Ertuğrul Özkök: Çiller: Liberal manifesto geliyor

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, merkez sağda birlikte hareket stratejisinin ikinci adımını açıklıyor. İkinci adım ‘‘liberal manifesto’’ olacak.

Partinin Araştırma Geliştirme bölümü, demokrasi paketi üzerindeki taramasını bitirmek üzere.

ÜÇ LİBERALİZM

Burada DYP ve ANAP'ın ortak noktaları, daha doğrusu merkez sağda her iki partinin de reddedemeyeceği ilkeler ortaya çıkarılacak.

Ve bu ilkeler merkez sağın ‘‘liberal manifestosu’’ haline getirilip, ANAP'ın önüne konulacak.

Cumartesi günü Çiller'le konuşuyorum.

Liberal manifestonun genel hatlarını açıklıyor.

Manifesto üç maddeden oluşacak.

Birincisi ‘‘siyasi liberalizm’’ maddesi olacak.

Çiller, ‘‘Bu prensip, her iki tarafta da aşırı uçları reddediyor’’ diyor.

Yani bir tarafta laikliği, bir tür ‘‘laikçilik’’ olarak ideoloji haline getiren düşünce reddedilecek...

Öte yanda ise ‘‘İslami fundamentalizm’’ ile ‘‘anti laik’’ düşünce ve eylemler merkez sağın dışına itilecek.

Manifestonun ikinci maddesi ‘‘iktisadi liberalizm’’ başlığını taşıyacak.

Çiller, bu maddeyi de şöyle açıklıyor:

‘‘Bugün Türkiye iktisadi liberalizmden saptı. Ekonomide neredeyse her şeyi devlet belirliyor. Müdahaleci bir yapı var. Biz bunu ortadan kaldıracağız. Türkiye'yi yeniden dış ekonomilerle rekabet eder bir güce kavuşturacağız.’’

Manifestonun üçüncü maddesini ise bu ikisinin sentezi oluşturuyor.

Çiller buna da ‘‘yeni program, yeni yol’’ adını veriyor.

Manifesto 10 ila 20 sayfadan oluşacak.

EYLÜLE HAZIR

Eylül ayı ortalarında Meclis açılmadan hazır hale getirilecek.

Ondan sonra ANAP yönetimine iletilecek.

Geçen haftaki konuşmamızdan sonra önemli bir gelişme oldu.

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz hükümete girdi.

Acaba bu kararı, Çiller'in merkez sağla ilgili yeni projesini olumsuz yönde etkiler mi?

‘‘Hayır etkilemez’’ diyor ve devam ediyor:

‘‘Çünkü benim amacım orta vadeli bir projeyi uygulamak. Ayrıca bizim hükümete girmek gibi bir projemiz yok. Biz CHP ile SHP'nin birleşmesi gibi bir model önermiyoruz. Her iki parti de kimliklerini koruyacak. Ama bu manifestoda belirtilen ortak ilkeler etrafında birlikte hareket edecek.’’

TAYYİP MESELESİ

Çiller'le sohbetimizin ikinci bölümünü Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan davet oluşturuyor.

Konuyu kendisi açıyor.

‘‘Ben Tayyip Bey'le kendim konuşmadım. Bazı arkadaşlarımız konuşmuş olabilir. Zaten kendisi şu anda yasaklı bir siyasetçi. Dolayısıyla kendisine bir teklif götürmemizin hukuki zemini yok. Ama kapımız merkez sağdaki herkese açık’’ diyor.

Çiller'in yaptığı öneri, geçen haftanın en çok konuşulan siyasi meselesi oldu.

Yazılanları tek tek okudum.

Çoğunun yaklaşımı negatifti. Yine çoğu, merkez sağdaki asıl sorunun iki partinin liderlik kadrosundan kaynaklandığı görüşündeydi.

Bunlar, o partilerin kendilerinin vereceği kararlar.

Ancak ortada bir başka gerçek var.

Çiller, merkez sağın tapusunun ANAP ve DYP'de olduğunu düşünüyor.

ÖTEKİ AKTÖRLER

Acaba merkez sağın ipoteği ANAP ve DYP'nin elinde mi?

Çünkü aynı siyasi coğrafyaya aday iki önemli aktör daha var.

Biri, yeni MHP.

Öteki, Fazilet Partisi'nin yenilikçi kanadı.

Üstelik bunlardan MHP, merkezde yükselen eğilimi temsil ediyor.

Yenilikçi kanat ise geleceğin ‘‘yenilikçi-muhafazakár’’ kitle partisi olma iddiasında.

DYP, MHP için istediği kadar ‘‘Onlar liberal değil’’ desin.

Kamuoyunun algılaması o doğrultuda değil.

Fazilet'in yenilikçi kanadı için ise ‘‘Onlar takıyye yapıyor’’ desin.

Kamuoyunun buna ne tepki vereceğini de bilmiyoruz.

Dolayısıyla merkez sağın geleceğiyle ilgili analizlerde, şimdilik kenarda gibi duran bu iki önemli aktöre de dikkat etmek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları