Diyanet’e zor sorular

Yeni binasında 455 tam donanımlı oda var

DİYANET İşleri Başkanlığımızın (DİB) bazı uygulamaları dikkat çekmeye devam ediyor. Diyanet dev bütçesi ve sınırsız harcamalarıyla ülke kaynaklarının önemli bir bölümünü harcıyor.

Bunun karşılığında ciddi bir sonuç elde ettiğimiz söylenemez. Ülkede tarikatlar, şeyhler, müritler, irticai vakıflar, örgütler, cinciler, büyücüler, kısaca laikliğe karşı olan herkes istediği gibi hareket ediyor, vatandaşın aklını karıştırıyor.

Vatandaşa dinini en sağlıklı biçimde anlatmakla görevli olan Diyanet bazı uygulamalarıyla bu çevrelere cesaret veriyor. Diyanet, kuruluş amacına uygun çalışmadığı gibi sahip olduğu kaynakları da boşa harcıyor.

Yıllardır Ankara Kocatepe Camii yanında bulunan başkanlık, Eskişehir Yolu'nun 9'uncu km'sine taşındı. DİB'nin Gintaş A.Ş'nin yapımını gerçekleştirdiği bina toplam 37.000 metrekare alan üzerine kuruldu. Başkanlığın yeni binasında, son teknoloji kullanıldı. Binada, 455 tam donanımlı büro odası, kapalı ve açık otopark, kütüphane, konferans salonu, toplantı salonları, spor salonu, yemekhane, kafeterya, kitap satış yeri ve banka şubesi bulunuyor. Binanın maliyeti, DİB'ce henüz açıklanmadı. Yeni bina ne kadara mal oldu? Bu bina gerekli miydi, sorularına Diyanet cevap vermedi. Başkanlık bunun yanı sıra merak edilen sonuları da açıklamadı.

KİMLERE NE VERİLDİ?

DİB'
in şu sorulara da açıklık getirmesi gerekmiyor mu?

Diyanet'in bütçeden aldığı pay neden birçok bakanlığın bütçesinden daha fazla? Son 5 yılın harcamalarının dökümü yapılabilecek mi?

Geçen yıl 3-8 Mayıs tarihleri arasında İstanbul The Marmara Oteli'nde düzenlenen ‘‘AB Sürecinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Yeri ve Hedefleri’’ konulu konferansın organizasyonu için hangi şirkete kaç ABD Doları ödendi? Niye özel şirket? DİB kendi imkánları ile gerçekleştiremez miydi?

Konferansa yurtiçi ve dışından katılanların masraflarını kim, hangi kaynaktan karşıladı? Konferansın faydası ne oldu? Aynı konferansa il müftüleri yurdun 4 köşesinden neden makam arabalarıyla geldiler?

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, İstanbul'a gittiğinde neden Diyanet Vakfı'nın misafirhanesinde değil de 5 yıldızlı otellerde kalıyor? Otel ücretleri hangi gerekçeyle müftülükçe ödeniyor?

Başkanın evinin tefriş giderlerinin Diyanet Vakfı'nca karşılanması ve anlama geliyor?

Eski Devlet Bakanı Nevzat Ercan'a (DYP) alınan cep telefonları ve otomobil telefonları ile bunların faturalarının ödenmesi için başkan yazılı emri ve el yazısı notunu hangi gerekçeyle yazdı? Başka bakanlara da Diyanet ve Vakfı ne gibi hediyeler aldı? Gösterilen bu tip kolaylıklar karşılığında Diyanet'te hangi uygulamalara göz yumuldu?

Diyanet Vakfı'nın kitap satış bürolarında Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz gibi hocaların kitapları satılmazken Fethullah Gülen'in kitapları, Said-i Nursi'yi öven kitaplar, Öztürk aleyhindeki yayınlar ile Nurcu 'Zafer' ve 'Köprü' dergileri satılmaktadır. Bunu, Diyanet nasıl açıklıyor?

E5’teki dram

SAYIN Erol Çakır
, Ali Müfit Gürtuna, Hasan Özdemir ve trafik ilgililerine.... Bir işgünü veya bir tatil günü Pendik de olur, Avcılar da olur, hangi istikameten düşünürseniz düşünün bir belediye otobüsüne binip vatandaşla birlikte bir defa olsun E-5 üzerinde yolculuk yapınız.

