Ekonomik krize karşı turizm!

BİRAZ sıkça tekrarlıyoruz, ama ekonomik sıkıntı malum.

Ve yaşananlar.

Çevremizdeki olumsuz gelişmeler.

İşsiz kalanlar.

Kapanan işyerleri.

Siftahsız dükkan kapatan esnaf.

Yüksek kiralara isyan.

Banka ödemelerindeki zorluklar.

Bu tablo yaza kadar devam edecek!

Bu kesin. Uzmanlar da böyle diyor.

Buna uygun önlemleri de alma zamanı.

Ancak... Yatırımlar konusunda da, yabancı sermayenin gelişinde de sancılar var.

Ciddi tereddütler.

Bunları kolaylıkla aşmak mümkün olmuyor.

Ama... Bir şansımız var.

Özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerini bu anlamda bir koz olarak kullanabiliriz.

Özellikle de İzmir ve Antalya’yı.

Şansımız; turizm.

Turizmi akılcı kullanırsak, yaraların bir bölümünü sarabiliriz.

Bir bölümünü...

Yani... En azından istihdam sancısında bir rahatlama olur.

İşyerleri para sirkülasyonu sağlar.

Ticaret turizm eli ile biraz hareketlenir.

Biraz... Ama onun içinde turizme doping şart.

Yani... Daha iyi tanıtım... Daha güçlü lobi...

Sadece devletten bazı şeyleri beklemek yerine sivil inisiyatifi de harekete geçirme zamanı...

Yerel yönetimlerinde bu anlamda daha aktif olmaları lazım.

Ancak böylelikle turizmi lehimize bir şansa dönüştürebiliriz.

Türkiye ve Mısır arasında turizm konusunda ciddi bir çekişme var.

Bu konuda Mısır daha avantajlı.

Neden?

Çünkü; tarih olgusunu daha iyi kullanıyor.

Mısır - Türkiye çekişmesi özellikle Rus pazarı için geçerli.

Antalya elbette bu konuda çok dikkatli olmak zorunda.

Ama... İzmir neden geride?

İzmir; tıpkı Mısır gibi tarihi ve kültürel avantajlarını ön plana çıkaramaz mı?

Yani... Rus pazarında güneş, deniz, kum üçgeni dışında tarihi, kültürü, geçmiş uygarlıkları ile de cazip bir seçenek olamaz mı?

Konu; geliyor hep vizyona dayanıyor.

Bunun için gerçekçi bir yaklaşım.

Akılcı, çağdaş.

Tanıtım, lobi gerekli.

Eeee, biz bunu yapabiliyor muyuz?

Nerdeee?

Bakın ilginç bir ayrıntı.

Macaristan’ın termal kaynakları hayli ünlü.

Peki İzmir’de, Ege’de böyle şansımız yok mu?

Var, ama yeterince kullanabiliyor muyuz?

Kocaman bir HAYIR.

Neden? Çünkü bu konuda isteksiziz. Girişim yapmıyoruz.

Su akıyor, biz de bakıyoruz!

Oysa hemen yanımızda 12 ay turizm mücadelesi veren Çeşme, jeotermal kaynakları ile de Macaristan kadar cazip bir merkez olamaz mı?

Olur da...

Devletin, yerel yönetimlerin biraz heyecan duyması ile...

O da olacaktır!

Kışın sonu bahar değil midir?

Biz bunları tartışırken, inşallah Mısır da gitmez aya!
Yazarın Tüm Yazıları