Chirac'ın danışmanı: AB'ye üyeliğinizi destekliyoruz

FRANSA Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın yıllarca dış politika ve savunma danışmanlığını yapmış olan Pierre Lellouch Nato Parlamenter Asamblesi nedeniyle İstanbul'daydı.

Paris milletvekili olan Lellouch'u ben değil, o beni buldu.

Ankara'daki Fransız Ticari Ataşe Pierre Mourlevat vasıtasıyla bana ulaştı ve eski cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing'in ‘‘Türkiye AB'ye alınırsa birlik çöker’’ çıkışıyla ilgili konuşmak istediğini söyledi.

Belli ki, Türk medyasına sesini duyurmak istiyordu.

Peki Lellouch ne dedi?

‘‘Valery Giscard d'Estaing, kesinlikle Fransa'nın resmi görüşünü ortaya koymuyor.’’

Lellouch
'a göre, çeşitli nedenlerden ötürü Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olanların ama şimdiye kadar seslerini fazla çıkartmayanların eline 3 Kasım seçimlerinden sonra fırsat geçmişti.

Görünen o ki, Fransa'da Valery Giscard d'Estaing Türkiye'yi istemeyenlerin başını çekiyor.

Eski dışişleri bakanı Hubert Vedrine de onu destekleyenler arasında.

‘‘Cumhurbaşkanı Chirac, Valery Giscard d'Estaing'i Avrupa Konvansiyonu'nun başına atayarak ondan kurtulacağını sandı ama öyle olmadı. Şimdi sesini daha fazla duyurabiliyor ve Chirac Yönetimi'ni zor durumda bırakan açıklamalar yapıyor.’’

Pierre Lellouch
, Chirac'ın bu çıkıştan rahatsız olduğunu da söylüyor.

‘‘21. yüzyılın en büyük meydan okuması, demokrasiyle bağdaşan değerleri kucaklamış ılımlı bir İslam'ın yaratılması olacaktır. Din savaşlarının önlenmesi olacaktır. Türkiye'nin rolü bu yüzden önemli’’ diyor.

Lellouch, savunma ve güvenlik uzmanı.

Zaten Lütfi Kırdar'daki randevu öncesi NATO Parlamenter Asamblesi toplantısında ‘‘Demokrasileri Savunmak’’ konulu bir raporu sunuyordu.

Türkiye'nin stratejik konumunun farkında.

Valery Giscard d'Estaing gibi dar bir çerçeveden bakmıyor.

AB üyeliğimize karşı çıkanların çeşitli gerekçeler öne sürdüklerini söylüyor.

Nüfus başta geliyor. Din, ekonomi faktörler arasında.

Pierre Lellouch ile konuşurken tablo daha da netleşiyor.

12 Aralık Kopenhag Zirvesi öncesi, Türkiye'nin üyeliğini isteyenler ile istemeyenler arasında belli ki savaş kızışmış.

Lellouch'a bakılırsa, Türkiye Kopenhag'da tarih almayı, üyelik statüsünü muhafaza etmek için var gücüyle çalışmalı.

‘‘Üyelik hakkını elde ettiniz onu iyi koruyun’’ diyor.

Bana kalırsa bu sözleri, bir süreden beri ‘‘Türkiye'ye özel statü verilsin’’ diyenlerin bayağı bir yol aldıklarının kanıtı. İşte bunun için diyorum ki, 12 Aralık Kopenhag Zirvesi'ne kadar hiç durmak yok, her koldan AB ülkelerine baskıya devam.

Avrupa Parlamentosu'nda Burhan Doğançay resmi


AVRUPA Parlamentosu milletvekili Ozan Ceyhun'dan hoş bir e-posta geldi.

Hani yukarıda her koldan çalışmaya devam demiştim ya, gönlünüzü ferah tutun herkes çalışıyor.

Ozan Ceyhun şöyle diyor: ‘‘AB internet sayfalarında Türkçe'nin AB dili sunulmasının ardından önümüzdeki haftalarda Avrupa Parlamentosu'na ünlü bir Türk ressamın tablosu asılacak.’’

Ünlü Türk ressamı Burhan Doğançay.

Ozan Ceyhun e-postasında ‘‘Avrupa Parlamentosu'nun bir üyesi olarak parlamentomuzda sanırım her ülkeden ünlü ressamların yapıtlarının sergilendiğini ancak Türkiye'den herhangi bir yapıt olmadığını tespit etmiştim’’ diyor.

Türkiye'nin AB nezdindeki yoğun çabaları neticesinde Burhan Doğançay 45 bin Euro değerindeki ‘‘Homage To Calligraphy’’ isimli tablosunu Avrupa Parlamentosu'na hediye etmek istediğini bildirmiş.

Doğançay'ın 1981 yılında yaptığı tablo, önümüzdeki haftalarda törenle Avrupa Parlamentosu'na asılacak.

Kadın girişimciler artık yalnız değil


KADIN Girişimcileri Derneği'nin (KAGİDER) kurulma çalışmaları yanılmıyorsam geçen nisan ayında başladı.

TÜSİAD'ın desteğiyle bu yönde çalışmalar olduğunu ilk kez Kurtsan-Otacı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi Meltem Kurtsan'dan duymuştum. KAGİDER altı ay gibi kısa bir süreden sonra dün kuruldu.

Derneğin 38 kurucu üyesi var ve başkanı Meltem Kurtsan.

Türkiye genelinde yüzde 0.7'lik bir payı olan kadın girişimcilerin güçlerini birleştirmeleri son derece olumlu bir gelişme.

Zira kapısını çalmakta olduğumuz Avrupa Birliği'nin önemle üzerinde durduğu şeylerden biri de kadın-erkek arasında fırsat eşitliği.

KAGİDER'in, hem Türk kadın girişimcilerine destek vermek, hem onların dünyaya açılmaları için iyi bir platform oluşturacağından kuşkum yok.

İşin başka bir boyutu da, Meltem Kurtsan'ın işaret ettiği gibi, Avrupa Birliği ve Dünya Bankası fonlarından yararlanmak.

KAGİDER ile ilgili daha fazla bilgi isteyenler www.kagider.org adresinden ya da 212 2130162 numaralı telefondan daha fazla bilgi alabilirler.
Yazarın Tüm Yazıları