Doğan Hızlan: Yeni binyıl üzerine karışık düşünceler

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Yabancı dildeki dergilere, gazetelere göz atarken, soluk soluğa yeni yeni bir binyılın eşiğinde durduğumu fark ediyorum.

Ha geldi ha gelecek .

Binyıl (millennium) için büyük heyecanlar duymasam da, bu yayınlar beni etkiliyor ve cazibe merkezinin içine çekiyor.

Yazımın başlığına, çelişik sözünü ekleseydim, daha mı doğru olurdu?

Zaten kafam karışık, başkalarının akıl sağlığını bozmaya ne hakkım var?

Aldırış etmez göründüğüm binyılın ilk tuzağına düşüverdim.

Parker'in çıkardığı özel binyıl kalemini aldım.

Bilirim kendimi, kuzu kuzu bütün binyıl kalemlerine, binyıl kitaplarına, binyıl bestelerinin CD'lerine milyonlarca lira ödeyeceğim.

Belki de ben kandım, siz kanmayın demek istiyorum.

En sonunda da, binyılın anlamsızlığı üzerine düşünceler üreteceğim.

Geçenlerde bir dergide gözüme ilişti. Binyıl'ın en pahalı tatillerini sıralamış. Hiçbirini canım çekmedi. Evde oturup bu çılgınlığı, aldatmacayı izlemenin sinsi zevkini yaşamalıyım.

Müzik dergilerinde, yeni binyıl besteleri üzerine yapılan çalışmaların tamamlandığı, hangi orkestranın neyi seslendireceği, uzun uzun açıklanıyor. Meraklısına duyururum.

Kimbilir ne kadar kötü eserler dinleyeceğiz, binyıl humması uğruna.

İlk gecenin basteleri sonra unutulur, müzik tarihine bile geçmez.

* * *

YENİ binyıl, her şeyin dönüm noktası mı?

Hayatımızın, aşklarımızın, tutkularımızın, sevgilerimizin, nefretlerimizin, zaaflarımızın hüküm gecesi mi?

Ertesi gün uyandığımızda yepyeni bir kimlikle mi yaşama günaydın diyeceğiz?

Hayatları, sanatı, edebiyatı bir zaman dilimiyle sınırlamanın, kısıtlamanın anlamsızlığı, renk arayan insanoğlu için karamsar bir tahmin mi?

Geçen binyılın, rasyonel, duygusal, kişisel, ulusal, dinsel muhasebesinden çıkan kağıdı ne yapacaksınız?

Bırakın kendinizi aldatmayı, yaşadığınız yıllar sizi değiştirdi mi?

Bence binyıl'dan çok yüzyıla bakmak gerekli.

Teknolojinin doruğa çıktığı bir yüzyıl... Hepimizin hayatını hem kolaylaştırdı, hem madenileştirdi.

Yabancılaşma... Marks haklı mıydı, Sartre doğru mu yazmıştı?

Freud dahi miydi?

Bilgisayar... İnternet...

İletişim dostlukları artırdı mı? Yalnız insanın rüyası mı? Sanrı mı? Ah internet, denizler ötesi, kıtalar arası tanışmaların içtenliğinden ne haber?

Evet mesajınız var... Yalnızlık okyanusuna bir damla...

İkinci Dünya Savaşı bitti. Kosova, Afrika... Kanlar, silahlar. Yeni binyılın değişmez lekesi, kırmızı...

İnsanoğlunun tembelliğinden, hazırlopçuluğundan yararlanan açıkgözler.

Listeler saltanatının sultanları. Şartlandırın bizi. Yeni binyıl'da da kötü alışkanlığınızı sürdürün. Bağımlısıyız biz sizin listelerinizin.

Binyılın en iyi filmi, en kitabı, en iyi şarkısı vesaire... vesaire...

* * *

BAZAN insanın kendini her şeyden soyutlaması, iç dünyasında yaşaması gerekiyor.

Snırım ben yeni binyıla öyle gireceğim.

Tarık Buğra'nın çok sevdiğim hikayesi 'Yarın diye bir şey yoktur'u anarak, yeni binyıl diye bir şey yoktur diyeceğim.



Yazarın Tüm Yazıları