Cumhurbaşkanı sorunu çözebilir

ABDULLAH Gül’ün bir cumhubaşkanı olarak en büyük hedefi nedir?

Cumhurbaşkanı sorunu çözebilir
Cevap:

- Güneydoğu’da akan kanın durması huzurun ve refahın oraya gitmesidir.

Gül’le yaptığımız her sohbetin son cümlesi budur.

Ve şimdi "devletin birliğini temsil eden bir cumhurbaşkanı olarak" son cümledeki bu hedefin peşine düşmüştür.

Bu yüzden ilk gezisini Güneydoğu’ya yapıyor...

Bu yüzden orada hem halkı hem güvenlik kuvvetlerini kucaklamaya gidiyor...

Mesaj bu...

İşte bu mesajı duyduktan hemen sonra DTP Grup Başkanı Ahmet Türk’ü aradım.

Gül’ün gezisi önemli bir açılım.

ELİMİZDEN GELEN KATKIYI YAPARIZ

Peki DTP bu açılıma karşı nasıl bir yaklaşımda bulunacak?

Türk cevap veriyor:

- Sayın Cumhurbaşkanı’nın çok olumlu katkılarda bulunabileceğini biliyoruz. Buna inanıyoruz. Tam bir sırat köprüsünde yaşıyoruz. Burada bizim elimizden ne katkı gelirse yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuları görüşmek için bekliyoruz.

Soruyorum:

Neyi talep edeceksiniz?

- Şimdi bir talepte bulunsak pazarlık yapıyor diyorlar. Bu yüzden bir talep yok. Ama dağdaki insana da gel teslim ol, ömür boyu hapis yat demek doğru mudur? İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı’na gidip derdimizi anlatacağız. Kendisinin olumlu düşünceler içinde olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanı’na diyeceğiz ki, bizim üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Yeter ki bu kanın duracağına emin olalım.

Evet DTP liderinin verdiği mesajlar önemli...

Üstelik Cumhurbaşkanı Gül’ün Güneydoğu gezisine başlayacağı gün geliyor bu mesajlar.

Bu açıdan bakınca umutlanabiliriz.

Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan da sorunun çözümü için cesur adımlar atma noktasına gelmişti.

Önemli açılımların işaretlerini veriyordu. MİT Müsteşarı Emre Taner açılımlara yönelik raporlar yazıyordu. Terörle Mücadele Üst Kurulu’nda Abdullah Gül’le birlikte çalışan Beşir Atalay bu açılımların çerçevesinin oluşturulmasında rol almıştı.

Evet Üst Kurul Başkanı Gül, şimdi cumhurbaşkanı... Başbakan Tayyip Erdoğan hükümetin başında. Beşir Atalay İçişleri Bakanı.

ZİHNİYET DEVRİMİNİ GÖĞÜSLEYELİM

Diyarbakır’da halkın devletle barışmasında çok büyük çalışmaları olan ve terörün yalnızca lokal kuvvetlerin silahlı mücadelesiyle çözülemeyeceğini gören Diyarbakır Valisi Efkan Ala Başbakanlık Müsteşarı.

Ve DTP lideri Ahmet Türk "Biz hazırız" diyor.

Öyleyse bize de şunu söylemek kalıyor:

Cesaret yalnızca savaş cephelerinde değil, tutuculuğun siperlerinden çıkıp, zihniyet devrimlerini göğüslemek için de lazım.

Cumhurbaşkanı sorunu çözebilir
Türban sorununa Keçeciler çözümü


MEHMET Keçeciler, rahmetli Özal’ın çok önem verdiği, "çözümcü" isimlerden birisiydi.

O anlatıyor:

- 1983’lü yıllarda bakanlarımızın ve parti yöneticilerimizin başı bağlı hanımları bir araya geldiler. Çünkü törenlerde sıkıntı çıkıyordu. Onlar da toplanıp bone takma kararı aldılar. Saçları görünmeyecek şekilde bone taktılar. Bizim bir etkimiz yoktu. Sonra devlet buna ses çıkartmadı. Böylece yumuşak bir çözüm olmuştu. Bir adım hanımlar attı... Bir adım da devlet attı. Ama Refah Partisi iktidarı gelince yine türbana dönüldü. Oysa o zaman mesele rahatlamıştı. Yine böyle olabilir.

Keçeciler’in bu sözlerini yalnızca aynı zeminde ve aynı gemide olan insanların kamplaşmadan uzlaşmaya geçebileceklerini hatırlatmak için aktarıyorum.

