Gurur buluşması

Mütevazi topluluğun sade yemeğinde eski kurucular ve bağışcılar yadedildi, TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Atatürk’ün 1922’de yaptığı cahilliğin yok edilmesine dönük hedeflerinden birinin TEV olarak 1967’de ortaya çıktığını ve kurucuların isimlerini TEV’in gerisinde tutmaya özen gösterdiklerini belirterek “TEV 43 yıl içinde çağdaş bir eğitim vakfı olmuştur” dedi.
TEV Mütevelli Heyeti Başkanı Rona Yırcalı, Yönetim Kurulu Başkanvekili Adnan İnebekçili, Vakıf Genel Müdürü Turgut Bozkurt, Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal konuklarla yakından ilgilendiler. Kuruma ‘bedelsiz’ iletişim hizmetleri sunan kurumlara ödüller verdiler.
TEV, nesilleri aşmış yeni nesillere koyuyor. Kuruçeşme’deki Divan’da salonda Zeki Müren ve Sayfiye Ayla’nın da resimleri vardı; her ikisi de TEV’e tüm malvarlıklarını bırakmışlardı. TEV 1967’de yılda 1000 burs hedeflemiş, bugün ise ortalama 8.500’e ulaşılmış. 43 yılın bilançosu şöyle: Burs verilenlerin sayısı yurtiçinde 173.500, yurtdışında 12.246, 15.798 öğrenciye de ‘üstün başarı bursu’ (Master ve doktora bursu da başlamış) ayrıca 22 eğitim tesisi ortaya çıkarılmış. Ve malvarlığı 330 milyon dolar. Gelirin %90’u burslara dağıtılıyor.
* Ençok vasiyetçi ve bağışcı; sırasıyla İstanbul’da, İzmir, Ankara, Bursa ve Konya, Adana illeri olarak sıralanıyor. Çeşitli memur ve emekliler arasında çok bağışı yapan öğretmenler. 
* 55 kişilik mütevelli heyetin 14’ü vakfın eski bursiyelerden.
* Yapılan bir ankette TEV’in tanınma oranı %1.5-2 gibi çıkmış. Ne yazık ki, ‘öteki’ ünlü bir vakıfta bu oran %30 olmuş. Bu nedenle TEV, kurumsal bağışlar, kitle bağışları ve yüksek gelir grup bağışları yeni hedef olarak belirlemiş. Nitekim, krize rağmen bu yılki bağışlar 100 milyon lirayı geçmiş.
* Vakıf kurucularından Şahap Kocatopçu “Ders alarak bugünlere geldik; yükselen genç kuşaklara büyüklerin izinde yürüyecektir” dedi.
YÜKSEK ZEKALILAR
IQ’su 130 ile 140 arasındaki öğrencilerin alındığı, TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) Müdürü Azmi Özkardeş, bilgi verirken “Özel bir eğitim veriyoruz. Her öğrencinin sanat, müzik ve sporla yoğrularak onların dünya insanı olmasını hedefliyoruz. Başbakan, Cumhuriyet’in 100. yılına (2023) kadar dünyaya 10 Türk bilim adamının çıkmasını istiyor. Okulumuz mezunlarından ‘çok fazla lider’ tipi gençler göreceğiz ilerde” diye konuştu.

TEV’in ‘büyükleri’

1967’de kurulan Türk Eğitim Vakfı’ın esas kurucuları Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Aydın Bolak ve Ord. Prof. Sulhi Dönmezer. Bugün pek azı hayatta olan diğer kuruculardan seçebildiklerimiz şunlar: Can Kıraç, Şahap Kocatopçu, Rahmi Koç, Hulki Alisbah, Nusret Arsel, Sıtkı-Ali Koçman, Selahattin Beyazıt, Kemal Kurdaş, Osman Boyner, Nadir Nadi, Nahum Bernar, Osman Çavuşoğlu, Behçet Osmanağaoğlu, Sıtkı Çiftçi, Ahmet Dallı, Sakıp Sabancı, İhsan Doğramacı, Ömer Dormen, Erol Simavi, Ekrem Şerif Egeli, Nihat Erim.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayatta insanı mahveden üç şey: Cesaretsizlik, gurur ve öfkedir...”
(Bertrand Russell)

