Gökova'da zor tercih

Ertuğrul ÖZKÖK

Başbakan Mesut Yılmaz, önümüzdeki hafta, Gökova Termik Santralı'nın desülfürizasyon tesislerinin temelini atıyor.

Bu, Gökova Santralı'nın faaliyete geçmesi için kesin kararın verildiği anlamına geliyor.

Çevre Bakanı İmren Aykut, önceki gün Başbakan Mesut Yılmaz'la çok kritik bir görüşme yapıyor.

DÜŞÜNDÜREN DİYALOG

Türkiye'nin önündeki bu çevre sorunu ile ilgili büyük bir tartışmayı başlatacak olan görüşmeyi ayrıntıları ile aktarıyorum:

- Sayın Başbakanım, Gökova Termik Santralı'nın desülfürizasyon tesisinin temelini atacağınızı bugün öğrendim. Cumhurbaşkanı da temel atma törenine katılıyormuş. Lütfen bu kararınızı durdurun.

Yılmaz: Önümüzde büyük bir elektrik sorunu var.

- Ama biliyorsunuz ki, bu konuda İdari Mahkeme'nin kararı var. Bu santralın kesinlikle çalıştırılmayacağı belirtiliyor. Hiç olmazsa mahkemenin kesin kararını bekleyin. Bergama'da çok daha önemsiz bir çevre sorunu için mahkeme kararına uyuyorsunuz, Gökova gibi, ülkenin turizmine büyük darbe vuracak bir santral için hukukun kararını yerine getirmiyorsunuz.

Yılmaz: Biz fabrikaya, çevre kirliliğini önleyecek desülfürizasyon sistemleri koyacağız. Bu, durumu düzeltmeyecek mi?

- Hayır, kesinlikle çevre kirliliğini önlemeyecek. Kül dağlarını ne yapacaksınız? Tam anlamıyla bir çevre cinayeti işliyorsunuz.

Yılmaz: Türkiye buraya 500 milyon dolar yatırdı.

YERİNİ DEĞİŞTİRELİM

- Bu bölge bu parayı bir yılda çıkarır. Biz, bir inat uğruna bu hatayı yaptık. Rahmetli Özal hayatta olsaydı, eminim bu karardan vazgeçerdi.

- Yapmayın. Bu koskoca tesisi ne yapacağız?

- Bu tesis 25-30 milyon dolara başka yere taşınabilir. Dünyada ikinci bir Gökova yok. Hiç olmazsa bu kararınızı erteleyin. Biraz daha düşünün.

Evet, Başbakan'la Çevre Bakanı arasındaki konuşmanın ayrıntıları bu.

İmren Aykut, Başbakanlık'tan çıkıp Çankaya Köşkü'ne, Cumhurbaşkanı Demirel'e gidiyor.

Aşağı yukarı aynı şeyleri ona da anlatıyor.

Ona bir başka şeyi daha hatırlatıyor.

Demirel, 1992 yılında Hürriyet'e verdiği bir demeçte, ‘‘Gökova'nın kapatılacağını’’ söylemişti.

Bu sözleri ertesi gün Hürriyet'te 9 sütun manşetten verilmişti.

Şimdi aynı Demirel nasıl olup da bu tesisi faaliyete geçirecek yeni bir yatırımın temel atma törenine katılabilirdi?

Bu haber beni bundan bir ay öncesine götürdü.

Cumhurbaşkanı ile İskenderiye'den dönerken, kendisine Gökova Santralı hakkında ne düşündüğünü sormuştum.

1992 yılında Hürriyet'e söylediği sözleri tekrarladı.

Arkasından da şunu söyledi:

‘‘Bu konuda basın olarak bastırın.’’

BAKAN'A MEKTUP

Çevre Bakanı Aykut, bununla da yetinmiyor.

Önceki gün Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'e de bir mektup yazıyor. Mektubunda Gökova Santralı'nın açılışına şiddetle karşı çıkıyor.

Aykut'un bu girişimi, Başbakan'ı zor bir tercihle karşı karşıya bırakıyor.

Bir yanda, kapımıza dayanan elektrik kısıntıları, öteki yanda ise dünyanın en güzel turizm bölgelerinden birinin tahrip olması tehlikesi.

Gerçekten zor bir tercih.

SORUMLULAR UTANSIN

Rahmetli Özal, 1990'ların başında, ‘‘Eğer gerekli enerji yatırımları yapılmazsa, Türkiye 1996'dan itibaren yeniden elektrik kısıntıları ile karşı karşıya kalır’’ demişti.

Tahmininde sadece bir yıl yanılmış.

Beş yıldan bu yana enerji alanında çivi çakmayarak Türkiye'yi bu korkunç tercihle karşı karşıya bırakanlar, acaba bu tablo karşısında ne düşünüyor?