Edebiyatı feda etmeyin

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Ne zaman ki okullarda ders programları üzerinde değişiklikler yapılır, gözden ilk çıkarılacak ders hep edebiyat olur.

Üstelik, iki yüzlü bir goygoyculukla, okuma alışkanlığımız yok, genç kuşak okumuyor, diyerek nerdeyse gözümüzden yaşlar dökülür. Niçin okumadıkları sorusunun doğru cevabını verecek kadar dürüst değiliz.

Çünkü biz edebiyatı küçümsüyoruz, genç kuşağa bunun önemli olmadığı konusunda gizli sinyaller veriyoruz.

Az gelişmiş bir zihniyetle, zavallı çocuk, bir edebiyat yüzünden bir yıl kaybetti deyince, karşımızdaki de ona katılır: Sanki edebiyatçı olacak!

Kimse kalkıp da, zavallı matematikten bekliyor, diyemiyor. Çünkü öbürü alt tarafı edebiyattır, matematik ise esaslı derstir.

Edebiyatı öğrenmeyen bir kuşak, ne kendini anlatabilir, ne başkasını, ne kendini anlayabilir ne de başkasını.

Bu dersten kalma kalkınca, bütün kuşaklar birbirine benzer bir konuşma stili ile idare edip giderler. Televizyonlardaki, radyolardaki DJ'lerin kullandığı kelimeler toplamı onların sözlüğü olur.

Bir cehalet Esperantosu'nda anlaşırlar.

***

ÇEVRENİZİ, toplumunuzu öğrenmek zorundasınız, yaşadığınız topulumun insanlarını tanımanız şart. Hangi meslekten olursanız olun, roman, hikaye, şiir okumadan, çağdaş, dünyayı kavrayabilen bir insan olabileceğinize inanıyor musunuz?

Hele bir yönetici olmak iddiasındaysanız, edebiyatı bilmek, giriş formunuzun birinci maddesi olmalı bence.

Politikacılık hayali için, iyi bir edebiyat okuru olmanız gerekiyor.

Bilmeyenlerin sürekli kayıpta olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Çünkü onlar edebiyatı bilmiyorlardı, bu yüzden çevrelerini, yönettikleri ülkenin insanını tanıyamadılar.

Hiç kimse iddia etmesin ki, roman, hikaye ve şiir okumadan kendi ülkesini tanıyabilsin, anlayabilsin, onun için yararlı olabilsin.

Köyünden kentine, işçisinden bürokratına kadar birlikte yaşadığı insanlardan habersiz, saman gibi bir yaratık bu ülkeye yararlı olabilir mi?

Ufuk açıcıdır edebiyat.

Bence bu dersleri savsaklayanlar, edebiyatın işlevi konusunda bazı sözleri okumalılar.

Edebiyatın, edebi de içerdiğini anlatmak gerekiyor. Edep, her kuşak için gerekli bir kazanımdır diye düşünüyorum.

Bir çok kimsenin edebiyat dersi denilince aklına ilk gelen, ariz vezninin failatün failatün failün kalıbıdır. Bu biraz alaycılık biraz da müfredatın eskiliğini vurgulamak için tekrarlanır.

Tabii edebiyat dersinin durumu gündeme geldiğinde soyut bir edebiyat sevgisinden, dil bilincinden söz ediyoruz.

Bu nasıl sağlanır?

İyi yazarları, şairleri okuyarak, iyi çevirilerle kelime hazinenizi artırarark. Ancak o zaman sözcük birikiminiz zenginleşir.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ortak bir çalışma ile, öğrencilere edebiyatı okutma kampanyası başlatmalı. İyi, kaliteli eserler aracılığıyla ben edebiyatı seveceklerine inanıyorum.

***

EDEBİYATI bilmeyen kuşakların Türkiyesini, düşünceden yoksun, bir çöl parçası olarak tahayyül ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları