Genç kadınlar in orta yaşlılar out mu?

Ayşe Arman’ın köşesinde okuduğum bir dip not fena halde canımı sıktı! Bir arkadaşı “önünde en fazla beş yılın var, aman bunu iyi değerlendir, erkekler kırkını geçmiş kadınlara cinsel yönden pek ilgi duymazlar” deyip kafasını karıştırmış. Bu yanlış ve yanlı düşüncenin üstüne kocaman bir çarpı koymanın zamanı geldi! Orta yaşla birlikte bazı cinsel sorunlar her iki cinste de olabiliyor. Ama asıl sorunu kadınlar değil, erkekler yaşıyor.

Haberin Devamı

Erkeklerin orta yaşlar (yani kırklı yıllar) sonrasında kendilerinden daha genç eşlerle ilişkiye girmeyi, yeni deneyimlere yelken açmayı sevdikleri biliniyor. İşin uzmanları bu durumu erkeklerdeki yaşlanma ve ölüm korkusuyla ilişkilendiriyor. Bu uzmanlara göre “erkek gittikçe azalan yaşam gücünü genç kadınların bedenleri ve doğurganlıklarıyla yeniden canlandırmak” istiyor. Böylece “yaşam kaynağını oluşturan enerjisine yeniden ulaşmak” gibi garip bir amaç güdüyor. (Dr. Christiane Northrup/Menopoz Gerçeği/Altın Kitaplar).
Neredeyse her ülkenin kültürel mirası kırklı yaşlardan sonra kadın cinselliğinin inişe geçtiğine inanıyor. Bu da bir erkek aforizması! Çünkü kadında da cinsellik konusunda kararları erkekler veriyor! Erkeklerin cinsellik değerlendirme kriterleri ise hem karmaşık, hem taraflı. Çok iyi bir uzmandır diye bilinen erkek doktorlar bile erkek cinsel yaşamının kalitesini ve gücünü yalnızca yıllık cinsel ilişki ve orgazmın sayısına bağlıyor. Sıra kadın cinselliğine gelince bir kadının yılda kaç orgazma ulaşırsa yaşamını daha kaliteli hale getireceği konusunda hiçbiri tek kelime etmiyor. İşin kolayına kaçanlar “erkekler skorla, kadınlar kaliteyle ilgili de ondan” diye geçiştiriyor ama bu da hiç inandırıcı değil. Ayrıca erkek cinselliği konusunda bunca veri, araştırma, hatta ilaç varken (Viagra, Cialis, Levitra) neden kadın cinselliğiyle ilgili bilgi, bulgu ve öneri neredeyse yok denecek kadar az? Yani anlaşılması zor bir çifte standart durumu ve erkek egemen cinsel ağabeylik hali var.
Bence Ayşe Arman hiç üzülmesin. Kafası hiç karışmasın. Kadınlar kendilerini daha iyi anlamaya, ifade etmeye ve erkek egemen kültürün engellerini aşmaya biz ne kadar istemesek de, çoktan başladılar. Ve bazı erkekler bu durumdan da, durumlarının anlaşılmasından da fena halde rahatsızlar.

Haberin Devamı

Yağ mı, karbonhidrat mı daha çok kilo aldırır?

Eğer gereğinden fazla yerseniz yağlar da, karbonhidratlar da, proteinler de şişmanlatır. Sağlıklı bir kiloda kalmak için kazandığınız tüm kalorileri kontrol etmede bilinçli davranmalısınız. Fazla kalori ister un, şeker, tahıl, bakliyat kaynaklı olsun (karbonhidratlar), ister yağlardan alınsın (sıvı ve katı yağlar, yağlı tohumlar), isterse et, süt, balık gibi yiyeceklerle sağlansın (proteinler) kilo aldırır. Çünkü bütün vücutlar kalori fazlasını yağ olarak depolamak üzere hazırlanmıştır.

Haberin Devamı

POLİP-BAĞIRSAK KANSERİ

Bağırsak polipleri tehlikeli mi?

Sağlık kontrolü amacıyla kolonoskopi yapılan hastaların çoğunda bağırsak poliplerine rastlanıyor. Bunların bazıları kanser öncüsü olabiliyor ama tümünün kansere dönüştüğünü söylemek mümkün değil. Hangi polipin kansere dönüşeceğini anlamak için polip dokusunun bir patoloji uzmanı tarafından mikroskop altında incelenmesi gerek. Yani kolonoskopi yaptırmak ve eğer varsa bu esnada belirlenen poliplerin çıkarılması ve patolojik incelemeye gönderilmesi şart. Bu işleme polipektomi deniyor. Bu son derece basit işlem poliklinik şartlarında ayaktan gelen her hastaya günübirlik olarak yapılabiliyor. Yani polip için ameliyat falan gerekmiyor. Eğer çıkarılan poliplerde kanser veya kansere yol açabilecek işaretler saptanırsa hasta takibe alınıyor. Kalın bağırsak poliplerinin bağırsağın iç yüzeyini örten hücrelerin çoğalması sonucu geliştiğini ve çoğu zaman hiçbir belirti vermediğini hatırlatalım. Kalın bağırsak kanserinin erken dönemde yakalanması ve tam şifa ile tedavi edilmesinin işte bu basit, kolay, ağrısı sızısı olmayan ve son derece ucuz yöntem yani kolonoskopi sayesinde mümkün olabildiğini bir kenara
not edelim.

Haberin Devamı

KARACİĞER YAĞLANMASI

Karaciğer neden yağlanır?

Karaciğer yağlanmasının en önemli nedeni fazla kilo. Özellikle metabolik sendroma bağlı göbekli kişilerde karaciğer yağlanmasına çok sık rastlanır. Ayrıca şeker hastalarında, alkol kullananlarda karaciğer yağlanması sık görülür. Yağlanmaya yol açan önemli bir neden de bazı ilaçlar. Özellikle parasetamol ve kortizol içeren ilaçlar karaciğeri yağlandırabiliyor. Çok hızlı kilo kaybı veya kilo vermek için uzun süre aç kalanlarda karaciğer yağlanması sık görülüyor. Rastgele kullanılan bazı bitkisel destekler veya bitki özleri de karaciğere zarar veriyor ve bu zararın ilk belirtisi karaciğer yağlanması oluyor. Eğer karaciğer yağlanması tespit edilmiş biriyseniz nedeni ve tedavisi konusunda mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerek.

SAÇ EKİMİ

Haberin Devamı

Saç ekimi başarılı bir girişim mi?

Son zamanlarda erkekler saç kaybını telafi etme yönünde daha cesaretli. Saç dökülmesinde birçok tedavi yöntemi kullanılıyor. Saç ekilmesi bunların en etkililerinden biri olarak gösteriliyor. Günümüzde çok yaygın kullanılan iki teknik var: FUT  yönteminde sağlam saç kökleri (foliküler üniteler) yoğun oldukları yerlerden alınarak saçsız alanlara naklediliyor. Yani yama şeklinde yerleştiriliyor. FUE tekniğinde ise daha ince bir uygulama söz konusu! Saç foliküleri özel bir aletle tek tek alınıyor ve büyük bir dikkatle ayrıştırılıp temizlendikten sonra saçsız alana yerleştiriliyor. Saç ekiminde kullanılan daha başka yöntemler de var. Önemli olan bu işe karar vermek ve doğru güvenilir bir merkez bulmak. Bu konuda en doğru yol daha önce bu tür uygulamalardan istifade edenlerin fikirlerini almak ve mümkün olursa tanıdığınız dermatoloji uzmanlarıyla görüşmek.

 

Yazarın Tüm Yazıları