Doğan Hızlan: Edebiyat halkları dost kılar

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

ABDİ İPEKÇİ Özel Ödülü bu yıl iki şair ve şiir çevirmenine verildi: Özdemir İnce ile Cevat Çapan'a.

Her ikisi de Yunan şiirinden olağanüstü güzellikte ve şiirsellikte çeviriler yaptılar.

Ege'nin diğer yakasının şiirini, şairlerini tanıttılar bize. İki ülke arasında bir edebi bağ kurulmasını sağladılar. Böylece de iki ulusu birbirine dost ettiler.

Özdemir İnce, kişisel dostluklarıyla da iki ülke arasında sadece şiirin değil şairlerin de barışa hizmet edişinin örneğini verdi.

Edebiyat dostlukların kalıcılığı konusunda da yardımcı. Çünkü metinler yok olmuyor ve tarihe tanıklık ediyorlar.

Edebiyat kadar müziğin de bu aynı ses birliğinde etkili olduğuna inanıyorum.

Atina'ya gittiğimde, eski İstanbul havalarının CD'lerini aldım. Şarkıların içinde bir çok Türkçe kelime vardı, üstelik şarkıların bazı bölümleri de Türkçe söyleniyordu.

Ataol Behramoğlu'nun bir şiiri bu iki ülke arasındaki dostluğu açıklamıyor mu:

'Ne anlatır Yunan şarkıları

Bir gün birleşeceğini mi bütün şarkıların

Ne Anlatır Yunan şarkıları

Bu kadar uzak..ve bu kadar yakın.'

* * *

DÜNYA tarihi gösteriyor ki, edebiyatçılar, sanatçılar dostluk bağlarını sağlamlaştırırken, politikacılar ellerinde kılıç onu kesmeye çalışıyor.

Oysa insanlar birbirini anladıkça seviyorlar.

Birbirini anlamaları için de önce tarihin acılarını unutmaları gerekiyor.

Tarihle barışmadıkça, her iki ülke için de birbirini anlama olanağı yoktur. Sürekli tarihi gündeme getirdiğinizde ilişkiler bileniyor ve insanlar sadece birer kin odağında buluşuyor.

Yaşar Aksoy'un Kahrolsun Savaş (Kato Polemos) Ege'de Türk Yunan Barışı kitabından bazı bölümleri okurken, yanlış anlaşılan, kinle yorumlanan bir tarihin her iki ülkeye verdiği zararları düşündüm.

Türkiye'de de çok sevilen Dido Sotiriyu'nun Benden Selam Söyle Anadolu'ya kitabının sonundaki cümle sanıyorum ki herkesin ortak kanısıdır:

'Bütün bu çekilen acı, kötü bir rüya olsaydı, ah... Ve yan yana, omuz omuza verip yürüseydik tarlalara yeniden. Saka kuşlarının türküsüyle şenlenen ormanlara doğru yürüyebilseydik. Ve her birimizin sevdiceği kendi kolunda, çiçeklere bürünmüş kiraz bahçelerinden gülümseyerek çıkıp, yan yana eğlenmek üzere şenlik meydanlarının yolunu tutabilseydik. Anayurduma benden selam söyle kör Mehmet'in damadı. Benden selam söyle Anadolu'ya... Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin. Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin.'

* * *

ÖZDEMİR İnce'nin Cevat Çapan'ın ödülleri hak edilmiş ödüllerdir.

Yunan şiirini tanıttılar, yani bir halkın şiirini.

Bugün dışişleri bakanları ödül alıyorsa, onların ardında bu iki şairi aramak gerekir.

Edebiyatçılar getirecek barışı bu yeryüzüne.

Yazarın Tüm Yazıları