Ertuğrul Özkök: Bu hükümetin alternatifi var

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

BU sözler bana ait değil. TÜSİAD üyelerinin geçen hafta yaptıkları Ankara ziyareti sırasında bir şey dikkatimi çekti.

Heyette Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Erkut Yücaoğlu'nun da aralarında bulunduğu ağır toplar vardı.

Ancak kokteyle ne Başbakan, ne başbakan yardımcıları katıldı.

NİYE GÖRÜŞMEDİ

Yılmaz'ın kokteyle niye katılmadığını öğrenmeye çalıştım.

O gece partililere iftar veriyormuş.

Yemek uzamış.

Oysa kokteyl saat 21.00'e kadar sürdü.

Yani arada epey bir süre vardı.

Yani isteseydi gelebilirdi.

Olayın devamı da var.

Heyet üyeleri ertesi gün Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüştüler.

Öğrendiğime göre, Yılmaz'dan da randevu istemişler.

Ama Yılmaz'dan randevu alamamışlar.

ANAP Genel Başkanı şöyle bir gerekçe ileri sürmüş:

‘‘Programım yüklü.’’

Bu durum TÜSİAD'cıların da gözünden kaçmadı.

Acaba Yılmaz'ın TÜSİAD ile bir meselesi mi vardı?

Yoksa...

‘‘Ekonominin sorumlusu DSP, dolayısıyla onlarla görüşün’’ mü demek istiyordu?

Üst düzey bir ANAP'lı, Ankara Büromuz muhabiri Nuray Babacan'a şunları söylemiş:

DEDELEK'İN SÖZLERİ

‘‘Zaten pek çok konuda farklı düşünmüyoruz. O nedenle öteki bakanlarla görüşüp onları ikna etmelerinde yarar vardır diye düşündük. Ayrıca TÜSİAD geçen ay Mesut Bey için özel bir toplantı düzenlemişti.’’

Evet ama o toplantı ekonomik konular için değil, Avrupa Birliği'yle ilişkiler için yapılmıştı.

Aynı günlerde dikkati çeken bir başka gelişme daha vardı.

ANAP, grup başkanvekilinin ağzından ekonomi politikasını eleştirmeye başladı.

Grup Başkanvekili Yaşar Dedelek, üstüne basa basa ‘‘Ekonominin sahipsiz olduğunu’’ söylüyordu.

Ekonomiyle ilgili bakanlıklar DSP ve MHP'de olduğu için de oklar direkt olarak bu partilere gidiyordu.

Dedelek, ‘‘Geçmişte nasıl Özal ve Demirel ekonominin sahibi idiyse, bugün de bir siyasi sahibinin olması gerekir’’ diyordu.

Geçen haftanın perde arkasındaki en büyük savaşı, işte bu cümlenin arkasındaki karanlık dehlizlerde yaşanıyordu.

Çünkü o dehlizlerde ANAP'lılar, ekonominin siyasi sahibinin kim olması gerektiğini açıkça söylüyorlardı.

Henüz tam olarak su yüzüne çıkmayan bu koalisyon içi tartışmanın ANAP açısından hedefi de şuydu:

‘‘Ekonominin sorumluluğunu yeniden ANAP'a verdirmek.’’

KADRO DEĞİŞSİN

Önümüzdeki günlerde bu taleplerini daha açık biçimde ifade etmeye başlayacaklarını tahmin ediyorum.

Zaten siyasetten biraz anlayanlar, ANAP grup başkanvekillerinin söyledikleri sözlerin bu anlama geldiğini anlıyorlar.

Ekonomide karamsar bir rüzgár esiyor.

İstanbul Ticaret Odası Başkanı'nın bugün Hürriyet'in manşetine çıkan absürd sözleri bu karamsarlığın, haddini, belki de niyetini aşan ifadesinden başka bir şey değil.

Bu siyasi kadronun, bu ekonomik programı daha fazla taşıyamayacağı kulaktan kulağa fısıldanıyor.

Ancak aynı kişilerin açıkça ifade ettiği bir başka saptama daha var:

Şu aşamada bu hükümetin alternatifini göremiyorlar.

O zaman bu karamsar psikolojiden nasıl çıkılacak?

YENİ ALTERNATİF

İşte bu soru sorulduğu zaman ANAP kurmayları kendi görüşlerini ortaya koyuyorlar:

‘‘Alternatifi kendi içimizde yaratalım.’’

Yani, hükümeti değil ama ekonomik kadroları değiştirelim.

1980'li yıllardan beri ekonomik konularda uzmanlaşmış bir ANAP'ı bu koalisyon içinde ekonominin direksiyonuna oturtalım.

Olur veya olmaz. Ama ANAP'ın son günlerde parti temsilcileri ağzından işlediği strateji budur.

Yazarın Tüm Yazıları