Berlin’de Oscar tahminleri

Festival için Berlin’e gelen Hollywood ünlülerine tahminlerini sorduğumuzda herkesin tek bir isimde birleştiği ’En İyi Yönetmen’ dalı oldu.

Robert de Niro, Matt Damon ve hatta aynı kategoride aday olan Clint Eastwood bile ’En İyi Yönetmen Oscarı’nın artık Martin Scorsese’ye verilmesi gerektiğini söylediler. ’Artık’ kelimesinin altını çizmek istiyorum; çünkü Scorsese daha önce 5 kez heykelciğe yaklaşmış ama şeytanın bacağını bir türlü kıramamıştı.

Clint Eastwood bile oyunu rakibinden yana kullandıktan sonra ödüllerin sahiplerini bulacağı 25 Şubat, Martin Scorsese’nin Oscar’a kavuşma gecesi olacak diyebiliriz herhalde.

Akademi, Scorsese’yi 6. kez eli boş gönderirse gerçekten ayıp olur.

Not: Berlin’de Altın Ayı Ödülü Çinli yönetmen Wang Quan’ın Tuya’nın Evliliği isimli filmine gitti. Robert de Niro’nun yönetmenliğini yaptığı İyi Çoban’da (The Good Shepherd) rol alan oyuncu ekibi Gümüş Ayı aldı. Panorama bölümünde gösterilen Özer Kızıltan imzalı Takva ise FIPRESCI Ödülü’nü kazandı.

Oscar’da ilginç tablo

Önümüzdeki pazar gecesi Los Angeles Kodak Tiyatrosu’nda yapılacak 79. Oscar töreni öncesinde bu yılın adaylıklarıyla ilgili birkaç şey söylemem gerek.

Oyunculuk dallarındaki isimlere bakınca ortada ilginç bir tablo olduğunu görüyoruz. Aday olması beklenen Brad Pitt (Babil), Jack Nicholson (Köstebek), Johnny Depp (Karayip Korsanları 2) gibi yıldızlar yarışın dışında kalırken, daha önce adını bile duymadığımız Meksikalı, Japon oyuncular 25 Şubat’ta ödül bekleyecekler arasında olacak.

Bu yıla damgasını vuran bir başka farklılık da oyunculuk kategorisindeki İngiliz egemenliği. En İyi Kadın Oyuncu dalında Helen Mirren, Judi Dench, Kate Winslet, En İyi Erkek Oyuncu’da ise Peter O’Toole aday olarak İngilizler’in yüzlerini güldürdü, gururlarını okşadı.

Yılın sürprizi ise 8 farklı dalda adaylığı olan Rüya Kızlar’ın (Dreamgirls) En İyi Film ve Yönetmen dallarında adının geçmemesi.

Adaylarıyla bile bu kadar sürpriz yapan 2007 Oscarlar’ı daha nelere gebe, pazar gecesi göreceğiz.

Milli Vanilli skandalı film oluyor

Traji komik Milli Vanilli olayını hatırlarsınız.

1990 yılında ilk albümleriyle Grammy kazanan grup bundan kısa bir süre sonra şok etkisi yaratan bir haberle müzik dünyasını sarsmıştı: Şarkıları söyleyenler, yani albümde seslerini duyduğumuz kişiler aslında onlar değildi!

İşte bu düzenbazlığın detaylarını kısa bir süre sonra beyazperdede izleme imkanı bulacağız.

Milli Vanilli’nin hikayesinin film haklarını satın alan Universal Pictures projeyi senarist-yönetmen Jeff Nathanson’a teslim etti bile.

Eldeki malzeme iyi. İki yakışıklının görüntüsünü iki sıradan, ama iyi şarkı söyleyebilen insanın sesiyle satma fikrinin ürünü olan Milli Vanilli’nin hikayesi perdeye yakışır, ortaya çıkacak film gerek müzikleri gerekse de entrikalarla dolu konusuyla baştan sona ilgiyi ayakta tutar bence.

İşi ustalarından öğrenin

Film Yön (Film Yönetmenleri Derneği) ustalardan oluşan bir kadronun ders vereceği Uygulamalı Sinema Kursları’na başlıyor.

Lütfi Ö. Akad, Filiz Akın, Feyzi Tuna, Nedim V. Otyam, Özdemir Öğüt, Halit Refiğ, Duygu Sağıroğlu ve Memduh Ün’ün vereceği kurslar 24 Şubat-29 Nisan tarihleri arasında hafta sonları gerçekleşecek. Bilgi için: 0 212 293 90 01’i arayabilirsiniz.