Eleştirmenler de hatırlandı

NECMİYE ALPAY’ın eleştirmenlerle yaptığı konuşmalar Radikal Kitap’ta yayınlandı.

Röportaj yaptığı isimler şunlardı: Nurdan Gürbilek, Jale Parla, Orhan Koçak, Mehmet Rifat, Füsun Akatlı, A. Ömer Türkeş, Hande Öğüt, Doğan Hızlan.

Necmiye Alpay, bitiş yazısının altında bazı adlar veriyor ve ekliyor: "’Eleştirmenlerle konuşmalar’ burada bitiyorsa, liste tamamlandığından değil. Çeşitli nedenlerle eremediklerim var: Fethi Naci, Mehmet H. Doğan, Yıldız Ecevit, Oğuz Demiralp, Süha Oğuzertem, Nüket Esen, Sırma Köksal... Ama liste dediğimiz, her zaman eksiği, her zaman fazlası olan bir şey değil midir?"

Dilerim bu dizi devam etsin.

Sanatı seven, izleyen Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, eleştirmenlerle konuşmaları sürdüreceklerini söyledi.

Genellikle eleştirmenlerle pek söyleşi yapılmaz, çoklukla onlara söyleşi yaptırılır.

Onlardan istenen, şairlerle, öykücülerle, romancılarla konuşma yapmalarıdır.

Necmiye Alpay
ve yayın koordinatörü Cem Erciyes eleştirmenleri anımsamakla çok iyi bir iş başardılar.

* * *

BİZDE genellikle röportajların değişmez bir kalıbı vardır, herkese aynı soru yöneltilir.

Söyleşinin iyi olması, soranın değil yanıtlayanın bilgisine, yeteneğine bağlantılandırılır.

Bu tür söyleşileri sevmem, okumaya da değer bulmam.

Necmiye Alpay, her eleştirmen için farklı sorular hazırlamış. Çünkü onların bütün kitaplarını okumuş, ne yapmak istediklerini, neyi yapabildiklerini saptamış.

Böylece, eleştirmemizdeki çeşitlilik sergilenebilmiş.

Okurlar açısından, bu söyleşilerin başka bir işlev taşıdığı kanısındayım.

Okur, eleştirmenlerin, eleştiri kavramına, bir metne yaklaşımını buradan öğrenecek, belki tercihlerini belirleyecek. Daha doğrusu, toplam değerlendirme ölçütlerini artıracak, çeşitlendirecektir.

Ben ikinci şıkkı salık vereceğim.

* * *

ELEŞTİRİ konusu açılınca, her kuşağın bu kavramı algılamasındaki fark çıkar ortaya.

Kimilerine göre bugün Nurullah Ataç gibi bir eleştirmen yoktur.

Ben bu görüşün yanlış olduğunu, bu yargının duran zamana ve geçmişe ait olduğu kanısındayım.

Nurullah Ataç ve kuşağı kurucu özellikleriyle, eleştiriyi bir kültür bağlamında anlamışlardır.

Oysa bugün eleştiri diğer disiplinlerle birleşmiş ve en başta edebiyat tarihinden de yararlanır olmuştur.
Yazarın Tüm Yazıları