Bilişimin yeni adresi Aydın mı yoksa Binali Yıldırım mı

İNDEX Yönetimi Kurulu Başkanı Erol Bilecik ile tam bir yıl aradan sonra buluştuk.

Bir yılda bilişim sektöründe nelerin değişip değişmediğini konuştuk.

"Değişmeyen şeyler cephesi"nden başlayalım.

Ankara’da bilişimin "adresi" hálá yok.

Erol Bilecik tam bir yıl önce "Karşımızda bilişim teknolojileri stratejilerini saptayacak kişi, kurum bulamıyoruz" demişti.

Bir yıl sonra aynı şeyi söylüyor.

"Bilişim sektörü büyük hayal kırıklığı içerisinde. Zira bilişime sahip çıkan mekanizma ortada yok".

Bu sözler üzerine Bilecik’e, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın sözlerini hatırlatıyorum.

Geçen hafta CeBİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) Fuarı’nı ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bakanlığının bilişim sektörünün sahibi olduğunu söylemiş.

Yıldırım, ayrıca yazılım geliştirecek olanlara 100 bin YTL devlet teşviki verileceğini de müjdelemiş.

Erol Bilecik’e bunu hatırlatınca gülümseyerek, "O halde bilişimciler Ulaştırma Bakanı’nın kapısını çalsın" diyor.

İndex Yönetim Kurulu Başkanı nihayet bir "adres" bulmuş olmaktan mutlu gibi.

Ancak durum o kadar basit değil.

Zira yeni kabinede, "Bilgi ve Teknoloji" faaliyetlerinin koordinasyonundan Devlet Bakanı Mehmet Aydın sorumlu.

TÜBİTAK da Mehmet Aydın’a bağlı.

O halde doğru adres hangisi?

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım mı?

Yoksa Devlet Bakanı Mehmet Aydın mı?

Acaba diğer konularda olduğu gibi"bilişim"de çok başlılık gibi bir durum mu söz konusu?

E-BAKANLIK HAYAL Mİ

Erol Bilecik,
bilişim sektörünün son derece önemsediği "E-Dönüşüm Türkiye İcra Kurulu"nun da yaklaşık bir yıldan beri toplanmadığını söylüyor.

İkinci AKP Hükümeti’nde böyle bir kurulun oluşup oluşmayacağı da henüz belli değil.

İlk dönemde faaliyette bulunan kurul devletin e-dönüşümünü tamamlaması için 80 madde tespit etmiş.

Bunların 40 kadarı hayata geçirilmiş.

Bilecik, "İngiltere’deki gibi bir E-Bakanlık oluşturulmuş olsaydı her şey çok daha hızlı gelişirdi" diyor.

Peki bir yılda bilişimde "değişenler" cephesinde neler var?

Bilişim sektörünün toplam işlem hacmi 5 milyar dolara ulaşmış.

Bir yıl öncesine göre önemli bir artış söz konusu.

Bu sektörde önemli bir dağıtım ağına sahip olan İndex’in örneğin cirosu 2006 yılında 762 milyon dolar iken 2007’de 1 milyar dolara ulaşacak.

Bilgisayar kullanımının giderek yaygınlaştığına hepimiz tanık oluyoruz.

68 bin ilkokulun 50 binine bilgisayar girmiş.

Etrafta artık daha sık duyuyoruz "Bizim çocuk da bilgisayar istiyor" diyenleri.

Bilgisayarı borç harç, krediyle almak mümkün ama internet bağlantısı ne olacak?

ADSL bedeli dar gelirliler için önemli bir yük.

Bilecik "Bu noktada Türk Telekom’a, hükümete önemli görev düşüyor" diyor.

İnternete erişim ucuzlamak zorunda.

Ankara’da adres belli olsa belki bu konuda hem bilişim sektörü, hem STK’lar baskı yapabilir.

Bilgisayar kullanımı ilkokullarda, gençler arasında giderek yayılsa da bu akıma karşı koyan bir kesim var:

KOBİ’ler.

Erol Bilecik "KOBİ’ler henüz bilişim teknolojilerinin radarına girmedi" diyor.

Türkiye’deki KOBİ’lerin sadece yüzde 38’i bilişimle tanışmış durumda.

Türk ekonomisinin önemli ayağı olan KOBİ’lerin bilişimin radarına takılmama durumu Ankara’nın öncelikli işler listesinde olmalı.

Ama döndük dolaştık yine "adres" meselesine geldik galiba.
Yazarın Tüm Yazıları