Boşanmış erkeğin eski eşiyle görüşmesi pek de masum olmuyor

Merhaba Güzin Abla, uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum. Bugüne kadar verdiğiniz cevaplar bana hep çok mantıklı gelmiştir.

Ancak "Yağmur Gözlü" rumuzuyla yazan kızcağıza verdiğiniz cevap beni eski günlere götürdü.

Boşanmış bir erkeği seven kızcağıza "Adam onunla geçinememiş, araları bozulmuş, anlaşamamışlar ki ayrılmışlar. Şimdi seni seviyor, seninle olmak istiyor. Arada bir, eski bir dost gibi, boşandığı karısıyla telefonda görüşmesi seni endişelendirmemeli" demişsiniz.

Gerçek her zaman sizin gördüğünüz kadar masum olmuyor maalesef. Ablacığım, ben de yıllar önce böyle biriyle, evlenmiş-boşanmış biriyle evlenme gafletinde bulundum. Gaflet diyorum çünkü ona güvenme hatasını yaptım.

Önceki evliliğinden bir kızı vardı ve bu yüzden eski eşiyle görüşmeleri çok doğaldı. Ama o görüşmek istemez "Şeytan görsün yüzünü" derdi. Sırf kızı yüzünden buna katlanmak zorunda olduğunu söyledim defalarca. Bana çok iyi bir insan olduğumu söyler dururdu bu yüzden. İçten içe kıskandığım olurdu ama bunu belli etmemeye çalışırdım. Çünkü o sizin de söylediğiniz gibi beni seçmişti. Ona haksızlık etmemeliydim ve etmedim de.

Ama evliliğimizin üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra, eşim bana eski eşini unutamadığını, tekrar görüşmeye başladıklarını söyledi. Üstelik tam da geleceğe yönelik planlarımızı hayata geçirmeye başladığımız dönemde. Bir çocuğumuz olsun istiyorduk ve bunu eşimin kızı ile paylaştık. Onayını da aldık ve ayrıldığımızda ben hamileydim ama bunu fark edemeyecek kadar bitkindim.

Bir haftada 4 kilo verdim, sonraki hafta 2 kilo daha verdim ve anormal bir şeyler olduğunu fark ettim. Doktora gittiğimde hamile olduğumu ve düşük yaptığımı öğrendim. Yaşadığım o psikolojik yıkımı anlatamam. Psikoloğa gittim, ağır depresyon ilaçları kullandım.

Önceleri, sevdiğim için tekrar bana döneceğini düşünerek boşanmak istemedim ama sonra o hayatına istediği gibi devam ettiği halde ben hep yarım yaşadığımı fark ettim. Ne evliydim, ne bekár ne de dul. İnsanlar evli olduğum halde neden yalnız yaşadığımı sorup duruyordu sürekli. Ben ise eşimin iş seyahatinde olduğunu söyleyip, dikkatleri üzerime çekmemeye çalışıyordum. Sonra vazgeçtim beklemekten ve boşandım. Kendime gelmem yıllarımı aldı.

Tabii herkes aynı karaktere sahip değil, herkesten aynı şey beklenmemeli ama ne zaman onun telefonu meşgulse, eski eşinin telefonu da meşgul oluyorsa, aralarındaki her neyse daha bitmemiş demektir.

Ortak bir çocukları yoksa dost olarak görüşmelerini doğru bulmuyorum çünkü insan bu kadar kıymet verdiği biriyle boşanmayı göze alamaz diye düşünüyorum.

Eşim benimle de boşandıktan sonra kendince dost kalmayı istemişti ama sonraları onun niyetinin ikimizi de aynı anda idare etmek olduğunu anladım. Çünkü sık sık kendisini ondan ayrıldıktan sonra yeni taşındığım ve yalnız yaşadığım evime davet etmemi istiyordu. Bu yüzden kendisiyle görüşmeyi tamamen kestim.

Yıllar sonra birini sevebilecek, güvenebilecek cesareti gösterebildim. Şimdi bir başkasıyla evliyim ve bebeğimi dünyaya getirmeye hazırlanıyorum.

