Bir Anadolu gezisinden izlenimler

GEÇEN hafta üç günümü Hürriyet Treni ile Orta ve Doğu Anadolu’da Erzincan-Kars-Sivas güzergahında geçirdim.

Bu seyahat vesilesiyle bir süre için İstanbul’un uzaklaşıp Anadolu’nun havasını teneffüs etmek, insanların nabzını tutmak ve bu illerdeki üst düzey kamu yöneticileriyle temas etmek imkanına sahip oldum. Bu kentlerin gelişme durumlarına, karşılaştıkları sorunlara göz atabildim. Sonuçta bu gezi, benim açımdan kısa ama verimli, zengin ve keyif verici bir tecrübe oldu.

ALTYAPI YATIRIMLARI

Gözlemlerimi başlıklar halinde özetlerken, önce göç olgusuyla başlamalıyım. Bu coğrafyada gözlenen büyük kentlere göç olgusu her üç kent için de geçerli. Nüfuz azalması nedeniyle Erzincan’ın TBMM’deki milletvekili sayısı bu seçimde 3’ten 2’ye, Sivas’ınki ise 6’dan 5’e düşmüş durumda. Kars, 3 milletvekilliğini koruyor.

Nüfusun gerilemesi, genel bir yönelişin devamı ama aynı zamanda tarım ve hayvancılık alanındaki ciddi sorunları ve bu kentlerin ekonomik alanda fark getiren, işsizlik olgusunu tersyüz eden bir canlılık yaratamadıklarını gösteriyor.

Ekonomik alandaki bu sorunlu tabloya karşılık, bu gezide beni en çok etkileyen altyapı alanında yapılan yatırımları bizzat yerinde gözlemek oldu. Örneğin cumartesi akşamı Sivas’ta havaalanına giderken üzerinden geçtiğimiz duble yol ileri standartlardaydı. Buna karşılık duble yollar açısından Sivas ve Erzincan için yapacağımız olumlu saptamaları Kars için tekrarlayamıyoruz.

VE YENİ HAVAALANLARI

Keza, gerek Erzincan gerek Sivas’a son bir yıl içinde kazandırılan yeni modern havaalanları da çok önemli altyapı yatırımları olarak dikkat çekiyor.

Buna paralel bir şekilde her üç kentin de ulaşım bağlantılarında son yıllarda kat edilen mesafe gerçekten kayda değer. Sivas ile İstanbul arasındaki düzenli hava seferleri 2007’de başlamış. Bugün THY ve diğer ticari şirketlerin uçakları Nuri Demirağ havaalanına haftada toplam 24-25 kez iniyor. Erzincan’a da İstanbul’dan günde 3 uçak iniyor. Erzincan’la İzmir arasında da seferler başlamış.

Bu arada, TCDD’nin başlattığı projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte Ankara-Sivas hızlı tren seferlerinin de 2014 yılında başlaması, ikinci aşamada hattın Erzincan’a uzatılması hedefleniyor.

Ulaşılan nokta, Doğu Anadolu’nun uzak bir diyar olmaktan çıkıp, Türkiye açısından havadan, karadan ve tren yoluyla artık kolay erişilebilir yakın bir bölge haline gelmiş olmasıdır. Toplumsal hareketliliği de artıracak olan bu gelişmenin önemli ekonomik, sosyolojik ve kültürel sonuçlar yaratması kaçınılmazdır.

SEÇİM ATMOSFERİ YOK

Gördüğüm üç kent içinde durumu en sıkıntılı gözüken Kars oldu. En son 10 yılı aşkın bir süre önce gelmiştim Kars’a. Bıraktığım gibiydi. Galiba değişen hiçbir şey olmamıştı Kars’ta. Değişen tek şey kentin kuzeyindeki tepeye yapılan İnsanlık Anıtı’ydı. Onu da yıkıyorlardı zaten.

Erzincan’da ise eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın elinin kente değdiği fark ediliyor. Sivas’a gelince, 1993’teki Madımak vahşetinin bu kentin üzerine düşürdüğü o koyu gölgeyi kaldırma çabasını hissediyorsunuz. Geçen cumartesi günü Madımak oteline gidip baktım. Bina restorasyondan geçirilerek, yepyeni bir dış görüntü verilmiş, açık renge boyanmış. Kültür merkezi kimliğiyle açılışı önümüzdeki ay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak.

Sivas’ta beni etkileyen bir olay, kentte kurulan İnsan Hakları Kurulu üyelerinin Hürriyet treninin yanına gelip stant açmalarıydı. Sivas’taki İnsan Hakları Kurulu, İçişleri Bakanlığı tarafından örnek seçilmiş. Kentte tam 32 noktada konulan kutulara vatandaşlar insan hakları ihlali olarak gördükleri her şikayeti iletiyor. Tabii her tür olaya ilişkin şikayet kutuya düşüyor ama yine de bir insan hakları farkındalığının yerel düzeyde başlamış olmasının değeri azımsanmamalıdır.

Bir başka gözlemim seçime ilişkin. Seçim atmosferi buralara pek ulaşmamış. Sivas’ta bağımsız aday eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in yürüttüğü iddialı kampanya nedeniyle ortam biraz ısınmış gözüküyor. Ama Erzincan ve Kars’ta aynı ısı derecesini algılamadım.
Yazarın Tüm Yazıları