8 OCAK 2012 günü yayınlanan “Gerçek İktidar” başlıklı yazım şöyle bitiyordu:
“Türkiye’deki İlahiyat ve İslam İlimleri fakültelerinin sayısı yeni kurulan iki fakülteyle 38’e çıkmış. Bakanlar Kurulu vakıf üniversitelerinin ardından ilk kez bir devlet üniversitesinde İslami İlimler Fakültesi’nin açılmasına izin vermiş. 2007 yılında Türkiye’de toplam 20 ilahiyat fakültesi varmış, bu sayı yeni kurulan fakültelerle birlikte 38’e yükselmiş. 2007 yılında 813 kontenjanı olan ilahiyat fakültelerinin kontenjan sayısı 2011 ÖSYS’de 8 bin 25’e çıkmış. Bu sayının 2012’de 9 bini geçeceği tahmin ediliyormuş. Amaç artık gizli değil: Dine dayalı gerçek iktidarı kurmak ve buna karşı çıkacak bütün engelleri ortadan kaldırmak! AKP’nin yeni eğitim deformasyon taslağı (1+4+4+4) bunun bir başka kanıtı olacaktır! Bu kadar din adamına, İlahiyat Fakültesine, İslam İlimleri Fakültesine gereksinim var mı? Bütün kadroları din eğitiminden geçmiş elemanlar tarafından doldurulmuş bir toplum, sadece kendisi için değil, dünya için de tehlikelidir. 2000’lerde İHL’nin gerçek yüzünü tanımladığım zaman benim bu saplantımla(!) dalga geçiliyordu. Ben sizin geleceğinizi tasvir ediyorum, ister ciddiye alın, ister almayın! Sonunda AKP Grup Başkanvekilleri 8 yıllık kesintisiz eğitimin bilimsel bütünlüğünü bölecek yasa önerisini TBMM Başkanlığı’na verdi.” DÜNYADA BENZERİ YOK AKP’nin her zamanki klasik “abrakadabra” oyunu bir kez daha bu öneriyle sahneye konuyor. Her nedense 1+4+4+4 formülünün 1 yıllık okulöncesi bölümünün uygulanması şimdilik (aslına bakarsanız, bir daha gündeme gelmemek üzere) ertelenmiş. Geriye kalan üçlü bölüm, “örgün eğitim (okulda yapılan öğretim) + seçmeli açıköğretim + örgün eğitim” olarak tasarlanmış. Bu formülün Türkçesi şu: Çocuk dört yıl zorunlu okul öğretiminden sonra ikinci dört yıl okul ile açıköğretim arasında seçim yapmakta serbest olacak; bunlar arasından isteyenler üçüncü dört yıl için okula dönecek, istemeyen dönmeyecek. Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem. Temel eğitim-öğretim okulda yapılır. Okulda yapılan örgün öğretim normal’dir. Açıköğretim ise özel durumlar içindir, yani anormal’dir. AKP iktidarı, lise sonrası öğretim için uygulanan açıköğretimi ortaokula indiriyor. Bu özel amaçlı değişimin pedagoji bilimi ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur! Amaç? KIZLAR KOCAYA VE HOCAYA Amaç: Erken meslek seçimi bahanesiyle 10 yaşındaki çocukları imam hatiplere, Kuran kurslarına, okulsuzluğa yönlendirmek. Bir çocuk, ailesi isterse, 10 yaşından sonra zorunlu eğitimin dışında kalabilecek. Oysa uygar dünyada zorunlu eğitimin sınırı 18 yaştır. Bu yöntem kızları kocaya ve hocaya verecek, yoksul köylü ve işçi çocuklarını okulsuz, eğitimsiz bırakacak; eve, tarlaya, fabrikaya kapatacak! İkinci 4 yıla devam edecek olanlar, imam hatipler, meslek okulları ve normal liseler arasında seçim yapacaklar. Ve Cumhuriyet’in eğitim-öğretim sisteminin köküne kibrit suyu dökülecek. Bunun böyle olacağını yıllardır yazıyorum: (4+4+4) sistemi modern pedagoji bilimine aykırıdır. Bu sistem, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırıdır. Bu sistem, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’ne aykırıdır. Bu sistem, insan haklarına, eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu sistem, insanlığa aykırıdır. EMİR KULU MÜSLÜMAN ROBOTLAR Amaç çocuklara dinlerini öğretmek değil! Amaç devlet ve toplumun yapılarını tam anlamıyla İslamileştirmek. Amaç bu olmasaydı, türlü desise ile imam hatipler normal liselere rakip duruma getirilmezdi. Çocuklara dinini öğretmenin türlü yolu var: Bir zorunluluk olmadan, isteyen her Sünni Müslüman çocuğa okullarda, din ve mezhepleri, İlahiyat Fakültesi mezunu öğretmenler tarafından öğretilir. Bu durumda, devlet, Alevilere, Hıristiyanlara, Yahudilere ve diğerlerine de aynı olanağı sağlar. Aile çocuğuna dinini istediği gibi öğretir. Dünyanın her yanında uygulanan bu sistem çok mu zor? Ama amaç bu değil! Amaç toplumu emir kulu Müslüman robotlar haline getirmek; kadınları eve kapatmak! Kul sürüsünü güdecek seçkin(!) imam çobanlar yetiştirmek!