Cemaat evinden firar

Bu çevre, bu yıl Türkiye’den gidecekler arasına Yeni Şafak Gazetesi’nin yazarı Fehmi Koru’yu da ekledi.

Bana göre güzel bir karardı.

* * *

Ben, Fehmi Koru’ya yönelik eleştiri bombardımanına hiç katılmıyorum.

"Yeni Şafak" Gazetesi’nin yazarı, "Bilderberg" toplantısına gitmekle doğru olanı yaptı.

Bunu öyle, kinaye, imalı, dokundurmalı biçimde değil, bütün samimiyetimle söylüyorum.

Çünkü Fehmi Koru, oraya gitme kararıyla, kendi "cemaatine" uygun görünmeyen bir adım atma cesaretini gösterdi.

Gazeteciler, özellikle de "cemaat" duyguları ağır basan yayın organlarında çalışan gazeteciler, gerektiğinde bu tür cesur adımlar atabilmeli.

Aynı şeyi, "solcu", "ulusalcı" veya "ikinci cumhuriyetçi" vs. gibi cemaatlere sığınmış gazeteciler için de söylüyorum.

Fehmi Koru’nun Bilderberg’e gidiş olayı, hem kendisi hem de Bilderberg için önemli bir gelişmedir.

O nedenle Fehmi Koru’ya, "Geçmişte şunu demiştin", oraya gidenleri "Medya fahişesi" olarak nitelemiştin falan diyerek köşeye sıkıştırmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

Tam aksine, aynı yoldan başka "cemaat mensuplarının" da gitmesine yardımcı olmak gerekir.

* * *

Dünkü Hürriyet’te bu haber "Bilderberg’de bir tabu yıkıldı" başlığıyla verildi.

Belki de doğru olanı "Bir komplo teorisi daha yıkıldı" demekti.

Çünkü Fehmi Koru da dahil, Türkiye’de bazı kişiler Bilderberg’in arkasında hep "dünyayı yönetmeye ve fethetmeye" yönelik "masonik" bir komplo görürlerdi.

Tabii bu toplantılara davet edilen kişileri de, bu uluslararası komplonun ilerideki muhtemel ajanları sayarlardı.

Türkiye’de sol ve dini cemaatlerin fikir birliğinde olduğu konulardan biri de bu komplo teorisidir.

Fehmi Koru’nun davet edilmesiyle birlikte bu da çöktü.

* * *

Son günlerdeki olaylar, bir komplo teorileri mezarlığı ortaya çıkardı.

Danıştay cinayetiyle başlayan bir dizi komplo teorisi, domino taşı gibi birbirinin üzerine sapır sapır dökülürken, bu teorilerin en büyüklerinden biri olan Bilderberg efsanesi de çöktü.

Fehmi Koru ile zaman zaman sohbet ederiz.

Hazır bu tasfiye başlamışken, ona, Hürriyet ve Doğan Grubu ile ilgili şu malum komplo teorilerini de halletmeyi teklif ediyorum.

Kendisini Hürriyet’in haber ve sayfa toplantılarına davet ediyorum.

Gelip aramıza otursun, haberleri nasıl oluşturduğumuzu, birinci sayfayı yaparken nelere dikkat ettiğimizi görsün.

Söz veriyorum, bürolarla bütün telefon konuşmalarını da onun gözü önünde yapacağım.

Bunun için tek şartım var.

Gelirken Taha Kıvanç’ı da yanında getirecek.

Yani komplo teorileri meraklısı gölge yazarını...

* * *

Yazımın başında da belirttim.

Bazıları bu yazının altında "imalı, kinayeli" mesajlar arayabilir.

Hayır, bütün samimiyetimle yazıyorum.

Fehmi Koru’ya da, Taha Kıvanç’a da çok kızamıyorum.

Sonunda hepimiz bir okur profiline sesleniyoruz.

Arz ve talep meselesi.

Okurlarınız arasında böyle acayip, ipe sapa gelmez komplo teorilerine inanan, hatta bunu günlük temel gıdası haline getirmiş insanlar bulundukça, o ihtiyaca yönelik "üretimler" de olacaktır.

Ama Türkiye böyle hastalıklı komplo teorilerinden çok çekti.

Bu teorilerle insanlara çok zarar verildi.

Umarım Fehmi Koru’nun Bilderberg’e davet edilmesi, aklı yerinde insanların komplo teorilerine karşı verdiği savaşların anası olur.

Çünkü Türkiye’nin bu tür cemaat firarlarına çok ihtiyacı var.