Cumhurbaşkanı sorunu çözebilir
İsrail uçaklarının sırrı

SURİYE sınırımızın içlerine doğru bir savaş uçağından iki yedek yakıt tankı düşüyor.

Yakıt tankları İsrail uçaklarına ait.

Demek ki İsrail uçakları hava sınırımızı ihlal etti.

Peki neden o zaman ABD jetlerine olduğu gibi sert bir cevap verilmedi.

Genelkurmay’ın internet sitesinde de bir açıklama yok. Oysa daha önce iki ABD jetinin hava sahasını 4.5 dakika ihlal ettiği yayınlanmıştı.

Dışişleri Bakanlığı İsrail’den bilgi istediğine göre bu yakıt tankları yabancı bir uçaktan atılmış ve hava sahası ihlali gerçekleşmiş.

İsrail uçaklarının Türkiye’de eğitim yaptıkları biliniyor. İsrail’in Türkiye’nin F-5 jetlerini modernize ettiği de biliniyor.

Ve son olarak İsrail’in yedek yakıt tankı konusunda Türkiye’ye destek verebileceği de gerçek. En azından yeni alınacak F-16’ların yedek yakıt tankları yok.

Bütün bunları bir tek gerçekle birleştirebiliriz.

Yıllarca gözümüzün içine baka baka yalan söyleyerek terörist Abdullah Öcalan’ı besleyip destekleyen Suriye için İsrail’le ilişkilerimizi soğutmanın anlamı var mı?

İşte bu soru nedeniyle İsrail jetlerinin "ihlali" yüksek sesli bir tepkiyle dile getirilmiyor.

Çünkü İsrail jetlerinin bize bir tacizi yok. Mesele Suriye ile arasında.

Peki bu strateji doğru mu?

Bana göre doğru...

Çankaya’da 2 isim 2 önemli mesaj

Cumhurbaşkanı sorunu çözebilirCumhurbaşkanı sorunu çözebilir

MESAJ her defasında demeçle gelmiyor... Bazı mesajlar vardır çok daha derindir...

Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığına yönetici olarak iki önemli isim tayin etti. Köşk’ün Genel Sekreterliği’ne Kültür ve Turizm Bakanı Müsteşarı Mustafa İsen. İletişim Başmüşavirliği’ne ise Ahmet Sever.

Kültür ve Turizm Müsteşarı İsen’i tanırım. İnsani ilişkileri çok kuvvetli, "pozitif başarı"nın sırrını bilen bir isimdir. Neden pozitif başarı diyorum. Çünkü kırıp dökmeden, tam tersine yaratarak başarıya giden bir anlayışı vardır. Gül başbakan olduğunda da Kültür Bakanlığı Müsteşarı Fikret Üçcan’ı Başbakanlık Müsteşarı yapmıştı. Cumhurbaşkanlığı’na kültürün ve turizmin ufuklarından gelmiş pozitif bir ismin seçilmesi çok önemli bir mesajdır. En azından Cumhurbaşkanlığı makamının global kültür ve bir temsil makamı olduğunun tespiti açısından önemlidir.

İkinci atama Ahmet Sever...

Sever gazeteci dostumuz. Ancak daha da ötesinde, gazeteciliğin merak ve açılım duygusunu bir anahtar haline getirip, devletin Çankaya kapısını dünyaya açabilecek bir isimdir.

Bu iki "tayin mesajı" Gül’ün nasıl bir cumhurbaşkanlığı hedeflediğini göstermesi açısından önemlidir...

Irak’ta çözüm için İstanbul zirvesi kasım başında

AHMET Davudoğlu çok uğraşmıştı. Başbakan Erdoğan çok istiyordu. Dışişleri Bakanı Gül, gözlerinin içi parlayarak anlatıyordu...

Irak’ın çözümü için hazırlanan İstanbul zirvesiydi bu.

Dünya liderleri gelecekti. Ve akan kanın durması için İstanbul’da toplanacaktı.

Irak’ın ve bölgenin kaderi Çırağan Sarayı’nda çizilecekti.

Ama olmadı... Başbakan üzüldü. Gül’ün yüzü bulandı. Davudoğlu Hoca yıkıldı.

Uzun zaman geçti ve önceki gün öğrendim ki, kasım başında bu dünya zirvesi İstanbul’da toplanıyor.

Bu gecikmiş zirve, Kuzey Irak sorunundan Filistin’e, oradan Lübnan’a kadar uzanan krizler coğrafyasında İstanbul’u bir çözüm başkenti olarak gösterebilir.
Yazarın Tüm Yazıları