Doğan Hızlan: Cadı kazanındaki Türk aydınları

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

ŞÜPHE giyotini gene çalıştı. Paslanmış da olsa zaman zaman solculuk tarihinin müzesinde sergileniyor.

MİT ve polis fobisi, nice insanı yıllarca şüphenin gölgesinde yaşattı, nicesini de tedirginliğin sabahsız gecelerinde.

Savaş yıllarının faşizan düzeninde, tahminle kesinlik birbirini kovaladı.

O yıllarda cadı kazanının altındaki harlı ateş asla sönmedi.

Şimdi de aydınlar, sanatçılar tarihinde eksik kalan sayfalar tamamlanmaya çalışılıyor.

Anıların titrek izinde...

Sabahattin Ali. Türk edebiyatının büyük ustası ve eşsiz zekásı.

Onun öldürülme emrini kim verdi?

Hıfzı Topuz'un Eski Dostlar'ında, hayali bir katilin eşkali flu olarak çizilmiş.

O mudur sorusu, bilenlerin sessizliğinde yankılanıp gidiyor.

Sabahattin Ali, günlerce Adalet Cimcoz ve eşi Mehmet Ali Cimcoz'un evinde kaldı.

Onlara beni bir daha göremeyeceksiniz, diye bir mektup bırakıp, ölüme gitti.

Ölüm kamyonuna binişini MİT biliyor muydu?

Belgelere ulaşılamıyor.

Mine Söğüt'ün Adalet Cimcoz'u, polis ve MİT fobimizi canlandırdı.

Anılara, incelemelere, görgü tanıklarına dayalı bu kitaplar, yalnız bizim için bir portreden ibaret değil, sancılı bir dönemin kişi/kişiler ekseninde özel tarihin yazılmasına yardım ettiği için de önemli.

* * *

HERKESİN birbirinden korktuğu, herkesin birbirinin cehennemi olduğu, Hitler'in Avrupa haritasında İskeletler Dansı yaptırdığı yıllar...

Filiz Ali'nin çağrısı kulak ardı edilecek gibi değil. Resmi makamlar konuşsun...

Çünkü, ölenleri suçluluk tabutunda ebediyen bırakmanın gayri insani yanı beni rahatsız ediyor.

Mine Söğüt, Memet Fuat'ın Gölgede Kalan Yıllar'ıyla, Filiz Ali'nin anılarına gönderme yaparak, bir açıklama seansına çağırıyor Adalet Cimcoz'u tanıyanları ve devleti.

Melda Kaptana'nın hazırladığı Maya ve Adalet Cimcoz kitabına bakıyorum.

Yenilik Matbaası'nda 1972'de basılmış.

Cimcoz'un ölümünden iki yıl sonra.

Cimcoz'ların Beyoğlu Kallavi Sokak'ta kurduğu Maya, ilk özel galeri.

Sanatçıların buluşma mekánı.

Resimden edebiyata geniş bir ülke o küçücük galeride.

Cahit Irgat'ın Ortalık şiir kitabını orada imzalatmıştım.

Hálá anımsarım, sedirde oturuyordu, üzerinde kahverengi kadife elbise ve bordo mokasenler vardı.

Adalet Cimcoz'a dostları Ada diyorlar.

Tahir Alangu ile birlikte analım Ada'yı.

Kafka'dan yaptığı Milena'ya Mektuplar çevirisi ile Türk Dil Kurumu Ödülü'nü kazandı.

Alangu, Traven'den çevirdiği Ölüm Gemisi'nin çevirisini övüyor.

Maya Galerisi kapandıktan sonra Bir Maya Vardı'da Sabahattin Eyüboğlu, kuruluş serüvenini yazmış:

‘‘Görgüsü, bilgisi, pırıl pırıl zekásı, güler yüzü, tatlı diliyle Adalet Cimcoz bir sanat galerisi için, renkli, şenlikli, cıvıltılı havasıyla bir sanat galerisi de Adalet Cimcoz için biçilmiş kaftandı.Onun için birbirini hiç yadırgamadan sarmaş dolaş oluverdiler günün birinde, İstanbul'un bir sokağında. Zengin çağrışımlı, dile hoş Maya adını bulduğumuz ve bir Şarköy kiliminden Maya Kuşu amblemini çıkardığımız zaman Ada sevincinden uçuyordu.’’

Orhan Veli de Eyüboğlu'ya göre, Maya'da çalışacakmış, hatta Maya adıyla da bir sanat yaprağı çıkaracakmış. Ömrü vefa etmedi.

Maya galerisi sıkıntıya düştüğünde bir yazıyla ona destek çıkanlar arasında Bülent Ecevit de vardır.

Maya Yaşamalıdır'da ne demiş:

‘‘İstanbullu'lar bunu, kendilerine verilmiş son bir şans saymalıdırlar! Eğer bu şansı iyi kullanamazlarsa, nüfusu bir milyonu aşan ve Türkiye'nin en varlıklı insanlarını toplıyan tarihi İstanbul şehri, bir küçük sanat galerisini yaşatamamış olmanın yüz karasından kolay kolay kurtulamaz.’’

* * *

SİZE Adalet Cimcoz'u, Maya Galerisi'ni yazarken 1950'li yılların sanat ortamının genel panoramasını çizmeye çabaladım.

Sanat tarihi ile mücadelelerin tarihi bazen bir kişide kesişiyor.

Öyle mi dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları