Gece 11.45’te buluşalım

Özellikle kurgusuyla diğer yapımların arasından sıyrılacak gibi. Başrollerde Yelda Reynaud, Feridun Düzağaç ve Yiğit Özşener var. Yönetmen Ercan Durmuş. Filmde belli noktalarda üst üste binen üç ayrı hikaye anlatılıyor. Üç insanın hayatı gece 11.45’te aynı sokakta kesişiyor.

Kurgu gereği hikayelerin birbirine değdiği yerlerde çekim ekibi iki kamerayla çalışıyor. Filmde aynı sahneyi iki kez, ama farklı kameraların açılarından izleyeceğiz. Üç karakterin bir araya geldiği final sahnesinde kullanılan kamera sayısı ise üç. Farklı açılar ve bir noktada kesişen ayrı hikayeler aklıma benzer kurgularla çekilmiş olan Fil, Paramparça Aşklar Köpekler ve 21 Gram filmlerini getirdi. Ben de senaryoyu yazan Burak Göral’a sordum. Bu filmleri taklit etmek gibi bir kaygısı olmadığını, kurgu açısından sözünü ettiğim filmleri andırsa da Gece 11.45’in kendi ayakları üstünde durduğunu söylüyor Burak. Zaten 21 Gram’ı ve Fil’i senaryoyu yazdıktan sonra görmüş. Burak Göral, senaryo yazarlığı dışında yıllardır sinema yazarlığı yapan, sinemayı yakından takip eden bir isim. Filmdeki senarist karakterine kendinden çok şey katmış.

Gece 11.45’i konuşurken, bu filmle birlikte müzik dünyasından sinema dünyasına geçiş yapan Feridun Düzağaç açısından çekimlerin nasıl gittiğini sormadan olmazdı. Kısaca F.D. bu filmdeki oyunculuğuyla göz dolduruyormuş. Ama o kadar mütevazıymış ki sürekli filme zarar vermek istemediğini söylüyormuş. Burak’a göre F.D. zarar vermek bir yana dursun, filme artı değer katıyor. Gece 11.45 ilk önce Antalya Film Festivali’nde yarışacak. Kasım ya da aralık gibi de vizyona girmiş olur herhalde...

Beckham futbolcu olabilecek mi

Ünlü İngiliz futbolcu David Beckham’ı beyaz perdede görmek istiyordunuz, Hayatımın Çalımı Beckham (Bend It Like Beckham) ile heveslenmiş, Beckham’ın filmde bir rolü olmadığını görünce hayal kırıklığına mı uğramıştınız? İşte size iyi haber. Son zamanlarda hem özel, hem de futbol hayatında pek çok sorun yaşayan ünlü futbolcu, Pembe Panter filminde rol almak için MGM ile görüşüyor.

Beckham, eğer anlaşma sağlanırsa 2005 yazında vizyona girmesi planlanan Pembe Panter’de Steve Martin, Kevin Kline, Beyonce Knowles ve Jean Reno ile kamera karşısına geçecek. Rolü ne mi olacak? Haydi tahmin edin. Evet, Beckham filmde bir futbolcuyu canlandıracak. Ne dersiniz, penaltı attırırlar mı acaba?

Beyaz perdeden inciler...

‘Hiçbir şey kesin değildir.’ (Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü-The Lord Of The Rings: The Return Of The King, Yön: Peter Jackson, 2003)

Gollum’dan King Kong’a

Yüzüklerin Efendisi’nin sürüngen yaratığı ‘kıymetlimiss’ Gollum’u canlandıran Andy Serkis’in King Kong’u oynamasına karar verilmesinin ardından, filme yeni isimler eklenmeye devam ediyor. Kadroda yer alan Jack Black, Adrien Brody ve Naomi Watts’a şimdi de Jamie Bell ve Evan Parke eklendi. Bu arada hemen belirteyim, önce Gollum, şimdi de King Kong kostümleri içinde tanınmaz hale gelen Andy Serkis’in filmde normal halini göstereceği küçük bir rolü daha olacak.

Serkis, King Kong’da hem dev orangutanı, hem de Lumpy adlı aşçıyı canlandırıyor. Bir teknoloji harikası olması beklenen filmde 2005 model King Kong motion capture yöntemiyle hareket edecek. Cihazlara bağlanacak Serkis’in her hareketi aynen King Kong’a yansıtılmış olacak böylece. Serkis buna alışık, Yüzüklerin Efendisi’nde Gollum için de aynı yöntem kullanılmıştı, yeni rolüne adapte olması zor olmayacak. Ama Gollum’u King Kong olarak görmeye alışık olmayan biri var; yönetmen Peter Jackson. Ünlü yönetmen ‘Andy’i üzerinde Gollum kostümü olmadan görmek biraz tuhaf, umarım hem ben, hem de izleyici çabuk adapte olur’ demekten alamıyormuş kendini.

Tupac Shakur ölmedi mi

Ünlü rapçi Tupac Shakur’un Las Vegas’ta uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Ama hayatı kitaplara, filmlere konu olmaya devam ediyor. Hakkında yazılmış 15 kitap var. Shakur’un hayatının aralarında Harvard’ın da bulunduğu üç üniversitede ders konusu olduğunu biliyorum. Yeni neslin zenci James Dean’i olarak kabul edilen rapçiye Amerika’da Jimi Hendrix, Jim Morrison ve Kurt Cobain muamelesi yapılıyor.

Tupac’ın hayatı annesinin ve MTV Films’in ortak çabalarıyla bir belgesele daha konu oldu. Lauren Lazin’in yönettiği Tupac: Resurrection geçtiğimiz haftalarda Amerika’da vizyona girdi ve rapçinin hayranlarının akınına uğradı. Bir de madalyonun diğer yüzü var tabii. Tupac’ın büyük bir yalancı olduğu, yaşadığı süre içinde beklediği üne kavuşamadığı için kendini bir cinayete kurban gitmiş gösterdiği, ölümünün ardından elde ettiği servetle başka bir ülkede yaşamına devam ettiği yolundaki söylentiler de bu filmle birlikte yeniden alevlendi. Söylemeye gerek var mı bilmiyorum; Tupac: Ressurrection filminde bu iddiaların hiçbiri ciddiye alınmıyor.

Bunu biliyor muydunuz?

Karşı cinsten bir karakteri canlandırarak Oscar alan ilk oyuncu, The Year of Living Dangerously filminde Billy Kwan’ı oynayan Linda Hunt’tı.