Bunlar da okurlarımın ilginç yorumları

Haklısınız, artık aldatma normal karşılanır olmuş

Sevgili Güzin Abla, Almanya’da yaşıyorum ve yorumlarınızı ve size gelen mektupları hemen her gün okuyorum. Ama yorumlarınızda çoğunlukla objektif kalabildiğinizi zannetmiyorum. Çünkü geçtiğimiz hafta bir okurunuza yaptığınız bir yorumda; "Gel de anla bu erkekleri" diyorsunuz. (Rumuz: Kararsız’a verdiğiniz cevapta.) Ben de tam tersine, çocuklarını ve ailesini bırakıp bir macera için her şeyi sorumsuzca arkalarında bırakıp giden kadınları görünce, "Gel de anla şu kadınları" diye düşünüyorum. Haklı değil miyim? Başka bir yorumda bir evli kadın eşini aldatmış. (Rumuz: Ne dersiniz?) Bu konudaki yorumunuzun en sonunda şunları yazmıştınız: "Biliyor musun, bütün dünyada artık erkekler gibi, evliyken eşlerini aldatan kadınların sayısında da büyük bir artış görülüyormuş." Benim anladığım artık bu aldatmak duygusu ister erkek olsun ister kadın, çok normal karşılanır olmuş. (Ya da ben yorumunuzdan öyle anladım.)

İster çapkın bir erkek ister sevgi arayan bir kadın olsun; yine de en sonunda birbirlerini arayıp buluyorlar. Haklısınız gerçekten de artık bu dünyada aldatma da normal karşılanır olmuş galiba.

Geçenlerde bir televizyon programında bir konu vardı: "Aldatan erkek hangi izleri bırakır; bir kadın aldatıldığını nereden anlayabilir" diye. (Programın sunucusu ve misafirleri hep kadın olduğu için mi bu konu seçimişti?) Maalesef bu programda bir kadının bir erkeği nasıl aldattığı ele alınmadı...

Bir kadının eşini aldatırken hangi izleri bıraktığını gerçekten ben de merak ettim.

Güzin Abla vakit bulup da benim düşüncelerimi okuyabilirseniz sevinirim.

RUMUZ: HAKSIZ MIYIM

Ayrılırken, sessizce gitmek çok daha acı verir insana

Merhaba Güzin Abla, bugün okuduğum yazınızda "Onu kırmadan nasıl ayrılabilirim" diyor genç kız. Siz de, "Onunla eskisi gibi görüşme, telefonlarına çıkma, mesafe koy" demişsiniz. Benim de sevgilim aynı şeyleri yaptı bana. Bu söylediklerinizin insanı daha da yaraladığını düşünmüyor musunuz? Çünkü insan inanmak istemiyor. Onun da kendisini sevdiğini düşünmek istediğinden, bu davranışları daha da acı veriyor, gerçekten seviyorsa istese de sevgisi azalmıyor insanın. Onun için ben çiftlerin ayrılmak istediklerinde uzatmayarak, karşısındakine acı çektirmeden, kırmadan, ne hissediyorlarsa söylemeleri gerektiğini düşünüyorum. Sessizce çekip gitmenin, çok adice ve acımasızca olacağını, karşısındakine değer verdiğini hissettirerek gururunu kırmadan yüz yüze konuşulması gerektiğini söylüyorum. O zaman insan anlıyor karşısındakinin gerçekten bu ilişkiyi istemediğini. Şu an çok büyük aşk acısı çeken birisi olarak; kimseye Allah böyle acı yaşatmasın diyor, size ve tüm aşk acısı çekenlere sevgilerimi sunuyorum.

RUMUZ: ŞERMİN

Bu internet çıktı çıkalı erkekler kadın avına merak sardı

Güzin Abla; ben de size yazmak zorunda kaldım. Çünkü bizim başımıza gelenin toplumun bir kanayan yarası olduğuna kesinlikle inandım. Sorun, erkek kardeşimin başına geldi. Bir düşünün, 25 yıllık bir evlilik, 3 evlat, ikisi erkek biri kız. Karısı internette okey oynarlarken bir erkekle tanışmış. İşi bayağı ilerletmişler. Birbirlerine randevu vermişler. Kadın Berlin’den ta Bandırma’ya uçuyor, orada buluşuyorlar. Aralarında duygusal anlamda yakınlaşma oluyor. Evde kadının davranışlarında soğukluk başlıyor. Hem kocasına karşı, hem de kocasının yakınlarına karşı. Ortada bir sebep yokken ayrılmak istediğini söylüyor.

Kardeşim de gurur meselesi yapıyor; "Olur" diyor, bu esnada tesadüfler sonucu kadının sevgilisi olduğu çıkıyor meydana. Kadın korkusundan ve utancından Berlin’i terk ediyor, kaçıyor erkek kardeşinin yanına sığınıyor. Nasıl ikna ediyorsa çocuklarını da götürüyor. Şimdi burada erkek kardeşim hayretler içinde, aniden yuvası dağıldığı için müthiş bir bunalıma girdi. Ben de olağanüstü bir güç sarf ederek onu teselli etmeye çalışıyorum. Ama kolay değil, benim de sağlığım bozuldu takdir edersiniz. Bu internet çıktı çıkalı erkekler kadın avına merak sardı. Karakterleri sağlam olmayan kadınları internette kandırıyorlar. Kadınlar da tanıştıkları bu kişilerin bir iki tatlı sözüne kanıyor, yuvalar yıkılıyor. Kardeşimin yuvası dağıldı, maalesef elimizden bir şey gelmiyor. Üstelik adam kadını boşatıp, kendi evlenecek, Almanya’ya gelme sevdasında anlaşılan. Aman ablacığım, aileler çok ama çok dikkatli olsunlar. Bunları size yazmayı kendime bir görev saydım.

RUMUZ: DAĞ DELEN

İnsan, ikinci ya da üçüncü eşte de mutluluğu yakalayabilir

Sayın Feyza Hanım, evliliklerin araya giren ikinci kadınlar nedeniyle yıkıldığını ileri sürüyor ve onları suçluyorsunuz. Bu konuda size katılmak mümkün değil. Gördüğünüz gibi herkes kendi hayatını örnek alarak fikir oluşturuyor. Objektif düşünemiyor. Boşanmak yasal bir durum. Nice insan ikinci evliliğinde mutluluğu buluyor.

Yuva yıkmak, basit ve çağdaş bir ifade. Avrupa’da insanlar ikinci veya üçüncü evliliğinde, doğru eşe rastlayarak mutluluğu yakalıyor, ömürlerini uzatıyorlar.

Kimsenin yuvası tek taraflı veya dışardan yıkılmaz. Gönlü başkasına gideni de kimse geri getiremez. Görüyoruz ki artık kadınlar da başkasına gönül veriyor. Bu takdirde dışarıdaki erkek de yuva yıkmış mı oluyor?

Esasen huzursuz, sağlıksız bir evliliği sürdürmek çok daha acıdır. Herkes daha olumlu ve objektif olmalı.

RUMUZ: AV. ALEV E.B.
Yazarın Tüm Yazıları