Gürültü yapalım...

TATİL ve gürültü...

Bu iki sözcüğün herhalde bir arada olmaması lazım.

Ama Türkiye tatil mevsiminin başından beri gürültüyü tartışıyor. Bunun en önemli sebebi de en çok gürültünün tatilde çıkartılması.

Bence Türkler gürültü çıkarmadan yapamazlar.

(.........)

İnsan bedeninin en sessiz eylemi nedir?

Esnemek...

Bizim Ahlat Dayı esnediği zaman bütün mahalle duyar. Ağzını gökyüzüne açıp "Aaaauuu..." dediğinde, bu Tarzan’ın Ceyn’i çağırması gibi bir şeydir.

Diyelim ki denize girmek...

Şapur şupur su sesi dışında sessiz bir eylemdir.

Ama biz bağırırız.

On bin kişinin denize girdiği Batı plajlarında ses çıkmaz da dört Türk’ün girdiği kıyıda kıyamet kopar. Daha ilk adımla "Uuuuuu...." narasını birazdan "İmdat... Kurtaran yok mu?.." nidalı boğulma taklitleri izleyecektir.

Misal araba egzozları...

Buluş adamları motorların az ses çıkartması için çok uğraştılar, çok para harcandı ve çok emek verildi.

Yürürken ses çıkarsın diye ayakkabıların topuğuna çakılan demirlerden hemen sonra, giderken de ses çıkarsın diye egzozlar üzerinde çalışıldı.

Ve Türkler "öten susturucuyu" buldular.

*

Biz gürültü çıkarmadan yapamayız.


Şimdi arkadaş tatile gürültü için gidiyor. İşletmeciler de onu mutlu etmek için en çok gürültüyü çıkarmaya çalışıyorlar.

Devlet buna izin vermiyor.

Olmaz...

Büyük şehirlerden kalkıp Bodrum gibi beldelere gürültü için giden vatandaşa, "Gürültüye izin yok" denildiği zaman mutsuzlaşır.

Gürültü çıkarmadığı zaman tatil yapmadığını zanneder.

Gürültü arar.

Yok...

Dün televizyonlardan birinde tatil beldesi işletmecisi, "Ses kısıtlaması getirilirse batarız" diyordu, damın kafası bateri şeklindeydi.

Gürültünün vatandaş açısından ruhsal, işletmeciler açısından ise ekonomik değerini görüyor musunuz?..

Yeterince gürültü çıkarmayınca vatandaş bunalıyor, işletmeci batıyor...

Bence gürültü olmadan olmaz.

O zaman hep birlikte gürültü çıkarmalıyız.
Yazarın Tüm Yazıları