Ertuğrul Özkök: O listede Kadir İnanır neden altlarda

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Elele Dergisi milenyumun en yakışıklı erkeklerini seçmiş. Listedeki bazı isimler beni şaşırttı.

Benim için dünyanın en yakışıklı erkeği Richard Gere'dir.

Onu Kevin Costner, Jack Nicholson, Alain Delon, Paul Newman, Sean Connery, James Dean izler.

Bunlar yabancı kontenjanından.

Yerlilere gelince, hiç tereddütsüz iki favorim var.

Kadir İnanır ve Tarık Akan.

Onlardan bir önceki kuşaktan ise Salih Güney'i yakışıklı bulurdum.

Her üçünü de hálá çok yakışıklı bulurum.

Listede beni şaşırtan şeylerden biri, Salih Güney'in hiç yer almamasıydı.

İkincisi ise Kadir İnanır'ın çok altlarda yer alması.

* * *

Kadir İnanır'ı ilk defa hangi filmde gördüğümü hatırlamıyorum.

Çok uğraştım ama çıkaramadım.

Hepimizin olduğu gibi, o zamanlar onun yüzü de daha inceydi.

Tabii gövdesinin hatları da...

Onu hep benim kuşağımın yakışıklısı olarak kabul ettim.

Ama Kadir İnanır sadece fiziksel bir yakışıklılık değildir.

O aynı zamanda bir konsepttir.

Yani bir erkeklik kopsepti.

* * *

Delikanlı.

Bıçkın ama kesinlikle güven veren.

Yumurta topuklu ama düzgün.

Ceket omuza asılmış, beyaz gömleğin yakası, tüyleri iyice ele verecek kadar açık, elde zaman zaman tespih, boyun hafif yana eğik...

Aynı zamanda hem afili, hem hesaplı bir pejmürdelikle mücehhez...

Anlayacağınız bir tarz, bir erkeklik felsefesi.

Türkiye'de erkekliğin kitabını yeniden yazma hakkına sahip tek kişi.

Zaten toplumdan aldığı müsaade ile yazmış bile...

Kendi kendine bir erkeklik ideolojisi yaratmış.

Dizayn etmiş, en tuhafı da bunu topluma kabul ettirmiş.

Bal gibi kabul ettirmiş.

İster sevelim, ister sevmeyelim, özüyle sözüyle, gözüyle gövdesiyle karşımızda toplumsal bir fenomen var.

Bir dönem ha babam konuşmuş.

Ya gerçekten konuşmuş ya da medyada bazıları onu konuşturmuş, onun adına konuşup onun adına yazmış.

Yani uydurmuş.

Tanıdığım birçok kadın, kalabalıklarda konuşurken onun maço tarafını yerden yere vurur.

Ama mahremlerde konuşursanız, size Kadir İnanır'ı çok beğendiğini hemen orada itiraf eder.

Hep düşünürüm nedir bu sihir, bu büyü?..

* * *

Kadir İnanır bizim neslimizin yakışıklısı.

25 yıldır bize hep aynı bakışlarla baktı.

Mick Jagger nasıl 30 yıldır hep aynı şarkıyı söyleyerek zirvede kaldıysa o da 25 yıldır hep aynı bakarak zirvede kaldı.

O nasıl bir bakıştır ki yıllarca bizi seyretti.

Cevabı basit.

Çünkü kesinlikle yamuk değildi.

Kesinlikle sıcak ve güven vericiydi.

Sanki hepimiz adına hepimize baktı. Sanki birbirimize baktık.

Hafif buğulu, hafif müstehzi, hafif yukarıdan, hafif ezilmiş, mağdur, hafif abi, hafif mahallenin delikanlısı, hafif Orhan Kemal'in 99 Mustafası...

‘‘Ağır’’ ve ‘‘derin’’ biz. Yani Türkiye...

* * *

O bir sentez insan.

Dıştan kızıp da, içten hep yanımızda olmasını istediğimiz ikinci tarafımız.

Belki de bir ayıp gibi hep ondan bundan saklamaya çalıştığımız asıl tarafımız.

İçimizdeki gizli ben...

Delikanlı Kadir...

Erkekliğin kitabını yazan çocuk.

Artık bitmekte olan bir mahalle ahlakını, çılgın bir hat ustası gibi kendi kanıyla kendi ruhuna çizmiş, o ruhu delikanlılıkla jiletlemiş milli prototipimiz.

Sadece aktör değil, bir şahsiyet.

Türk toplumunun Kadir bilir tarafını temsil eden sanatçımız.

İşte o yüzden benim şahsi listelerimde hep birinci sıralarda yer aldı.



Yazarın Tüm Yazıları