Lütfen kızımız dikkatli olsun. Özellikle eski eşi ile bu kadar sık görüşüyorsa, yalanlarına inanmasın sakın. Yarın öbür gün eski aşkları tekrar alevlenirse gözü yaşlı kalmasın ortada.

RUMUZ: E.L.

Elbette bu tür ilişkiler de oluyor, boşandıktan sonra... Kimse bunu inkar edemez. Bu zayıf karakterli insanlar, bazen tümüyle kopamıyorlar eski eşlerinden.

Hele arada bir çocuk yoksa eski eşini dostça bile araması yuvasında kıskançlık yaratabilir.

Ama ben genelleme yaparak cevaplamıştım o mektubu... Gerçekten de erkek sevdiği halde niye boşansın. Demek ki aralarında aşk bitmiş ki, yeniden evlenmeyi istemiş.

Kıskançlık da çok kötü bir huydur kızım, insanı bıktırır. Bu nedenle o kızcağıza fazla dırdır etmemesini söyledim. Evlilikte en önemli şey karşılıklı güven değil midir? Güven duymazsan evlilik hayatı cehenneme dönmez mi?

Arkadaşımın sevdiği gençle çıktım ama o da beni aldattı

Sevgili Güzin Ablacığım, bundan önce de sana mektup yazmıştım. Fakat cevabını alamadım. Tabii ki sana kızgın değilim. Sana hak veriyorum. Çünkü insanların o kadar çok derdi var ki, benim derdim başkalarının yanında hiç önemli değil belkide.

Güzin Ablam, ben 19 yaşında genç bir kızım. Arkadaşımın sevdiği bir genç vardı. İnternette onunla konuşurken, beni o gençle tanıştırdı. Arkadaşımın sevdiği kişi, arkadaşımı sevmiyor. Ben de bu gençle konuşmaya başladım. Beni etkiledi. Çıkma teklifi etti. Arkadaşım o çocuğu seviyor diye başta kabul etmedim. Sonra kalbime yenildim ve kabul ettim. Bu arada arkadaşım da bunu öğrenince, bana ağır hakaretler etti ve benimle bir daha konuşmadı. Sanırım haklıydı da.

Arkadaşımı kaybetmeyi göze alarak sevgili olduğum genç de aslında beş para etmez biri çıktı. Benimle çıkarken başka bir kızla yakınlaşmış. Ve ben bunu bir arkadaşımdan öğrendim. Hemen açıp sordum. "Başkası ile çıkıyormuşsun" dedim. O da ilk önce yalanladı. Ben inanmadım ve ayrılmak istediğimi söyledim. Sevgilim de "Sana mutluluklar dilerim" dedi. Ben de "Sana da mutluluklar" dedim. O anda onun ne dediğini tahmin edemezsiniz: "Ben yeni sevgilimle çok mutluyum zaten" dedi.

O an sinirlerim tepeme çıktı ve onun için arkadaşımla yollarımızı ayırdığımı düşününce, gerçekten inanamadım. Ne yapsam bana bir akıl ver Güzin Abla. Bunu ne ablama, ne arkadaşıma söyleyebiliyorum. Tek cevap bulabileceğim kişi sensin.

RUMUZ: ÇARESİZ KIZ

Şimdi sevgili Beyaz (Beyazıt Öztürk) bu mektubunu okursa hemen yine beni gırgıra alır, haksız da değil yani, şu işlerin karışıklığına bir bakar mısınız? Sevgili kızım, hoş değil bu yaptığın, hiç hoş değil... Ama bence senden de hatalı olan sevdiğin genç. İki kız arkadaşın arasına girip onları birbirine düşürmeye çalışmak o kadar haince bir davranış ki...

Bir an kendini o kız arkadaşının yerine koyamaz mısın? Bir düşün bakalım, sevdiğin genci elinden alanın en yakın kız arkadaşın olduğunu öğrensen deli olmaz mısın? İşte şimdi aynı şeyi sen yapmışsın. Şimdikilerin deyimiyle biraz empati yap bakalım. Bu olay biraz da sana ders olmuştur umarım. Yine de bu gençten ayrılmakla çok isabetli bir karar almışsın.
Yazarın Tüm Yazıları