanına dönüşmüştü.

İşte, ‘fikri hür, vicdanı hür’ insanlar bu derin ve hazin olayı anmaya hazırlanıyordu ki o üç ahmak NATO füzesi Belgrad'daki sefaretin damına vurdu.

Çin yöneticilerine de piyangodan büyük ikramiye vurdu !

* * *

BÜYÜK ikramiye vurdu, çünkü siz bakmayın tüm atmasyonlarına rağmen Türkiye halkından bulabildiği ültra marjinal desteği bile artık on binde sıfır virgül, sıfır küsura gümletmiş ve Sırplara düzdüğü methiyelerin mükafatını Miloseviç' in madaması tarafından Belgrad'da ağırlanmakla almış İP Maocularının kopartacağı kuru yaygaraya. Pekin yönetimi Yugoslavya başkentindeki vukuatın aslında istihbarat fiyaskosundan kaynaklandığını tabii ki çok iyi biliyor.

Ama yukarıdaki yıldönümünü hasıraltı etmek için de iki gündür Çin'deki Koalisyon temsilcilikleri önünde ‘spontane gösteri’ (!) düzenletiyor.

Bunlar öyle ‘spontane gösteri’ ki otobüsler öğrencileri kampüsten toplayıp elçiliklerin kapısına bırakıyor ve nümayişçiler polisin yanında kaldırım söküp taşları diplomatik misyonlara atarken aynı polis hedef pencereyi işaretliyor.

‘Spontane gösteri’ye kitakse !..

* * *

KUŞKUSUZ, Çin hiyerarşisinin talihsiz Belgrad vukuatını fırsat bilerek böylesine isterik bir ‘tepki’ dile getirmesindeki tek neden Tienanmen katliamını unutturmak ve dış dünyaya ‘bana uzak dur’ mesajı vermek değil.

‘Merkez İmparatorluğu’ geleneğinden süzülen Pekin erkanı bu reaksiyonu yaratırken aynı zamanda başka mesajlar iletiyor ve siyasi hesaplar yapıyor.

Bir: ÇHC NATO harekatına Miloseviç'in meymenetsiz suratını sevdiğinden değil, Tibet'iydi, Doğu Türkistan'ıydı, Kore azınlığıydı, kendi içindeki sorunların da aynı tür sonuca götürebileceğinden kaygılandığı için karşıdır.

BM aracılığıyla devreye girmeyi ve varlığını hissettirmeyi amaçlamaktadır.

İki: ‘Sosyalist piyasa ekonomisi’nin yarattığı bölgesel eşitsizlikler ve fütursuz zenginlikler halk kitlelerinin tepkisini çekmektedir. ‘Avam’daki bu husursuzluğu ‘Büyük Han şovenizmi’ni kullanarak ‘uzun burun beyazlar’a karşı kanalize etmek şimdiye kadar daima başarıyla uygulanmış bir yöntemdir.

Dünkü ve bugünkü Konfüçyüs otoritarizmi buna ruhi taban sağlamaktadır.

Üç: İnsan haklarına ek olarak, Dünya Ticaret Örgütü'ne giremediği ve bazı ihracat sorunlarını çözemediği için Pekin'in arası ABD'yle limonidir. Belgrad' a düşen füzeler Washington'la yeni pazarlığa oturmak için koz oluşturmaktadır.

Diplomatik merkantilizme başvurularak fatura yükseltilmek istenmektedir.

Her halükarda, Pekin oligarşisinin NATO andavallılığını kullanarak sesini şimdilerde çok üst perdeye çıkartması ‘Çin işi’ hesaplardan kaynaklanmaktadır.

Fakat, yönetim ne olursa olsun Çin dev bir ülke ve elastiki bir devlettir.

Nereye kadar gidip, nerede durulacağını iyi bilir. Bilecektir de...