DSİ’nin hiç suçu yok mu

SU savaşlarının başladığını daha önce açıklamıştım. Ege bölgesi susuzluktan kırılıyor! 1993-1994 yıllarında çıkardığım gazetede aynen "Konya kuraklığı en çok hisseder, Ege bölgesi onu izler" demişim.

Konya’yı inceledim geldim. Yerüstü sularının yanında Türkiye yeraltı sularının %40’ını barındıran Konya çöl olmaya başlamış... Açılan kaçak 60.000 kuyu ile susuzluğun sonuna gelinmiş. Şimdi senelerdir yazdığım gibi artık su olmayan yerde göçler başlayacaktır.

Gelelim Ege bölgesine... Ege şu an Afrika çöl sıcakları ile kavruluyor. İzmir’deki arsenikli su tartışmalarının yanında, susuzluk Aydın, Denizli il ve ilçelerinde tam bir su savaşları kuyularda nöbetlerle sürüyor.

Valilikler 2. ürün için artık su veremeyeceklerini hatta 1. ürün için dahi garantinin yok olduğunu hergün sıkıntılarla açıklıyorlar. Bu savaşlar hızlanarak sürecek gözüküyor. Susuzluğun bu noktaya geleceği ortadayken DSİ neden halkı, köylüyü çiftçiyi v.s. uyarmadı? Neden su havzalarındaki kaynaklar, nehirler hoyratça kullanıldı? Neden damlama ve fıskiye sulamaya su bittikten sonra başlandı?

Şimdiki Çevre ve Orman Bakanımız Prof. Veysel Eroğlu, yıllar önce 1994 yılında büyük kuraklık yaşayan İstanbul’a İSKİ Genel Müdürü, 2002 yılında hükümette DSİ Genel Müdürüydü. Yani yıllarca Türkiye’nin sularına hükmetti... Ama kuraklığın Türkiye’yi felç edeceği bağıra bağıra gelirken tedbirler alınmadı.

Hükümet arıtmaları erteledi

Ankara yani başkentimiz ağır metaller taşıyan Kızılırmak’ın sularına teslim oldu. Arıtmadan geçince ne kadar arıtılıyor sorusunu sormayacağım! İzmir ilinde ’arsenik linci’ yaşanıyor. Belediye Başkanı yerden yere vuruluyor. Acaba DSİ Menemen bölgesindeki kuyulardan arsenikli suların çıkmaya başladığını bilmiyor muydu? Yok bilmiyordu diyen çıkarsa, arsenikli kuyular için belediyedeki Kent Konseyi toplantılarında konu açıklanırken DSİ yetkilileri aynı toplantıda bulunuyorlardı. İnkar ederlerse tutanaklardan kürsüdeki konuşanlardan ortaya çıkarılır.

Şimdik İzmir Belediye Başkanı hedef tahtasında. Peki DSİ’nin hiç suçu yok mu?

Gediz, Menderes v.s. nehirlerinde sanayi atıklarıyla kirlenirken, hükümet Çevre Yasası çıkarıp 2-10 yıl arıtmaları erteletirken, işte gelinen nokta ve yeraltına giden arsenikli sular! DSİ, bu yerüstü sularının bir müddet sonra yeraltı sularını kirleteceğini bilmiyor muydu da halkı uyarmadı? Hep suçlu belediye; vur gitsin muhalafetçi başkana sahip İzmir’e...

Bakın uyarıyorum İstanbul’da 1993 yılında yaşanan su kirliliğini sahibi olduğum gazetemde açıklamış ve metropolde su içimini 3 gün müddetle yasaklatmıştım. Şimdi daha korkunç su yokluğu ve kirliliği yaşayacağız. İstanbul başta olmak üzere sanayi bölgelerinde ve illerinde kirli sular çok can yakacak!

İstanbul’da bir bakın Terkos gölüne Kardenizin tuzlu suları aktarılmaya başlanmış mı? Çünkü son çare budur. Arsenikli sular birşey değil daha kötü ve zehirli sularla karşılaşacağız. Bu arada arsenikli suların temizleneceği ama çok daha korkunç kirliliklerde bu şansın yakalanamıyacağı bilgileri bize ulaştı.

Ayrıca bakterileri öldürsün diye dozajı artırılan klor atımının da tehlike arzettiğini kanser yapıcı bir madde olduğunu açıklayalım. Nereden bakarsanız bakın su konusunda çok geç kaldık!

Kimse yaz bitince sonbahar yağmurlarının yağacağını garanti edemez. Acil önlem ve tedbirler alınmazsa Türkiye’yi susuzluk ve denetimsizlik neticesi zehirli sular gündemimizden düşmeyecektir. Bu işte en büyük sorumlu DSİ yurdun her köşesinden çıkan feryatları nasıl durduracaktır, hep birlikte izleyelim.

Ümit BORA-Yarımada (İzmir) Çevre Platformu Sözcüsü 0535-924 79 78

Gökçek-Sarıgül arasında ilginç yakınlaşma nedir

TV8’de dünkü ’Sağduyu’ programında konuk olan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek birbirlerine ’çiçek’ attılar.

Sarıgül, program sırasında "Gökçek arkadaşımın Ankara’da yaptıkları için kendisini kutluyorum. Ankara’ya bir şeyler yapmaya çalışıyor. Yiğidi öldüreceksin ama hakkını da vereceksin" dedi.

Bu sözlerin ardından programa telefonla katılan Gökçek "Sayın Sarıgül de İstanbul’da güzel işler yapıyor. Yalnız Mustafa Bey, yalnış yerde... CHP’li olmaması lazım bu noktada..." diye konuştu.

Bu arada ekranda ’Gökçek-Sarıgül yakınlaşması’ yazısı yeraldı.

Gökçek konuşmasına şöyle devam etti:

"Baykal senden korkuyor, aday yapmayacak. Herhalde bağımsız gireceksin. Şimdiden hazırlıklı ol, halk seni seviyor. Seni Şişli’de ziyaretimde gördüm bunu. Bu dönem zorlanacaksın ama dışardan ders vereceksin... Sen CHP’li olamazsın artık."

Bu arada program sunucusu araya girerek şöyle konuştu:

"Sayın seyirciler Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sarıgül’ü AKP’ye davet etmişti. Melih Bey de davet ediyor galiba..."

Sarıgül bu konuda suskun kalırken, Gökçek sözlerine devam ederek, CHP’ye yüklendi:

"CHP’de sosyal belediyecilik, sosyal yardım anlayışı yok. CHP bunları dilencilik olarak kabul ediyor.. Sarıgül’ün artık CHP’de kalmasının bir anlamı yok. Kendisini sosyal demokrat olarak kabul ediyor ama bizim yaptıklarımız da sosyal demokrat politikalar... Bu zihniyet arasında kalırsa yok olmaya mahkumdur... Bu dönem hiç olmazsa bağımsız girmek zorunda kalacak."

Sarıgül de bunlara karşılık olarak "Biat ederseniz dünyanın en büyük adamısınız, başkaldırırsanız kötü adamsınız... Sayın Gökçek, Ankara’da başarılarınız varsa bizim de var, biz de işi işler yapıyoruz... Bunları hem Allah biliyor, he de kul biliyor.. Seçimlerde AKP’lilerin gönlünü kazanacağız, göreceksiniz" diyerek, konuşmasının aralarında her zamanki gibi Baykal’a yüklendi. Londra Belediye Başkanı Boris’i ziyaretinde gazetecilere söylediği gibi 2011’de Başbakan olacağını iddia etti. Ve son cümlesinde Gökçek’e bir mesaj yolladı:

"Bursa Uludağ’da liderlik okulu açtık, 21 bin öğrenciyi eğitimden geçireceğiz. Sayın Gökçek’e de bir taş atalım, gelip bu okulu incelesin, halkına da uygulasın."

Sarıgül ile AKP’li Gökçek arasındaki bu muhabbetin sonu nereye gidecek, dikkatle izlenmeli.

GÜNÜN SÖZÜ

"Siyasette köklü reform zamanıdır... Siyaset son bir yılda iyi sınav veremedi... Siyasette zihniyet değiştirmenin tam zamanı..."

(TOBB Genel Başkanı Rıfat

Hisarcıklıoğlu)
Yazarın Tüm Yazıları