Doğan Hızlan: Adana'ya üç bin kişilik sinema salonu

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

ADANA'da, cuma akşamı düzenlenen bir törenle 3000 kişilik bir sinema salonu açıldı.

Törende ben de vardım.

Adana'ya üçüncü gelişim. Sıcağıyla, insanıyla sizi yavaş yavaş saran bir çekiciliği var. Havaalanına iner inmez, iklimin farklılığını, ruh ikliminizde de hissediyorsunuz.

Güney'de güneşin batışı hüzün veriyor. Sessiz bir doğa tanıklığı.

Işıklarla donatılmış alışveriş, sinema kompleksinin kapısından içeri girer girmez, büyük şehirlere özgü bir atmosferin içinde buluyorsunuz kendinizi.

Dokuz salondan oluşan sinema kompleksinin fuayesi 2800 metrekare. Sinemaya gitmeseniz de, bu fuayeye girip çayınızı, kahvenizi içebilir, alışverişinizi yapabilirsiniz.

Yaşama merkezinin içine adım attığınızda, seçenek zenginliği arasında zamanınızı değerlendirebilir, günlük çarkın dışına çıkıp rahatlayabilirsiniz.

Büyük salonun perdesi 160 metrekare.

Teknolojinin en son icatlarıyla donanımlı salonlar.

Tepe Cinemaxx, Adana'da yeni bir geleneği de başlattı:

Altın Yıldız Çakma Töreni.

Bir milyonu aşan seyirci toplayan fimlerin adı bir ağaca çakılıyor ve bu ağaç fuayede sergileniyor.

Önceki akşamki açılışta beş yerli, beş yabancı filmin adı çakılıydı:

Yerli filmler: Eşkıya, Her Şey Güzel Olacak, Güle Güle, Kahpe Bizans, Propaganda.

Yabancı filmler: Cesur Yürek, Matrix, Altıncı His, Titanik, Mumya.

Tepe Cinemaxx Grubu'nun amacı, sinema seyircisini artırmak. Arz edince talep olur, ilkesinden yola çıkmışlar.

Genel Müdür Anıl Şahin, biz Ankara'da sinema seyircisini artırdık, diyor.

Yakın zamanda karşıda, Carrefour Vega'da da yeni sinema salonları açacaklar.

Açılış gecesine İstanbul'dan Aydan Şener, Duygu Asena, Ayşe Arman, Hıncal Uluç, Yalçın Pekşen, Tuğrul Şavkay, Nebil Özgentürk de gelmişlerdi.

Üç bin kişilik sinemanın açılışından en çok mutluluk duyan iki kişi vardı:

Ayşe Arman ve Nebil Özgentürk.

İki Adanalı, şehirlerinin kültürel yükselişinden nasıl memnun kalmazlardı?

* * *

CINEMAXX'ın Alman yöneticisi açış konuşmasında Adana'yı bize çağrıştıran dört kişiden söz etti:

Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Yılmaz Güney ve Mustafa Sandal.

Şehirleri sanatçılarla gezdiğimi bilirsiniz.

Abidin Dino'yu, Güzin Dino'yu ve o muhteşem sürgünleri hatırladım.

Demirtaş Ceyhun'u Adana adı geçince mutlaka listeye eklemelisiniz.

Nebil Özgentürk, babamla geldiğimiz sinemaları hatırlayınca şaşkınlığım daha da artıyor, diyor.

Eğer, Adana'ya hepimizi Güman Birincioğlu çağırmasaydı, hiç birimiz gitmezdik. Sevgili arkadaşımızın, dostumuzun davetine icabet zevkli bir görevdi.

Güman Birincioğlu, Cumhuriyet gazetesinden kırk yıllık arkadaşımdır. Saygınlığıyla hepimizde unutulmaz anıları vardır.

Onun her zamanki ciddiyeti ve tatlı ısrarı olmasaydı orada buluşamayacaktık. Teşekkür ederim.

Sinemanın, yaşama biçimimizi belirleyen bu sanatın, büyük şehirler dışına ulaşmasını savunanlardan biri olarak sevincimi tarif etmem imkánsız.

Tuğrul Şavkay'la birlikte, her yemek bir damak şölenine dönüşür. Adana'yı daha çok sevmemi hazırlattığı sofrayla sağladı.

* * *

SANIRIM, 'Sarı Sıcak'ın insanları, sinemayı hayatlarının daha büyük bir bölümüne katacaklar.

Yazarın Tüm Yazıları