Ertuğrul Özkök: Yunanistan'a meydan okumanın en güzel yolu






Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

KEMAL Derviş devlet bakanlığına geldiğinden beri ilk defa bir Türk gazetecisine konuşuyor.

Zeynep Göğüş, bir süreden beri serbest gazeteci olarak çalışıyor.

Ama asıl ilgi alanı Avrupa Birliği ile olan ilişkiler.

Çünkü Zeynep Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasını gönülden isteyen birisi.

Kemal Derviş'le yaptığı bu mülakatın ilginç bir hikáyesi var.

Mülakat, dünyanın en prestijli uluslararası dergilerinden biri olan Politique Internationale için yapılmıştı.

Bu mülakat, derginin bugün yayınlanacak sayısında yer alacak.

Biz bu aşamada devreye girip bu mülakatı aynı gün Hürriyet'te yayınlayabilir miyiz diye hem Kemal Derviş'e, hem de derginin yöneticilerine sorduk.

Derginin yöneticileri Hürriyet adını duyunca ‘‘Tabii ki yayınlayabilirsiniz’’ dediler.

Kemal Derviş de aynı şekilde iznini verdi.

DERVİŞ'İN KAYGISI

Ancak ilginç bir ayrıntıyı aktarayım.

Derviş, üç dört gün önce Zeynep Göğüş'ü arayarak ‘‘Bu mülakat Hürriyet'te ne zaman yayınlanacak’’ diye sormuş.

Zeynep ‘‘Pazartesi günü’’ deyince o da ‘‘İnşallah o zamana kadar ben de görevde kalırım’’ demiş.

İsterseniz size bu mülakatla ilgili biraz daha ayrıntı vereyim.

Zeynep mülakatı Hazine'nin bahçesinde yaptı.

Kemal Derviş, sabah saat 07.30'da randevu vermiş.

Fotoğrafları Derviş'in Hazine'deki odasında çekilmiş.

Ama hava çok iyi olduğu için Derviş bahçeye çıkıp orada konuşmayı teklif etmiş.

Bu mülakatı yayınlayacak olan Fransız Politique Internationale dergisinin önemini anlatmak için size birkaç ilginç ayrıntıyı aktarayım.

Mesela Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush, Avrupa'daki ilk mülakatını bu dergiye vermiş.

Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Çin Halk Cumhuriyeti'ne giderken, bu ülkenin devlet başkanı Fransa'da sadece bu dergiye konuşmuş.

Bu dergiye konuşan, çok ünlü devlet başkanları da var.

Mesela Rusya'nın eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin.

Yeltsin bu dergi için, ‘‘Bu dünyanın devleri politik enternasyonelde bulunmalı’’ demiş. Dergiye konuşan öteki ünlülere gelince:

Eski Ürdün Kralı Hüseyin, eski Alman Başbakanı Kohl, İngiltere Başbakanı Tony Blair, eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, eski İspanya Başbakanı Felipe Gonzalez, eski ABD Başkanı Bill Clinton, Henry Kissinger, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Simon Perez.

Derginin bugün yayınlanan sayısında Kemal Derviş dışında Ariel Sharon'un da bir yazısı var.

Ayrıca bütün dünyaca tanınmış düşünür Francis Fukuyama, yine bir başka ünlü düşünür Jean-François Revel'in yazıları da var.

İLK MÜLAKAT

Dergide ayrıca Derviş'le yapılan mülakat dışında Türkiye ile ilgili iki yazı daha bulunuyor.

Sordum, bu dergide daha önce herhangi bir Türk siyasetçi ile yapılmış bir mülakat yayınlanmamış.

Yani bir Türk siyasetçisi ile ilk kez mülakat yapılıyor.

Bu mülakatın bir başka ilginç yanı daha var.

Kemal Derviş bakanlığa geldikten sonra Türkiye'de hiçbir Türk gazetecisi ile mülakat yapmadı.

Bütün başvuruları, ‘‘Bana biraz süre tanıyın’’ diyerek erteledi.

Onun ağzından çıkan sözler ya bütün Türk gazetecilerine verilen ortak demeçlerdi veya ayaküstü tesadüfen söylenmiş cümlelerdi.

Anlayacağınız verdiği özel bir mülakatın bir Türk gazetesinde yayınlanmasını ilk defa kabul ediyor.

Kemal Derviş'in bu mülakatında siyasi kişiliği ve dünya görüşü ile ilgili çok önemli bazı ipuçları var.

KEMALİZM YORUMU

Mesela Kemalizm konusunda ilk defa bu kadar net bir tavır alıyor.

Kemalizmin iflas ettiğini iddia edenlere karşılık o tam aksine Kemalizmin 80 yılın sonunda tam bir zaferle çıktığını söylüyor.

Söylediği çok ilginç bir şey daha var.

45 yıl boyunca dünyaya egemen olan Marksizm ile ölümüne savaşa giren kapitalizmin sonunda insana umut verecek bir senteze doğru gittiğini söylüyor.

Bu sentezin de liberal demokrasi olduğunu söylüyor.

Daha önce yabancı gazetelere verdiği mülakatta Türkiye'nin Avrupa Para Birimi olan Euro'ya geçebileceğini söylemişti.

Bu mülakatta bu geçiş için bir süre de veriyor.

Bu da dört-beş yıllık bir süre.

Yunanistan bu yılbaşında Euro'ya geçiyor.

Söyleyin, Yunanistan karşısında psikolojik avantajını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olan Türkiye için bundan daha umut verici bir meydan okuma olabilir mi...

Yazarın Tüm Yazıları