Çek garaja külüstürü!

1- Rahmetli Başkan Özhan Canaydın’ın anısına kazanmalıydı.
2- Hali hazırdaki Başkan Adnan Polat’a ikinci dönem hediyesi olarak kazanmalıydı.
3- Şampiyonluk iddiasını güçlendirmek için kazanmalıydı.
4- Yahu hepsini geçin, Ali Sami Yen’de Fenerbahçe maçı işte. Ötesi mi var, sadece bunun için kazanmalıydı.
* * *
Peki Galatasaray ne yaptı?
10’uncu saniyede ve 56’ıncı dakikadaki iki pozisyon dışında golün yakınından geçemedi. Haydi bir de 90’da Keita’nın şutu...
Eeee, başka?
Hiç! Sıfır! Ruhsuzluk! Rezillik!
“Eksik, formsuz ve istikrarsız” olarak değerlendirilen F.Bahçe, oyunu istediği gibi yönetti. G.Saray’ı istediği yerde durdurdu, boş alan tanımadı, ritmin yükselmesine izin vermedi ve oyunu soğuk tutmayı başardı.
Daha iştahlı duran taraf G.Saray’dı belki fakat F.Bahçe kontrolü hiç kaybetmedi.
Jo o kadar “işsiz” kaldı ki; “Ali Sami Yen’in bir köşesinde bahçecilikle uğraşsam daha iyiydi” demiştir kendi kendine.
Çok iyimser bir yaklaşımla Keita ve Dos Santos, biraz da belki Sabri dışında maçı ciddiye alıyormuş gibi duran var mıydı sanki?
* * *
Ancak komedinin zirve anı için 70’inci dakikayı beklemek gerekti.Cristian, Emre ve Deniz’in yokluğunda forma şansı bulan Selçuk, bir tür “Johnson Ruhuyla”, ben diyeyim 30, siz deyin 35 metreden (Piero söyler nasıl olsa!) topa “ekleştirdi” bir tane!
Kalede her zamanki gibi pür dikkat beklemekte olan büyük kaleci, sezgileriyle nam salmış panter ruhlu insan Leo Franco da hooop diye yumurtladı.
Ne Özhan Abi’nin hatırasına sahip çıkabildiler, ne ezeli rakiplerinden rövanşı alıp şampiyonluğa yürüme iradesini gösterebildiler.
Ben ne diyeyim şimdi?
“130 milyon dolarlık bu külüstürü alın şimdi hangi garaja çekecekseniz çekin” diye söylenen taraftara hak veririm, susarak bu ligi bitiririm.
Hepinize bravo Galatasaray Futbol Şubesi, çok iyi hazırlanmışsınız!