Ertuğrul Özkök: Mesut Yılmaz'ın ilginç koleksiyonu

Ertuğrul ÖZKÖK

Sizce ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ne koleksiyonu yapar? Önceki akşam Yılmaz'ın evindeki büyük salonda otururken bu soru aklıma geliyor.

ANAP Genel Başkanı'nın özel bir koleksiyon merakı olduğunu sanmıyorum.

Ama salonda hep oturduğu divanın önünde bir vitrin sehpa var.

TAM 28 AĞIZLIK

Vitrinin içine, herhalde kendisine hediye olarak getirilen objeler konmuş.

Yani bir anlamda küçük bir koleksiyon oluşmuş.

Vitrinin içindeki objelere dikkat ediyorum.

Hemen hepsi sigarayla ilgili şeyler.

Sayıyorum...

Tamı tamına 28 adet ağızlık var.

Üç tane pipo görüyorum. Altı tane tabaka var.

Ve bu arada dört veya beş tane de çakmak.

Anlayacağınız Yılmaz'ın koleksiyonunda her şey şuradan veya buradan sigara ile ilgili.

Eşi Berna Yılmaz yurtdışında olduğu için yemeği baş başa yiyoruz.

Sohbet sırasında Galatasaray-Dortmund maçına gideceğini söylüyor.

Yanında 10 ANAP'lı milletvekilini de götürüyormuş.

Bunlar arasında Fazilet Partisi'nden istifa edip ANAP'a geçen Güneydoğulu milletvekili Haşim Haşimi de bulunacakmış.

‘‘O da Galatasaraylı mı?’’ diye soruyorum.

‘‘Onların hepsi Galatasaraylı’’ diyor.

Tabii ki sohbet konumuz cumhurbaşkanlığı seçimi oluyor.

‘‘Beş artı beş’’ formülü için çok umutlu bir havada görünmüyor.

DEMİREL OLMAZSA

Bana ‘‘Dışardan nasıl görünüyor?’’ diye soruyor.

Benim cevabım şu:

‘‘Bu konuda sizin ve ANAP'ın oynadığı görüşü hákim. Asıl hedefinizin kendinizi seçtirmek olduğu söyleniyor.’’

Kendisine de bu yönde izlenimler aktarılıyormuş.

‘‘Ama ben kesinlikle Demirel'in beş yıl daha devamını istiyorum. Bunda samimiyim’’ diyor.

Herkesin merak ettiği başka bir soru var.

Demirel olmazsa kim olacak?

Daha doğrusu, ‘‘Siz aday olur musunuz?’’ diyorum.

Buna çok net bir cevap vermiyor.

Sadece, ‘‘Kendiliğimden aday olmam’’ diyor.

Yılmaz, hükümetin istikrarlı bir biçimde yürümesine çok önem veriyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin bu istikrarı bozucu bir zemine kaymasından endişe duyuyor.

O nedenle bulunacak çözümün mutlaka bu istikrarı sürdürecek bir zemine oturması gerektiğini düşünüyor.

Herhalde kendi adaylığını da bu çerçevede değerlendiriyor.

Dönüp dönüp aynı noktaya geliyor:

‘‘Cumhurbaşkanı benim üç yıl uzatma teklifimi kabul etseydi, bu işi çok kolay çözerdik’’ diyor.

KASET KORKUSU

Yemeğin ortasına doğru Turizm Bakanı Erkan Mumcu geliyor.

Turizmde rezervasyonların umut verici olduğunu söylüyor.

Gerçi ocak ayı rezervasyonları 1999'un ocak rakamlarına ulaşmamış ama bunda Y2K, yani bilgisayar çökmesi beklentisinin etkili olduğunu söylüyor.

Yani bütün ülkelerde benzer bir durum söz konusuymuş.

Şu an rezervasyonlarda çok iyi bir gelişme gözleniyormuş.

Hedef?

Hedef, ‘‘7-7.5 milyar dolar’’ diyor.

Yılmaz ise ‘‘Neden 10 değil’’ cevabını veriyor.

Ancak Mumcu, Hizbullah kasetlerinin yayınlanması ihtimalinden çok endişeli.

‘‘Bir anda hiç beklemediğimiz bir şeyle karşı karşıya kalabiliriz’’ diyor.

Gece yanından ayrılırken, ertesi günkü programına bakıyorum.

SABAH MİSAFİRİ

Sabah ilginç bir randevusu var.

Acaristan Cumhurbaşkanı Aslan Abaşidze ile görüşecek.

Yılmaz'dan önce Çankaya'da Cumhurbaşkanı Demirel ile görüşmüş.

Galiba Cumhurbaşkanı Demirel, Gürcistan Devlet Başkanı Şevardnadze ile Acaristan Cumhurbaşkanı arasında gizli bir arabuluculuk ‘‘misyonunu’’ yerine getiriyor.

Bu da, Demirel'in bölgedeki rolünü gösteren örneklerden birisi.

Şevardnadze ve Aliyev onun için kulis yapıyor. Ama o da bunun karşılığını veriyor.