Bu gruba dikkat!
Bu ara beni en çok mutlu eden iki şeyden biri Meriva’nın yeni albümü. Diğeri de Hakan Günday’ın yeni çıkan romanı “Daha”.
BU GRUBA DİKKAT!
Bu ara beni en çok mutlu eden iki şeyden biri Meriva’nın yeni albümü. Diğeri de Hakan Günday’ın yeni çıkan romanı “Daha”.
Geçen hafta iş için Münih’e gitmiştim. Toplantılar bittikten sonra otele dönünce tek hevesim kitap okuyup biraz müzik dinlemekti. Büyük bir heyecanla aldığım Hakan Günday’ın son romanı “Daha” elimde, ipod’dan artık sırada ne varsa çalıyor.
Kafamı kitaptan kaldırıp Twitter’a baktım birkaç dakikalığına, Meriva’nın Babylon’da düzenlenen albüm lansmanından fotoğraflar ve albümle ilgili söylenen güzel sözler akıyor birbiri ardına. Hemen İtunes’a girip albüm var mı diye baktım. “Hepberaberyalnız”ı satın alma ve indirme işlemi bittiğinde, ben de Babylon’daki kitle kadar mesuttum. Her ne kadar albüm lansmanına gidememiş olsam da, Meriva’nın ilk albümünü dinleyebiliyor olmaktan ötürü çok mutluydum.
Meriva 5 kişiden oluşuyor. Solist Soner Avcu, elektro gitarda Kaan Özcan, bas gitarda Hakan Özcan, klavyede Mehmet Özkan ve bateride ise Birkan Başören grubun iskeletini oluşturuyor. 2013 yazı boyunca kaydedilen “Hepberaberyalnız” albümünde 11 şarkı yer alıyor. İlk klip albümle aynı adı taşıyan “Hepberaberyalnız”a çekilmiş.
Son bir haftadır albümle yatıp kalktım, bunun üzerine hemen grupla da bir röportaj ayarladım. Meriva’yı bilmeyen, duymayan kalmasın istedim. Harun Tekin’in dediği gibi “önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak bir grup” Meriva, yeni albümü “Hepberaberyalnız” ile karşınızda.
MERİVA - HEPBERABERYALNIZ
Albüm ile başlayalım. Sanırım her şey “Be The Band”i kazanmanızla hızlanıyor. Albüme giden yolu biraz anlatabilir misiniz?
Kendi çalıp, kendi eğlenen bir grup olarak sürekli yeni şarkılar üretiyorduk. Bir süre sonra kendi kendimize eğlenmenin pek keyifli olmadığını düşünüp bir takım yarışmalara katıldık. Elimizin boş döndüğü ya da jüri özel ödülü aldığımız yarışmalardan sonra “Be The Band”e rastladık.
Takip ettiğimiz ve müzik yapan insanlar olarak takdir ettiğimiz bir yarışmaydı. İlk yarışmada herhangi bir derece elde edemedik ama ikincisini kazandık.
Bir süre durumu idrak edemeyip şaşkın şaşkın etrafta dolaştık. Şimdi de albümü çıkartmış olma durumunu idrak etmeye çalışıyoruz sanırım (Gülüyorlar).
Twitter’da da takip ettiğim üzere albümünüzü birçok kişi merakla bekliyordu. Sizi destekleyen birçok önemli isim var. Harun Tekin, Gülşah Güray, Kaan Sezyum, Şafak Ongan bunlardan bazıları. Stüdyodayken size destekleri nasıl oldu bu isimlerin?
Hepsi işlerini çok iyi yapan çok değerli insanlar. Böyle insanların desteğini görmek ve hissetmek bizim için harika bir duygu. Albüm çalışmaları sırasında Harun Tekin her açıdan bize mentorluk yaptı desek yanlış olmaz. Özellikle vokal kayıtları esnasında bize çok destek oldu. Stüdyoda onu yanımızda görmek bile motive etti bizi.
Gülşah Güray ve bağlantılı olarak Radyo Eksen klibimizi çekebilmemiz konusunda bize her türlü desteğini gösterdi. En önemlisi programına konuk olduk ve çok sevdiğimiz “cool” ses tonuyla şarkılarımızı anons etti. Bu bile yeterdi!.
Kaan Sezyum'la ne zaman bir araya gelsek sadece gülme krizine girdiğimiz için iyi ki albüm yapılış aşamasında yanımızda değildi diyoruz. Albüm çıkış tarihi gecikebilirdi. (Gülüyorlar).
Şafak Ongan'ın Dream TV'de yaptığı işleri çok seviyoruz. Albüm sürecinde kendisi ve ekibiyle birlikte bizi çok destekledi.
Sormazsam olmaz, baştan sorup bitirelim bu kısmı grubun adı “Meriva” nerden geliyor?
“Meriva” ismi Tevrat’ta başlayan ama tüm semavi dinlerde de yeri olan bir olaydan geliyor. Çölün ortasındaki bir taştan fışkıran suyun çıktığı yere “Meriva” adını veriyorlar. Anlamı böyle okuyunca biraz fazla iddialı geliyor ama okunuşunu ve yazılışını da çok sevdiğimiz için bu ismi koymaya karar verdik.
Birlikte ne kadar zamandır müzik yapıyorsunuz? Grup üyeleri baştan beri aynı mı?
Meriva olarak müzik yapmaya başladığımızdan beri kadroyu koruyoruz. Bir tek davulcumuz Birkan sonradan aramıza dahil oldu ve bizi ruh olarak tamamen tamamladı.
“Grup müziği yapmak hep zordur” derler, kendinize örnek aldığınız gruplar var mı?
Grup müziği yapmak ve bunu devam ettirebilmek çok fedakarlık isteyen bir şey. Birbirimizi artık iyi tanıdığımızı ve çok iyi bir arkadaşlığımız olduğunu düşünüyoruz. Uzun yıllar aynı kadroyu koruyup ruhlu müzik yapmaya devam edebilen her grubu kendimize örnek alabiliriz.
Albüm hazırlığı devam ederken, neler dinlediniz, okudunuz? Size üretirken ilham veren grup/sanatçılar, yazarlar nelerdir?
Grupta çok ayrı tellerden çalan insanlar var ama ortak olarak bazı yönlerinden dolayı bizi geliştiren ve şarkılarımıza etki eden birkaç sanatçı ve yazar var. Şarkılar ortaya çıkarken arkada Gus Van Sant filmleri, Jean Baudrillard kitapları, Burial ve Kanye West albümleri dönüyordu diyebiliriz.
Şarkılarınızın içindeki değişkenlik, melodinin yön değiştirmesi çok hoşuma gidiyor. Nedense albümdeki bazı şarkıların belki 7-8 dakika kadar uzun olmasını istedim. Belki daha uzun intro’lu şarkılar size çok yakışır diye düşünüyorum.
Müziği dinlerken de üretirken de grup olarak bizi cezbeden ilk şey şaşırtıcı olması. Ama bunu yaparken akrobatik hareketlere başvurmadan olabilecek en basit şekilde yapması. Basit ama iyi düşünülmüş olan fikirler ilgimizi çekiyor ve bunu yapmaya çalışıyoruz.
İnternette araştırınca gördüm ki “Taş/deli >kuyu” şarkınız sizi bilenler tarafından çok beğenilmiş. Bu albüme neden giremedi o şarkı?
O şarkı da bizim favorilerimizden birisi. Aslında Babajim Records’daki kayıt aşamasında onu da kaydettik. İlerleyen zamanlarda yayınlamak için sakladık şimdilik.
Grup olarak ilk yaptığınız şarkı hangisi? Bu albümde var mı o şarkı?
Grup olarak yaptığımız ilk şarkının adı “Kırılgan”. Birçok revizyondan geçirdik parçayı ama albüme yetiştiremedik bir türlü. Sanırım ilk göz ağrımız olduğu için üstüne fazla düşünce içinden çıkamadık durumun.
Albümdeki şarkıların sözlerini birlikte mi yazıyorsunuz, yoksa ekipten bazılarının kalemi daha mı kuvvetli?
Albümdeki sözlerin büyük bir kısmını gitaristimiz Kaan yazdı. Diğerlerinde ise Soner’in imzası var.
Kimlerle birlikte sahneyi paylaşmak istersiniz?
Dave Grohl'un olacağı herhangi bir sahneye bizimde çıkıyor olduğumuz bir hayal bizi heyecanlandırırdı.
Çalmayı en sevdiğiniz “cover” hangisidir?
Meriva olarak çalışmaya başladığımızdan beri pek cover yapmadık. Ama daha önce çalarken en sevdiğimiz cover Deftones - Change'di
Albümünüz çıktığında ben yurtdışındaydım, itunes’da satışı olduğu için hemen aldım. Dün baktım Spotify’da ve Deezer’da da var. Dijital müzik platformları sayesinde albüme erişmek dinleyiciler için çok daha kolay.
