Elbise diktirmenin vergisine iyi bakın

Babalar ve terzi denince, nedense çocukluk günlerime giderim.

Çocukluğumuzda, babaların bir kumaş alıp çocuklarına elbise diktirmesi, pek yaygın değildi. Babanın eskiyen bir elbisesi ile terziye gidilir, terzi de örneğin o pantolonu bozup, çocuğa dikerdi. Hiç unutmuyorum, 7 ya da 8 yaşlarında iken, Çorum’da babamla terziye gitmiştik. Babam eski pantolonunu terziye uzattığında, terzi pantolona şöyle bir bakmış ve;

"Abi sen bu pantolonu bir süre daha giyersin. Yazık değil mi çocuğa yaptırmak için? Biraz daha giyip, eskit öyle getir!" demişti. Babamız kendine yeni pantolon aldığında, bilirdik ki 2-3 yıl sonraki pantolonumuz o olacak!..

Neredeeen nereye...

Babalar aman dikkat, çocuklar "Ben senin yaşında iken" diye başlayan cümleleri ve verilen örnekleri hiç sevmiyorlar.

Neyse... Gelelim bugünkü konumuza.

TERZİ VE DİKİŞ

Terziye gittiniz, bir elbise ya da tuvalet diktireceksiniz.

Kumaşı da beraberinizde götürdüyseniz, terzi diktiği elbise nedeniyle sizden yüzde 18 KDV alacak.

Kumaşı terzinin rafından beğenmişseniz ya da terzinin kataloğundan seçmişseniz veya kumaşın faturasını terzi adına almışsanız, diktirdiğiniz elbiseye yüzde 8 KDV ödeyeceksiniz.

Bu durum, bir gece kıyafeti, tuvalet ya da gelinlik diktirenler için de geçerli.

HAZIR ELBİSE

Diktirme olayına girmeyip, bir konfeksiyoncudan ya da modaevinden elbise, tuvalet ya da gelinliği hazır olarak alırsanız, yüzde 8 KDV ödeyeceksiniz.

Mevcut sisteme göre, emeğin KDV’si yüzde 18, kumaşın KDV’si yüzde 8.

FASON İMALAT

Terzi, fason olarak yani kumaşı, astarı, düğmesini bir firmanın verdiği kendisinin de sadece dikiş yaptığı durumlarda, bu toplu üretimi nedeniyle firmadan yüzde 8 KDV isteyecek.

Vatandaş terziye kumaşıyla gidip, elbise diktirirse, yüzde 18 KDV ödeyecek. Bir şirket çalışanlarına, kumaşı verip elbise diktirirse yüzde 8 KDV ödeyecekler.

Nasıl fıkra gibi değil mi?

Sigara içme yasağının cezası arttı mı azaldı mı

DİYECEKSİNİZ ki bu ne biçim soru? Ardından devam edeceksiniz;

"Ülkede, azalan bir şey var mı her şeyin cezası da fiyatı da artıyor. Tabii ki içilmesi yasak olan yerlerde, sigara içmenin cezası da artmıştır."

İşte burada yanıldınız.

- 2005 yılında, sigara içme yasağına uymayanlara, 662 YTL ceza kesiliyordu.

- 2007 yılında ise, sigara içme yasağına uymayanlara, 59 YTL ceza kesiliyor.

Buna göre, sigara içme yasağına uymayanlara kesilen para cezası, üç yıl önceki cezanın onda birine inmiş durumda. Bu indirim Kabahatler Kanunu ile yapıldı.

İster inanın ister inanmayın gerçek durum bu...

Şimdi gözler Meclis’te... Seçim sonrası bir yasa değişikliği yapılıp, bu anlamsız cezanın düzeltilmesi bekleniyor.

BABALAR...

Babalar doğanın yarattığı bankerlerdir. (Fransız Sözü)

Baba balıkçı ise çocuğu da en azından suyu sever. (Rus Sözü)

İyi evlat babayı vezir, kötüsü rezil eder. (Türk Sözü)

Babanın erdemi, çocuklarının servetidir. (Anatole France)

Kadınlar ve

üniversite sınavı

İkisinde de tercih sayısı çok görünür.

İkisinde de tercihler yıllara mal olabilir.

İkisinde de tercih sizin gibi görünür.

İkisinde de kazanırsanız kaşındınız, kaybederseniz üzüldünüz demektir.

Birinde yanlış kararlar silgi ile düzeltilebilir.

Birinin gözetmenine röntgenci adı verilir ve ayıplanır.

Birinde tercih sayısı duruma göre değişir.

(Teşekkürler Burçin Bozdoğanoğlu)

Dört kadın

AMERİKA’da koyu dindar dört kadın, bir yandan kahve içiyorlar, bir yandan da sohbet ediyorlardı.

Birinci kadın; "Benim oğlum rahiptir. Bir topluluğa girdiğinde herkes ona ’Peder’ der."

İkinci kadın; "Benim oğlum da papazdır. Bir topluluğa girdiğinde herkes kendisine ’Aziz Peder’ der."

Üçüncü kadın da oğluyla övündü; "Benim oğlum ise kardinaldir. Bir topluluğa girdiğinde herkes ona ’Yüce Aziz’ der."

Sonra dördüncü kadına dönüp; "Ya senin oğlun?" dediler. "Sen de söz etsene oğlundan."

Dördüncü kadın, kahvesinden son yudumunu da aldıktan sonra ağır ağır konuşarak oğlunu anlatmaya başladı;

"Benim oğlum, 1.95 boyunda, dalgalı siyah saçlı, yeşil gözlü, geniş omuzlu, atletik yapılı, son derece güzel giyinen ve 29 yaşında olmasına karşın çok zengin bir kişidir" dedi.

"Bir topluluğa girdiğinde onu gören bütün kadınlar birbirlerinin kulaklarına eğilirler ve ’Oh my God’ derler."

(Teşekkürler Engin Erem)

Kelimelerin bilmediğimiz anlamları

Baba: Doğanın bize armağanı olan banka.

İyimser: Kazayla nehre düştüğünde banyo yapmaya başlayan kişi.

Futbol: Kadınların kocaları yerine bilmeden evlendikleri nesne.

Bayanlar teknik direktör olursa

Her takım maç kaybedebilir! Siz niçin ağlıyorsunuz Nalan Hocam? "Maça ağlayan kim ayol? Geçen hafta aldığım kolyemi düşürmüşüm statta. Ona ağlıyorum ben..."

Aloo... Başkanım, çarşıda bayram ucuzluğu varmış da, bu sabahki idmanı iptal etsek...

Aloo! Başkanım yine ben... Yarınki maçımızı TV veriyor değil mi? Ona göre saçlarımı yaptıracağım da; Türkiye’ye rezil olmayalım sonra! Bir de saçımı sarıya boyatsam bizim formayla uyumlu olur mu dersiniz?

(Teşekkürler Elvan Tokmak)

Sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir.

Dostoyevski