Devlet Orhan Pamuk’u Frankfurt’ta yalnız bırakmamalı

FUARCILAR göçmen kuşlar gibidir, bir şehirden bir şehre uçup konarlar. Gagalarında yeni kitaplar, yeni yazar adları taşırlar.

Stand açarlar stand kapatırlar.

Zaman zaman fuarcıları pazarcılara benzetirim. Haftanın her gününde ayrı bir yerde tezgáh açarlar, gün doğarken o sokağı renklendirirler, akşam güneşi batarken de yarına hazırlığa başlarlar.

Şimdi İstanbul’daki TÜYAP Fuarı’ndan sonra yarından itibaren göç yolunun istikameti Frankfurt’u gösteriyor.

Dün Fuar’ın iki önemli konuğu vardı:

Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç.

Bakan, Erdal Öz’le muhabbet tazeledi, çünkü Erdal Öz Ankara’daki Sergi Kitabevi’nin sahibiyken, en iyi kitap alıcılarından biri Atilla Koç’muş.

Fuarların açılışı bana mutluluk verir, neşe kaynağımdır.

Kapanışlar da hüzünlendirir.

Tomar tomar kitaplar coşkuyla alınır, kitaplıklarda yer alır.

Kaçı okunur? Kaçı bizden gerekli övgüyü alır.

Her kitapseverin bitmeyen serüvenidir.

* * *

FRANKFURT KİTAP FUARI’nın bu yıl bizim için bir önemi var.

Orhan Pamuk, Alman Yayıncılar Birliği’nin Özgürlük Ödülü’nü aldı.

Daha önce de aynı ödülü Yaşar Kemal almıştı.

Yaşar Kemal’in ödül töreninde Günter Grass konuşmuştu.

Yazarların kendi uluslarını eleştirmeleri olağandır. Ancak ben bunu sevgiyle yapmalarını isterim.

Orhan Pamuk, konuşmasını Türkçe yapacakmış. Ödül töreninden sonra da bir yemek verilecek.

Fuar’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı TEDA projesi kapsamında yabancı dile çevrilmiş eserler de sergilenecek.

Hiç kuşkusuz bütün beklediğimiz, Türkiye’nin yılın teması olması.

O zaman Türkiye’nin bütün kültürel zenginlikleri Almanya’daki Frankfurt Kitap Fuarı aracılığıyla dünyaya yayılır.

Yurtdışındaki kitap fuarlarında satış yoktur, kitaplar tanıtılır, ısmarlanır. Ancak her ülke arasında yapılan anlaşmaların yankısı, bütün yayın dünyasını etkiler.

Orhan Pamuk’un ödül alması bile Türkiye’ye ilgi yönelmesini sağlayacaktır. Nitekim Yaşar Kemal zamanında da bu olmuştu.

Ben bu ödül töreninde Türk devletinden, Türk hükümetinden birinin de bulunmasını çok istiyorum. Yazarına sahip çıkan bir ülke görünümü bugün çok gerekli bir konumdur.

Günter Grass alabildiğine sert bir dille Almanya’yı, Almanları eleştirirken, en ön sırada Almanya Cumhurbaşkanı onu dinliyordu.

Dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay da ön sırada bir Türk edebiyatçısı uluslararası saygın ödülü alırken onu destekliyor, yanında yer alıyordu.

* * *

DAHA zaman var, ben özellikle Kültür ve Turizm Bakanı’nın ya da bir başka bakanın o törende olmasını gönülden diliyorum.

Bugünlerde bu jeste çok ihtiyacımız var.
Yazarın Tüm Yazıları