O zaman görecekleriniz ve yaşayacaklarınız sizi şaşırtacak, sonra da mutlaka çözüm bulacaksınız.

Çok değil, bir defa istiyoruz bunu sizden. Çünkü masa başı raporlarla bu işin düzelmesine imkan yok. 30 sene önceki düzen devam ettiği sürece bunun düzelmesi için bizzat bu trafik keşmekeşine el atmanız gerekir. 30 km'lik yolu iki saatte kateden vatandaşların ızdırabına ivedi çözüm bulmazsanız bir gün çıldıran ve oynatan insanlara rastladığınızda iş işten çoktan geçmiş olacaktır.

Bilmem ki, bu zahmete katlanır mısınız?

Nejat TAŞKIN/İSTANBUL

Kalorifer cayır cayır

OKULLARDA
gayrikanuni dergilerin satılması nedeniyle yaptığım şikayet sonucunda ifadem alınmak üzere Eyüp'te bulunan Ebussuud İlköğretim Okulu'na çağrıldım. O gün İstanbul'daki okullar hava şartları nedeniyle tatil edilmişti. Söylenen vakitte okula gittim. Müfettişler sonra gelecekti; bu yüzden 2 hizmetliden başka kimse yoktu. Kaloriferler cayır cayır yanıyordu. 3 saat bekledim bu süre içinde 2 hizmetli ve 2 müfettişten başka kimse okula gelmedi. Vah boşa yanan kömüre veya petrole, vah dükkanımı siftahsız kapattığım halde ödediğim vergilere. Vah kapısı penceresi olmayan okullara. Bu zihniyete hakkımı helal etmiyorum.

Bülent AĞIRGÜNİSTANBUL

Sağlıksız ‘alışveriş’

BÜYÜK alışveriş merkezleri insan sağlığına ne kadar önem veriyorlar? Okurumuz Atilla Akıncı, bu soruya ‘‘hayır’’ diyor. Capitol'e gitmiş, bir hanım yemek yerken rahatsızlanmış. Yakınlarının talebi üzerine ambulans istenmiş. Ancak bir doktor yokmuş. Daha sonra tesadüfen bulunan bir doktor ilk müdahaleyi yapmış. Akıncı'nın burada bir sorusu var:

‘‘Bunlar yaşanırkan tahmin edileceği gibi bilgisizlik ve donanımsızlık kendini belli etti ve akla sorular getirdi. Bizi güvenlik açısından kontrol altına alan alışveriş merkezlerinde böylesine her an her insanın başına gelebilecek sağlık sorunları ile ne kadar ilgililer? Doktorları var mı, otoparklarında ambulans bekletiyorlar mı? Tüm merkezler bunu düşünmelidir. Ayrıca, çevrede bulunanların bu tür vakalarda ilgisiz bakışları biraz insanlık dışı bir tablo oluşturuyor mu?’’


Halef-selefin kavgası

MERSİN,
Yeşilovacık Beldesi'nin eski Belediye Başkanı, ANAP'lı Ferruh Tuğrul'dan, şimdiki başkan DYP'li Halil İbrahim Yetkin'e yanıt:

Yetkin bir provokatördür. İddia ettiği gibi kendisini şikáyet eden ben değil, kanunsuz olarak işten attığı ve 300 milyar civarında tazminat hak eden 26 işçidir. Belediyeyi teslim ettiğimde 77 değil 41 işçi vardı. Bunlardan 26'sını bir günde çıkardı ve aynı gün 50 işçiyi birden aldı. Başka bir deyişle, çıkardığı her bir işçinin yerine 2 işçi aldı ve işçi sayısı şu anda 70 civarındadır. Kıyı Kanunu'na muhalefet ederek kıyıdan 5 km. mesafede üç katlı otel inşaatına ruhsat vermiştir. Bugün ruhsat iptal edilmiş, beton yığını ortada kalmıştır. Olayları pervasızlıkla saptırmıştır.

