Bu yazıya tepki gelmezse bilin ki...

Aslında bu yazıyı dün yazacaktım. Ancak haber yayınlandıktan sonra Ankara'nın sivil ve askeri resmi çevrelerinden gelecek tepkiyi bekledim.

Olay şu.

İki gazeteci önceki gün ‘‘güvenlik birimlerince’’ hazırlanmış bir raporu ‘‘ele geçirdiler’’.

MUHATAP KİM

Bunlardan biri Hürriyet'in askeri konulardaki uzmanı Metehan Demir, öteki ise NTV muhabiri idi.

Habere göre güvenlik birimlerince hazırlanmış yeni bir PKK raporu vardı.

Ancak raporda bir şey hemen dikkati çekiyordu.

Muhtıra görüntüsü altında sanki ‘‘PKK'ya bazı şartlar’’ empoze ediliyordu.

En önemli vurgu ise şuydu:

‘‘PKK adından Kürdistan kelimesi çıkarılmalı. Yayın organlarında Kürdistan kelimesi kullanmamalı. Hava raporlarında Kürdistan ifadesine yer verilmemeli.’’

Bu ‘‘muhtıra’’ bana çok ilginç göründü.

Bu raporda kullanılan ifadelerden ve özellikle de fiillerin sonundaki ‘‘malı...’’ ekinden birine seslenildiği anlaşılıyor.

Ama bunun muhatabı kimdir anlaşılamıyor.

Tamamını okuduğunuz zaman aklınıza şu soru takılıyordu:

‘‘PKK bu şartları yerine getirirse ne olacak?’’

Konuştuğumuz bir uzman şu yorumu yaptı:

‘‘Sanki, PKK bunları yaparsa, devletin bakışında da bazı değişiklikler olur havası var.’’

Tabii bu oldukça hassas bir değerlendirmeydi.

KAYNAK DOĞRULADI

Bunun üzerine atılıp, haberi o açıdan görmek çok riskliydi.

O nedenle Metehan'ı bizzat arayıp, bu raporu nasıl elde ettiğini sordum.

Anlattı.

Tam emin olabilmek için ‘‘Kaynağına ikinci defa telefon edip, bir kere daha kontrolünü yap’’ dedim.

Yaptı ve bana dönüp, ‘‘Kesin doğru’’ dedi.

Yine de temkinli davranmayı tercih ettik.

Yazıişleri'nde, haberi yorumsuz, olduğu gibi verip, değerlendirmeyi bir gün sonraya bırakmayı tercih ettik.

Ayrıca çok önemli bir haber olarak gördüğümüz halde, fazla büyütmeden vermeyi uygun gördük.

Haber, önceki gün bir internet sitesinde yayınlandı.

Akşama kadar herhangi bir tepki gelmedi.

Başka bazı gazeteler de bu haberi o internet sitesinden alıp yayınladılar.

Dün yazıyı yazmaya başladığımda saat 16'ydı ve aradan 24 saat geçmesine rağmen herhangi bir çevreden bu habere tepki yoktu.

O nedenle oturup bu yorumu yazmaya karar verdim.

Benim görüşüm şu.

NABIZ YOKLAMA MI

Bu rapor bir ‘‘nabız yoklama’’ amacına yönelik.

Muhtıra adı altında, PKK'dan bazı şeyleri yapmaktan vazgeçmesi isteniyor.

İsteyen kim?

Belli değil.

Büyük bir ihtimalle kimse de üzerine alınmayacak.

Ama PKK bu raporda yazılan şeyleri yerine getirdiği takdirde, Türkiye rahatlayabilir.

Bunun ne anlama geldiğini şimdiden söylemek mümkün değil.

Ayrıca doğru da olmaz.

Çünkü, ‘‘Devlet PKK'ya şart sürüyor, onları yaparsa devlet de şunu yapacak’’ diye bir şey yok.

Türkiye'de kimse devleti bir örgüte muhatap hale getiremez.

Ama Türkiye'de ‘‘iklimin düzelmesi’’ bazı konuların daha rahat konuşulmasına yol açabilir.

Ben başından beri hep şunu düşünüyorum.

MERAKLA BEKLİYORUM

Terör sürdüğü sürece olumlu bir gelişmenin sağlanması mümkün olmaz.

Ama terör kesilirse, Türkiye'de birtakım çevreler de bazı konuları daha rahat savunabilir.

Aynı şeyi, F-tipi cezaevleri konusunda da söylüyorum.

Ölüm oruçları biterse, yeni ve daha ılımlı bir iklim oluşur.

O zaman bazı meseleler daha rahat halledilir.

Bu rapor hepimize ilginç göründü.

Ne anlama geldiğini doğrusu henüz biz de bilmiyoruz.

Ama merakla bekliyorum.

Haber yalanlanmadı. Bu yorum çıktıktan sonra da bir tepki gelmezse, bilin ki Türkiye'de iyi şeyler oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları