Beni sevdiğini eşinin yanında açıklamıştı ama ona döndü

Güzin Ablacığım, yurt dışında yaşayan bir genç kızım.

Evli ve çocuklu bir insana aşık oldum. Hem de deli gibi; o da bana aynı şekilde aşık oldu. 3 senedir bu ilişkiyi sürdürüyorduk. Tabii gizli olarak. Ama şimdi ortaya çıktı.

Karısıyla aynı evde neredeyse hiç kalmıyordu. Hep benimleydi; benimle arası iyiyken tabii. Aramız bozulup tartışmaya başladığımız anda karısına, evine dönüyordu. Ta ki ben barışıncaya kadar... Sonunda karısı beni aradı, görüştük. Ben ona her şeyi anlattım, karısı da ailesine anlatmış. Aileler arasında çok büyük olaylar çıktı; bu evlilik akraba evliliği olduğu için ortalık iyice karıştı. O da karısının yanında beni çok sevdiğini, karısını sevmediğini, beni her zaman seveceğini söyledi. Ama ona, yani evine geri döndü. Her zaman, herkesin yanında beni çok sevdiğini söylüyordu. Şimdi neden döndü, Güzin Abla; bunu öğrenmek istiyorum. Onu çok seviyorum; ama karısına ve çocuklarına da çok üzülüyorum. Beni sevdiğine de tüm yüreğimle inanıyorum. Arkadaşı; karısının yanında sevgisini açıkladığında, benim susup, "Ben de seni seviyorum" dememem yüzünden bana kırıldığını, inancını kaybettiğini anlattı. Yalvarırım ablacığım bana yardım et. 

RUMUZ: ZOR AŞK

Sevgili kızım, her ne kadar aile zoruyla akrabası olan bir kızla evlendirilmiş ve belki de gerçekten onu hiç sevmemiş bile olsa sevdiğin erkek sonuçta evli ve çocukları olan bir adam. Eşinden kolay kolay kopamıyor demek ki... Seni ne kadar severse sevsin, sonuçta ailesinin isteklerine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Bu olayla ilk defa karşılaşmıyorum, inan. Erkekler bile, sıklıkla aile zoruyla evlendiriliyor, ailelerine karşı gelemiyor, bir şekilde mutsuzluğu kabul ediyorlar. Bunun en iyi örneği sonunda kaderine isyan edip, her şeyi terk etmeyi göze alan "Binbir Gece" dizisinin kahramanlarından Ali Kemal. Senin sevdiğin adam da bu tür bir aile kurbanı ama, onlara karşı gelememiş anlaşılan. Belki de gerçekten sana ne derecede güvenebileceğini bilememiş olabilir. İşte nedeni bu... Ama seni mutlaka seviyor olmalı; ki tüm cesaretini toplayıp ailesinin ve karısının karşısında sana olan sevgisini haykırabilmiş. Şimdi artık senin için bir süre daha beklemekten başka yapılacak şey kalmamış. Kararı o verecek, mücadeleyi o göze alacak... Ya da kaderine boyun eğecek. Dolayısıyla sen de...

Evliliğim beni ruhsal bunalıma sürükledi

Güzin Ablacığım; ben 40 yaşında üç çocuk annesi bir kadınım. Yardımınıza ihtiyacım var. Görücü usulüyle evlendim ama evlendim evleneli yüzüm hiç gülmedi. Eşim o gün bu gündür çalışmadı. Çalışsa da birkaç ay çalışıp sonra sırt üstü yattı. Kaç yıldır sadece benim kazancımla geçiniyoruz. Üstelik eşim bakarsın gider tüm paramızı harcar, nereye harcadığını bile bilmem... Boşanmak için çabalıyorum ama ailemi razı edemiyorum. Beni baba evine kabul etmediler. Geri yolladılar. Boşanmak istediğimi kocama söylediğimde ise beni çok kötü dövdü. Neredeyse hastanelik oluyordum. Sonuçta ben çalışıyorum. O yiyor. Oysa çocuklarımı iyi yetiştirmek istiyorum. Bunun için çok çalışmaya da razıyım. Kocamın normal biri olduğunu sanmıyorum. Ama giderek bu evlilik yüzünden ben de onun gibi ruh sağlığımı kaybediyorum. Onunla yaşamak, ona katlanabilmek için dayanabilecek gücüm kalmadı ve ruhsal bunalıma sürüklendim. Ne yapmamı önerirsiniz?

RUMUZ: NASIL BOŞANAYIM

Sevgili kızım, sana bu kadar kötü davranan ve senin paranı yiyip keyfine bakan bir adamla her şeye rağmen, neden geçinmeye çalışıyorsun... Çocuklarının hatırı için mi? Sana yazık olmuyor mu? Belki de hálá eşinin düzelebileceğini umuyorsun. Kendini de problemli sanıyor, ona katlanabilmek için verdiğin mücadelede yardıma ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun. Problemin elbette ki kocanın davranışlarından kaynaklanıyor. Sana dayak atmaktan kaçınmayan bu adamdan ne bekliyorsun? 21 yüzyılda Türk kadınının çaresizliği işte bu tür ailelerden kaynaklanıyor. Ailenin seni eve almayıp destek olmaması kabul edilir gibi değil. Bu adam işte ailenin sana sahip olmaması yüzünden rahatlıkla böyle davranabiliyor. Onun gerçekten tedaviye ve nasihate ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Birileri mutlaka ona çocuklarının sorumluluğunu hatırlatabilmeli, eşinin kazancıyla geçinmenin yanlışlığını anlatabilmeli... En iyisi bir psikologa ya da bir evlilik terapistine gidin. Her ikinizin de sorunlarını dinleyip size yön versin. Ama her şeyi deneyip de sonuç alamazsan kızım; çocuklarını alıp, kendine yeni bir hayat kurmaktan da çekinme. Sana dost elini uzatacak, birileri mutlaka çıkacaktır.

Bizi terk eden annem başka bir adamla yaşıyor

Annem ve babam ayrı yaşıyor Güzin Abla. Annem bizi terk etti; şu an başka bir adamla yaşıyor. Evin tüm sorumluluğu üzerimde. Herkes çok üstüme geliyor. Dışarıda mutlu görünsem de odama girdiğimde sessizce ağlıyorum. Ne olursa olsun ben annemi çok seviyorum. Hiçbir kadının boş yere evi terk etmeyeceğini de bilsem, yine de onu affedemiyorum. Artık intihar planları yapmaya başladım. Herkesten çok sevdiğim annemi 3 aydır görememek bana işkence. Üniversite sınavım da berbat geçti. Ne yapabileceğimi söyler misin?

RUMUZ: ADI YOK

Yıkılan yuvalarda en büyük darbeyi çocukların yediğini, en büyük acıyı onların çektiğini her zaman söylerim. İşte sen de böyle parçalanmış bir ailenin çocuğu olarak bu gerçeği yansıtıyorsun. Ama hayır, tüm inançlarını ve sevgini kaybetmene razı olamam. Hele intihar düşünceni asla kabul edemem. Annen kim bilir neden evden kaçmış? Çocuklarını bırakmayı bile göze almış. Bir anne için bu hiç de kolay değil. Sonuçta o annendir, onu elbette seveceksin. Bir şekilde de mutlaka ona ulaşacak, onu görmeye çalışacaksın.
Yazarın Tüm Yazıları