Canımı sıktı

Gerets, yine enteresan bir kadroyla sahaya çıktı. Kadroya bile almadığı Okan, bu kez ilk 11’deydi. Ben bu işlerden pek anlamam ama Gerets’in Okan’ı oynatmak için İstanbul’a kadar beklemesinin ardında "Alın bana ön libero diye getirdiğiniz adam bu" mesajını vermek istediğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Okan da kötü oynayacağını düşünenleri, daha doğrusu faydalı olamayacağını düşünenleri pek yanıltmadı.

Dün gece Galatasaray’ın karşısındaki rakip, Galatasaray’la veya aday olduğu Şampiyonlar Ligi’nde başa çıkabilecek kalibrede bir takım görüntüsü çizmiyordu. Kapandılar, Galatasaray’ın üzerlerine gelmesini beklediler ve bu arada da kontrataklarla pozisyon yakalamayı umdular. Yani bir yerde temkinli ve hadlerini bilir bir şekilde oynadılar. Ancak Galatasaray’da Şampiyonlar Ligi kalibresinde bir takım olarak değerlendirilemez. Eli yüzü düzgün, sistemi olan bir takım Galatasaray’ı rahatlıkla perişan edebilir.

Yaşasın gençler

Maç 4-0’a geldiğinde bile tribünde diken üstünde oturanlar vardı. Haksız da değillermiş. Kısa sürede bol gol atma becerisi bulunduğunu bir önceki turdan bildiğiniz konuk ekip, 1 dakika içinde 2 gol buldu. Daha doğrusu golden öte Ergün’ün oyuna girmesiyle birlikte bir maden bulmuş oldular. Çekler’in hocası, Ergün’ün hatalarını fark ettiği andan itibaren takımına sürekli o bölgeye yüklenmelerini söyledi çizgiden.

Şimdi 5 gol atıp, kazanılmış bir maçtan sonra bu kadar karamsar bir tablo çizmek benim de canımı sıkıyor açıkçası. G.Saray bu turu geçer. Eğer bir acayiplik olmaz ise... Şampiyonlar ligi’ne katılması durumunda başarı sağlaması da şu futbolla bir başka mucizenin kapsamına girer. Sevinmek isteyenler benim yaptığım gibi "Yaşasın Arda, yaşasın genç Galatasaraylılar!" diye bağırarak kendilerini rahatlatabilirler. Arda, hakikaten Galatasaraylılar için dün gecenin en güzel hediyesi oldu. İnşallah Gerets, kadro üzerindeki oynamalar sırasında nüfus kağıdı daha yeni olanların üzerini çizmez.