Dijital müzik satışlarının müziğe katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pratikte müziğe erişimin daha kolay olması, her zaman daha iyi bir şey. Daha çok insana ulaşabilme imkanı her zaman daha yüksek oluyor. Ama seçeneklerin fazla ve hızlı erişilebilir olması insanların dikkatini dağıtabiliyor. Bir müziği yargılamak için verilen süre git gide daha da azalıyor. İlgi çekici görsel numaralar yapmazsanız, müzik güme gidebiliyor biraz.
İstanbul’da nerelerde olmak sizi etkiliyor, ilham veriyor?
Bu soruya semt olarak Avcılar ve Üsküdar diyebiliriz sanırım. Birbirimizi daha iyi tanımamıza vesile olan yer Üsküdar. Beşimizin de sadece müzik üretmek için aylarca kapalı kaldığımız evin olduğu yer ise Avcılar (Gülüyorlar).
Albümden benim favorim “Hepberaberyalnız” ve “Yeni Çocuk”. Özellikle “Yeni Çocuk”un bir hikâyesi var mı? Çok merak ediyorum.
“Yeni çocuk” doğmak üzere olan bir çocuğun ailesi ile olan ilişkisi ile ilgili bir şarkı. Anne karnında daha doğmamış bir bebeğin ağzından yazdık. Çocuk ailesine bilmeceler soruyor ve kendi gelişini müjdeliyor. Ama nasıl bir dünyaya adım attığını bilirmiş gibi umutsuz ve kırgın. “Bunca derdin içine niye soktunuz beni” diyor.
Albümdeki şarkıların sözleri de melodileri kadar güçlü. Sözlerini yazarken özellikle odaklandığınız bir alan/konu var mı? Güncel konular, gündem şarkılarınıza ne kadar yansıyor?
Teşekkürler öncelikle. Odaklandığımız ya da bir yaraya parmak basalım bu şarkıda gibi bir motivasyonumuz yok. Slogan olsun, sözler dillere yapışsın gibi bir kaygımız da yok. Ama yaşadığımız ülke ve çevremiz en büyük ilham kaynaklarımız.
Rahatsız olduğumuz şeyleri daha geniş bir bakış açısından görmeye çalışıp olabildiğince nüktedan ve ucundan da ironik bir şekilde yansıtmak istiyoruz. Birini ya da bir düşünceyi ne kadar sevmeseniz de onu parmakla gösterip sert bir şekilde yargılarsanız ortaya nefretten başka bir şey çıkmayacağını düşünüyoruz. Düşüncelerimiz uzlaşma gayretinde olmazsa herkes kendi kutbunda yaşamaya başlıyor.
Albüm lansmanından sonra dinleyicilerinizden gelen tepkiler nasıl?
Lansman sonrasında bizimle birlikte çoğunluk mutluydu. Tepkiler motive ediciydi.
İlk video “hepberaberyalnız”a geldi. Çünkü bizi ve albümün genelini iyi anlatacağını düşündüğümüz bir parçaydı. Bundan sonraki video henüz belirsizliğini koruyor. Kafamızda bir kaç parça var ve arasından o zamanın ruhuna ve çevresel şartlarına en uygun olanını seçmeye çalışacağız.
Turne programınız nasıl, yakın gelecekteki konserleriniz nelerdir?
Şu an için belli olan bir 20 Aralık tarihli Bronx’ta "Neyse-Meriva" konseri var. İki "Be The Band" birincisinin performansları olacak. Onun haricinde tarihleri belli olmayan Ankara, Eskişehir konserlerimiz olacak. Önümüzdeki dönemde elimizden geldiğince fazla yerde çıkmak için düzenlemeler yapıyor olacağız.
SAHNEDEN KULİSE
·Festival XXF – VeryVery French: ElectroDeluxe @Babylon, İstanbul, 15.11.2013, 23:30
·Gilles Peterson @Propaganda, İstanbul, 15.11.2013, 23:00
·Emre Aydın @ İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul, 15.11.2013, 20:00
·Mor ve Ötesi @ Jolly Joker, İstanbul, 15.11.2013, 22:00
·Alice Russell @Babylon, İstanbul, 16.11.2013, 22:00
·Olafur Arnalds @Salon İKSV, İstanbul, 18.11.2013, 21:30
·İstanbul Avrupa Korosu @İTÜ Mustafa Kemal Konferans Salonu, İstanbul,18.11.2013, 20:00
Şef Burak Onur Erdem ve Piyanist Lena Şenol’un eşliğinde İstanbul Avrupa Korosu’nun İTÜ’de vereceği konserin tüm geliri İTÜ Vakfı Burs Fonu’na aktarılacakmış.
