Doğal evsahipleri unutulunca

Haberin Devamı

“Küresel kriz sonrası kamu ekonomisinde yeni eğilimler ve beklentiler...”; “Yenilikçi üretim yapısına geçişte sanayileşme, girişimcilik, Ar-Ge, yenilik ve ticarileştirme politikaları...”, “Türkiye’nin rekabet gücünün geliştirilmesine yönelik stratejiler...”
Siz bakmayın her bir başlığın akademik doktora çalışması gibi durduğuna; Beşinci İktisat Kongresi’nde çok önemli konuklar ve ilgi çekici konuşmalar vardı.
Türkiye giderek büyüyen bir ekonomi ama hala yapısal birçok problemi bulunuyor.
Bütün veriler, bütün karşılaştırmalar Türk ekonomisinin iyi yolda olduğunu gösteriyor.
Büyüme oranlarımız dünyada yakından ve kıskanılarak takip ediliyor.
Ama hala rekabetçi ve teknoloji üretmekten uzak bir görüntümüz olduğunu da unutmamak gerekiyor.
O yüzden bu oturumların bazılarını ilgiyle takip ettim.
Benim beşincisi yapılan iktisat kongresinden beklentimi dün de yazdım.
Türkiye’nin daha fazla teknoloji üretmesi, daha fazla insana gelecek hayalleri kurdurması, Birinci İktisat Kongresi’nde olduğu gibi 100 yıllık hedefler koyması...
Ve daha da önemlisi...
Ekonomisini büyütürken, demokrasisini de güçlendirmesi...
Bugünün dünyasında iyi bir ekonomi kadar insanların özgürlüklerini genişleten ve güvence altına alan bir demokrasinin de ayrı bir önemi var.

***

Haberin Devamı

Böylesine büyük organizasyonlarda ilk gün genellikle protokolle geçiyor.
Protokol olunca da bir koşuşturmaca yaşanıyor.
Devletin en tepesindekiler gelince, bakanlar, bürokratlar da eşlik edince bu görüntüyü normal karşılamak gerekiyor.
Bu telaş kalkınca asıl organizasyon başlıyor. Ben de bununla daha çok ilgileniyorum.
Ama ilk yaşananlarla ilgili notlarımı da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkiye, eski Türkiye değil.
Böylesine organizasyonlara sık evsahipliği yapılıyor.
Bürokrasimiz de artık en az özel sektör kadar tecrübeli sayılır.
NATO’nun, Birleşmiş Milletler’in birçok toplantısı, neredeyse kusursuz gerçekleştirildi.
Çok az zafiyet yaşandı, yaşandıysa da dışarıya belli edilmedi.
Eksikler çok hızlı giderildi.
Bunlar Türkiye adına önemli gelişmeler...
Böylesine deneyim kazanmış bürokrasimiz; nedense beşincisi yapılan İktisat Kongresi’ndeki aksaklıklara engel olamadı.
İlk günkü oturumlarda Ege Bölgesi’nin birçok kurumunun başkanı salona giremedi.
Örnek mi?
Ege’nin en büyük işadamı kurumu Ege Sanayicileri Derneği’nin Başkanı Bülent Akgerman, Ege Genç İşadamları Derneği’nin Başkanı Seda Kaya, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın bazı yöneticileri devlet protokolünü izleyemedi.
Bunun gibi birçok sivil toplum örgütünün, meslek odasının, önemli kurumlarımızın başkanları, yöneticileri de giremediler.
Organizasyonu yapanlar, “Akreditasyon...” diyebilir.
Doğrudur; Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın katıldığı toplantılarda güvenlik nedeniyle ekstra önlemler alınabilir.
Ama bu koşulları önceden bildirmek de bu organizasyonu yapanların görevidir.
Madem kongre İzmir’de yapılıyor, o zaman Ege’nin önemli kurumlarının temsilcileri bu oturumların doğal evsahibidir.

Haberin Devamı


Konuşuyor, tartışıyor olmak

Siyasetçi değilim.
Asla siyaset yapmak da istemiyorum.
Çünkü bazı konuların siyasetçilere kalmadan da çözümlenebildiğini görüyorum.
Örneğin başörtüsü meselesi...
Başörtüsünün en hararetli tartışıldığı dönemde bile toplumun gündeminde bu konunun olmadığını izleyebiliyordum.
Bazı üniversitelerde konuk olarak dersler verdim.
Yıllarca hem de...
Dersime giren kızların bir kısmında başörtüsü vardı, yanındaki kızın pantolonlu ya da etekli olması da sorun değildi.
O gün de değildi bugün de...
Bence sorun erkekçe bakan siyasetimizde...
Kadınların sorunlarını kendilerine göre tartışan erkek siyasetçilerimizde...
Özgürlükler genişletilmeli...
Bunu yaparken de; yasalar güvence olmalı, toplumun baskıları bireyin üzerinde olmamalı.
Meclis’te başörtüsü savunan vekillerimiz, Şafak Pavey’in pantalon giyme isteğine de olumlu yanıt verselerdi; çok daha mutlu olurdum.
Pavey’in Meclis konuşmasını beğendim.
Ama benim için daha önemli olan; toplumun bu meseleleri tartışıyor olması...
Her fikrin özgürce söyleniyor olması.
Benim özlediğim ve istediğim Türkiye böyle bir ülke...

Yazarın Tüm Yazıları