Uyanık müdür

MİLLİ Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'
na Afyon'un Sandıklı İlçesi'nden bir grup sesleniyor: Sandıklı Ticaret Meslek Lisesi'ndeki lise son sınıf öğrencileri haftanın üç günü işyerlerine giderek staj yapıyorlar. Bu staj karşılığında da ayda 40 milyon lira alıyorlar. Ama okul müdürü, öğrencilerin bu alınterini zorla almak istiyor. Bu konuda şikáyet ettik ama hiçbir sonuç alamadık. Bakan Hasan Gemici, Dünya Bankası'ndan 50 milyon dolar kredi alıp fakir öğrencilere dağıtıyor, bir işgüzar müdür çıkıp öğrencilerin alın terlerine göz dikiyor ve kimse de bunun hesabını sormuyor.

Burasının dağ başı olmadığını bu müdüre kim anlatacak?

MKE de israfçı

BASİT bir savurganlıktan söz etmek istiyorum.

Kırıkkale'de bulunan MKE fabrikalarında üretilen eskimiş top mermileri, Kırıkkale'nin Yahşihan İlçesi yakınlarında imha edildi. Ve bu imha edilen parçalar halk tarafından toplanıp satıldı serbestçe... Benim çevremde tanıdıklarımdan durumu iyi olan veya olmayan 5-6 kişi yaklaşık 15 gün içinde 1.5-2 milyarlık hurda atık topladılar. Bu devletin malıdır. Kırıkkale'nin nüfusunun 250 bin olduğunu düşünürseniz, ne kadar paranın boşa gittiğini tahmin edin. Hurda toplamaya yüzlerce insan gitti belki de. Ve orada savrulan para belki de 300-500 milyardır. Bu, ihale yoluyla % 50'sine verilseydi, devletin 100-150 milyarı kár olurdu.

Metin YILMAZ-KIRIKKALE



MESAJ PANOSU

‘‘VAKIFLAR kiracılarını öptü’’ yazınızda Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde 90 milyon liralık büro kirasının 182 milyon liraya çıkarıldığını, Beymen'in kirasının da 900 milyondan 2 milyar 600 milyona yükseltildiği bildirilerek eleştiriliyor. İstiklal Caddesi'nde bu kiralar çok ucuz değil mi? Bu binalar vakfa değil de şahsa ait olsaydı ne kadar olurdu acaba? Keşke Vakıflar bizi de bu şekilde öpse.

Hüseyin Sarısayın-İSTANBUL

BAĞDAT
Caddesi, İstanbul'un değil Türkiye'nin en gözde caddelerinden birisi ama gelin görün ki, kaldırım taşlarının bozukluğundan yağmur yağdığında yürümek zorlaşıyor. Belediye neden yeni taş alacağına eski taşları tamir etmez?

Mahir KIŞINBAY-İSTANBUL

ANKARA'nın Dostlar ve Yüksel Sitesi sakinleri bir kez daha soruyor: Balgat'taki Barbaros Camii bahçesine, kaçak olması ve Çankaya Belediyesi'nce mühürlenmesine rağmen, bir gecede inşa edilen baz istasyonunun yıkılması konusunda yaptığımız başvurulara hálá cevap verecek bir yetkili çıkmayacak mı?

ADALET Bakanı Hikmet Sami Türk diyor ki; dünyanın hiçbir yerinde karşılıksız çeke hapis cezası yok; dünyada olmayan bir uygulama bizde de olamaz. Aynı Hikmet Sami Türk, dünyanın hiçbir yerinde olmayan mal beyanında bulunmadıkları için 10 gün hapis cezası çarptırılan binlerce kişinin mağdur duruma düşmesine neden seyirci kalıyor?

M.Ali YÜCEL-NEVŞEHİR

BİLİYOR MUSUNUZ? Devrek
(Zonguldak) Kaymakamı Alper Orkun'un göreve gelir gelmez 'yeşil kart'a el atmıştır. Yeşil kart almak üzere başvuru formu için 8 kurumun imzası istenirken, bunu yeterli görmeyip vatandaşa 20 kurumdan imza alma koşulunu koyduğunu biliyor musunuz?
Yazarın Tüm Yazıları