Geride bırakmak üzere olduğumuz 2018 yılında oldukça yoğun bir eğitim gündemi vardı. Siyasi partilerin 2018 seçim bildirgelerinde geniş bir yer bulan eğitim vaatlerinde ve seçimi takip eden süreçlerde ülkemizin geleceği için nitelik artırmaya yönelik eğitim politikalarının gerekliliğinin altı sıklıkla çizildi. Prof. Dr. Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olarak görevlendirilmesiyle başlayan yeni dönemde ise bu gereklilik 2023 Eğitim Vizyonu olarak karşılık buldu.
#ÖĞRETMENMEB, okulların tatile girmesinin ardından yaklaşık 1 milyon öğretmene yönelik düzenlenecek mesleki eğitim programının detaylarını belirledi. Tüm öğretmenler 30 saatlik eğitim programı kapsamında, çocuğa yönelik ihmal ve istismarın önlenmesi seminerleri ile afet eğitimine tabi tutulacak. MEB, öğretmenlerin yaz tatilinde okumasını tavsiye ettiği listeyi de güncelleyerek, doğa ve sanat eğitimine vurgu yapan yeni kitaplar ekledi.
#ÖĞRETMENMEB, öğretmenlerin alan bilgilerini sürekli güncellemeleri, öz değerlendirme yaparak kişisel ve mesleki gelişimlerine yönelik çalışmalara katılmalarını sağlamak ve eğitim alanında ulusal ve uluslararası gelişmelerle ilgili farkındalıklarını artırmak amacıyla ‘Öğretmen Gelişim Eylem Planı’ hazırladı.
#Milli Eğitim BakanlığıÖĞRENCİLERE öğretmen yetiştirme programlarından diğer bölümlere geçiş, öğretmenlere 4 yılda bir sınavla kariyer ve performans sistemi, rotasyon gibi düzenlemeleri getirecek ‘Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023’ü uzmanlar yorumladı. Düzenlemeyi olumlu bulan ancak sorunların çözümü için iyi koordinasyonun önemli olduğunu belirten eğitim fakültesi öğretim üyelerinin görüşleri şöyle:
#ÖĞRETMENLEREğitim fakültelerine baraj puan uygulamasının öğrenci girdisinin niteliğini artırmaya elbette katkısı olacak. Ancak barajın otomatik olarak öğretmenlerin niteliğini artırmayacağı aşikar. Son yıllarda eğitim fakültesi sayısı hızla artarak 96’ya ulaştı. Bunların hepsinde yetkin öğretim elemanlarının bulunup bulunmadığı, nitelikli eğitim verilip verilmediğinin de değerlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde belirli bir baraj puan ile giren öğrencilerin kaliteli bir eğitim almadan nitelikli öğretmen olmaları mümkün değil.
#MEBYÖK Başkanı Saraç, "Eğitim fakültelerindeki öğretmenlik programlarının ders, müfredat ve kredilerine YÖK değil yükseköğretim kurumları karar verecek. Bu düzenleme, üniversitelerimize çok geniş bir hareket serbestisi tanımaktadır. Bu 'yetki devri', eğitim fakülteleri ve öğretmenlik programlarıyla ilgili tarihi bir karar olarak değerlendirilebilecek niteliktedir" dedi. Başkan, Saraç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yeni YÖK olarak, üniversitelere ‘yetki devri’ sürecini başlatıp, başta Yükseköğretim Programları Danışma Kurulu ve Yükseköğretim Kalite Kurulu gibi kurulların kurulması olmak üzere pek çok konuda düzenlemeler yaparak üniversitelere ‘yetki devri’ gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
#YökYükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Twitter hesabından "Son olarak yaptığımız yetki devri ile Eğitim Fakültelerimizdeki öğretmenlik programlarındaki derslerin, müfredatların ve kredilerin belirlenmesinde artık YÖK değil yükseköğretim kurumlarımızın ilgili kurulları karar verecek." açıklamasında bulundu. Saraç, "Bu düzenleme, üniversitelerimize çok geniş bir hareket serbestisi tanımaktadır." ifadelerini kullandı.
#YökHer alanda kullanılan ‘performans’ ve ‘kalite’ kavramları üretim sektörünün vazgeçilmez ifadeleri arasında. Ancak MEB’in taslak yönetmeliğinde ‘performans’ın ne olduğuyla ilgili kavramsal bir tanımın olmadığı dikkat çekiyor. Ayrıca öğrenciden, öğrenci velisinden alınacak bilgileri öğretmeni değerlendirme amacıyla değil ona sunulacak veri kümesi olarak değerlendirmek daha yararlı olacaktır.
#ÖĞRETMEN