Fransız aydınlardan mektup Çok geç kalmadan

Fransız aydınlara göre, Segolene Royal cumhurbaşkanlığı seçiminde umutların adayı.

Daha demokratik, katılımcı, etik, yeşil, halkıyla, işçileriyle, mahalleleriyle barışık Avrupalı bir Fransa’nın umudu Segolene Royal. Kulağa ne hoş geliyor değil mi?

Geçenlerde Fransız Nouvel Observateur dergisini karıştırıyordum. Türkiye’de Cumhuriyet Gazetesi’nin "Tehlikenin farkında mısınız" başlığını çağrıştırdığı için şu başlık özellikle dikkatimi çekti: "Çok Geç Kalmadan."

Fransız aydınların imzaya açtıkları bildiri şöyle başlıyor:

"22 Nisan’da artık çok geç olacak. Eylemsiz kalmış olmaktan pişmanlık duyabiliriz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin bizsiz, ve bize rağmen yapıldığını fark etmek için çok geç kalmış olacağız"...

Bu sözler Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle internet ortamında dolaşmakta olan çağrıları, uyarıları hatırlatmıyor mu?

Ermeni tasarısı yüzünden sonbahardan beri "limoni" ilişkiler içerisindeki Fransa’da ve Türkiye’de insanlar aynı duygular içerisinde.

İnsanlar benzer kuşkular içersinde kıvranıyor.

"Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olacak? Ülkem nereye gidiyor?"

TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ


Daha önce de yazmıştım.

Fransızlar, bize göre daha şanslı zira hiç olmazsa adaylarını tanıyorlar.

Tanımanın ötesinde, yazılan yüzlerce makaleden, adaylar üzerine yayınlanmış ve adayların bizzat kaleme aldıkları kitaplardan bilmedikleri şey yok gibi.

Ortalama bir Fransız dahi, cumhurbaşkanı adayının hayatını, başarılarını, siyasi hırslarını neredeyse ezbere biliyor.

Yine de yeni cumhurbaşkanının nasıl olacağını sorgulamaktan alamıyor kendini.

Aralarında Michel Piccoli gibi ünlü aktörlerin, Philippe Sollers gibi yazarların olduğu bildiriye dönersek, Sosyalist Parti adayı Segolene Royal’i destek için kaleme alınmış.

Şöyle bir iddiayla başlıyor: "Basının büyük bir bölümünü etkileyen sağın kurduğu tuzağa düşmeyeceğiz. Bu kampanyada her şey solu ve sol seçmenleri umutsuzluğa sürüklemek için ayarlanmış gibi."

KORKULARIN ADAYI


Fransız aydınların talebi açık.

Solun kazanmasını istiyorlar.

Bu yüzden Segolene Royal için sandık başına gidilmesini talep ediyorlar.

Anketlerde önde giden sağcı aday Nicolas Sarkozy’yi finans gücünün, kişisel gücün ve dünyadaki kargaşanın "adayı" olarak tarif ediyorlar.

Ona "korkuların adayı" lakabını takmışlar.

Politikasını, Fransızların korkuları üzerine inşa ettiği için.

Gelecek korkusu, yabancı korkusu gibi kavramları gözünü kırpmadan kullandığı için.

Ayrıca iktidar hırsıyla ve "en güçlü benim" imajıyla yüreklere korku saçtığı için.

Fransız aydınlara göre, Segolene Royal ise tam aksine "umutların adayı."

Kişisel bir iktidarla sınırlı kalmayacak, daha demokratik, katılımcı, etik, "yeşil", halkıyla, işçileriyle, mahalleleriyle barışık Avrupalı bir Fransa’nın umudu Segolene Royal.

Kulağa ne hoş geliyor değil mi?

Keşke Fransız sol aydınların dileği gerçekleşse, hem Avrupa’da ikinci bir kadın başkan görsek, hem bugünkünden farklı bir Fransa.
Yazarın Tüm Yazıları