Büyükşehir’i, BİMER üzerinden sorgulayın

Bazı siyasetçiler, “Bize bunları partimiz veya Büyükşehir Grup Başkanı niye anlatmıyor?” dedi. AKP’li ve CHP’li üyelerin bu yöntemleri artık bilmesi gerekiyor.
Bazı belediyelerin dağıttığı bilgisayarlar, üyelerin çoluk çocuklarına mı gitti?
Asıl mesele, üyelerin merakı ve araştırması ve bilgisayarı öğrenmesi.
Herşey insanın içinde olması gerek.
Biraz ağır olacak ama, belediyelerde herkes ‘imar komisyonu’ üyesi olamaz.
Seçilmişler seçildikleri bölgelerde vatandaşa her türlü hizmette bulunacak. Esas görevleri de zaten bu. Konudan uzaklaşmayalım... Dünkü yazıda da hatırlattığımız gibi Hüseyin Sağ, İstanbul’daki gibi Ankara Büyükşehir Belediyesinin sitesinde kararlarla ilgili bir şey göremeyince, Başbakanlık Bilgi Edindirme’ye (BİMER) başvurmuş; o da Büyükşehir’e sormuş ve Sağ’a şu yanıt gelmiş.
Büyükşehir diyor ki:
“Belediye meclis kararlarının belediyemizin resmi sitesinde yayınlanması için çalışmalara başlanılmıştır. Altyapı çalışmaları tamamlandığında belediye meclis kararları belediyemiz resmi web sitesinde yayınlanmaya başlanılacaktır.”
Sağ, bu cevap üzerine genel olarak belediyelerde yaşanan sıkıntıyı sorguluyor ve şöyle konuşuyor: “Planların askıya çıkmasının ve belediye meclis kararlarının yayınlanmamasının nedeni meslek odalarının ve vatandaşın plana askı süresi içinde itiraz etme ve mahkeme açma hakkını kısıtlamak için midir? Yoksa bazı şeylerin gözden kaçırılması mıdır?”
İmar planları bilmeyen vatandaş ve STK’lar itirazlarını nasıl yapacaktır? İnsanın gücü, her gün belediyeye gidip hangi panoda askıya çıkarılmış plan var diye aramak mıdır?
Bu bilgiler internette olsa -İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde olduğu gibi- takip edilebilir. Ankara’da nedense böyle bir uygulama yok! Ankara Büyükşehir, böyle işlemleri yıllardır vatandaşın gözünden kaçırmak mı istemiştir?
Bu arada bir uyarım var. Eğer ilçe belediyesine gidip imar durumu sorulursa yine olmaz. 1/5000’lik plana itiraz etmeden 1/1000’e yapılacak itirazın bir anlamı olmaz!”
Büyükşehir Belediye Meclis üyelerine, 3.07.2005 yılında çıkan 5393 sayılı  Belediye Kanunu’nu hatırlatmak mı gerekir?
Büyükşehir’in kararları sitesinde bekliyoruz.

Bakanlık küçük balığı görmemiş!

SON günlerde yasadışı su ürünleri avcılığı yapıldığı, özellikle küçük boyda istavrit, lüfer, dil, tekir ve bakalorya gibi balıkların avlandığı ve perakende satış yerlerindeki tezgâhlarda satıldığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ise bu konuda denetim ve kontroller yapmadığı yönünde  haberlerin yer alması üzerine Bakanlıktan gelen açıklamayı okuyalım:
“Ulus Hali’ndeki balıkları gören var mı? Tezgah yavru lüfer dolu (19.10.2011) başlıklı yazınızla birlikte ‘kontrol ve denetimlere’ ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Av sezonunun başlaması ile birlikte, avlanma yasaklarına ilişkin olarak; başta karaya çıkış noktaları olmak üzere, balık hallerinde, nakil güzergâhlarında (yol denetimi şeklinde), perakende satış yerlerinde Bakanlığımızın ilgili kurumları sürekli olarak denetim ve kontroller yapılmaktadır. 17-18 Ekim 2011 arasında Ulus Balık Hali de dahil olmak üzere yapılan denetim ve kontrollerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmamıştır.
Avlanma sezonunun başlaması ile son bir aylık dönem içerisinde gerçekleştirilen denetim ve kontrollere ilişkin bilgiler ise şu şekildedir:
Yasadışı-kuraldışı avlanan ve küçük boyda satışı yasak olan yaklaşık 16 ton (1.165 kasa) su ürününe, bir adet trol ağına el konulmuş ve yapılan ihlallerle ilgili olarak 23 bin 682 TL tutarında 26 adet idari para cezası kesilmiştir. Bakanlığımızın kontrol ve denetimlerini yapmadığı yönündeki haberler bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.”
Yani vatandaş yalan mı yazıyor? Yazmıyor, esas olarak bakanlık görmüyor!

Bankada keyfi mesai bezdirdi

Halk Bankası’nda çalışıyoruz. Banka calışanları olarak mesai saatlerimiz eski genel müdür Hüseyin Aydın’ın kararıyla akşam 18.45’e alındı. Yaz boyunca mesaimiz saat 18.00’de bitmesine rağmen 18.45’e kadar “keyfiyeten” bankada bekletiliyoruz. Özel aracı olan calışanlar çıkıp gidebilmekte. servıs beklemek zorunda kalanlar ise mecburen bu saati beklemektedir. Bu keyfi uygulamadan herkes şikayetçi ama kimse sesimizi duymuyor.
Bir grup çalışan