Milli Savunma Bakanı açıklama yapmalıdır

REŞADİYE’de askerlerimizi pusuya düşürüp yedisini şehit ettiler.
İki sene önce (2007) aynı virajda bir başka saldırı daha gerçekleşmiş ve yine kayıplar olmuştu..
Bunun manası, bu bölgenin pusuya elverişli olup, askeri güvenlik bakımından özel korumayı gerektirdiğidir.
Tokat ve civarının, terör örgütlerince, -Karadeniz’e çıkış güzergâhı olarak- kontrol altında tutulmaya çalışıldığı biliniyor.
AKP yanlısı medyada, demokratik açılım sürecinin sabote edilmesi amacı ile bu eylemin yapılmış olabileceği ileri sürülüyor. Hükümet yetkililerince de saldırının sayın Başbakan’ın ABD gezisine denk getirilmesi ile ilgili zamanlamaya dikkat çekilerek, ‘derin devlet’ işi olabileceği ihsas ediliyor.
Sorulması gereken esas soru gözden kaçırılıyor.
Askeri bakımdan  güvenlik riski taşıyan, yakın geçmişte kayıpların yaşandığı ve askerin kontrolü altında olunan bölgede meydana gelen bu saldırıda, kaybedilen canların sorumluları kimlerdir ve açık görev ihmali görülen bu hadise ile ilgili hangi seviyede hangi tahkikat başlatılmıştır?
Milli Savunma Bakanı, açıklama yapmak zorundadır, medeni ülkelerde görev zaaflarının karşılığı istifa müessesesidir.
Askerde aldığı ‘tayın bedelini’ ailesi ile paylaşarak askerlik görevini yapan genç şehidin ve arkadaşlarının canlarını ucuz pusularda heder edenler hesap vermek zorundadırlar.  S.Ö.�

Aydınlık’a 1 ay kapatma

İSTANBUL 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon savcılarının isteğine uyarak Aydınlık Dergisi’nin ‘Vatanseverlik suç, bölücülük serbest! Ordu’yu tasfiye harekâtı’ başlıklı 1168 sayılı (son) sayısı hakkında toplatma kararı verirken, daha önceki ‘Beşiktaş Terör Örgütü İşlevsel Şeması’nın yayımlandığı 1165. sayısı ve ‘Kafes Tertibinin hedefi Kıbrıs’ haberinin yayımlandığı 1166. sayılarından ötürü ise bir ay kapatma kararı verildi.
Kararda yasaya aykırı olarak belirtilen sayılarda yer alan hangi yazının toplatma sebebi olduğu yer almadı.
Aydınlık daha önce Başbakan Erdoğan iki telefon konuşmasını yayınlamış; Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya bir ay önce tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.

Sonsuza dek aday mıyız?

GÖRÜNEN o ki, Türkiye’nin AB adaylığı herkesçe hayalden öte bir ütopya olarak görülüyor; Buna rağmen AB’ye ayak uydurma ve yaranma çabalarını en çok isteyen kişiler de yine AKP hükümeti ve izini sürenlerdir; Avrupa’nın bu husumetlerine karşı derin bir düşünceye dalıp, kaybedilen zamanla birlikte mevcut şartları ve ağır engelleri düşünüp AB sevdasından bir an evvel vazgeçmemiz gereklidir. Aksi takdirde Yuriy Lujkov’un belirttiği gibi sonsuza kadar aday statüsü alaycılığına maruz kalmamız kaçınılmazdır. Şimdi İsviçre’den bilhassa muhafazakâr AB’cilere selam var. Ve Aleykümselam deyip bunca hinliklere karşı AB’ye devam derlerse bu kara sevdanın derinliklerini düşünmek yine bize düşecek!Allah ıslah etsin!       T.T.