Ben sana mecburum!

YEREL seçimlerde artık şu durum kesinlik kazandı. Buna göre belediye başkan adayları iki şekilde belirleniyor:

Birincisi "ben kendim istemediğim sürece beni buradan kimse alamaz"; ikincisi ise bir partinin veya parti başkanının "alın, bu sefer de buna oy vereceksiniz" diyenler...

Ankara’da yaşayanlar için bu kalıba uyanları hemen yerli yerine oturtabilirsiniz.

"Beni kimse alamaz" diyenlerin başında 80 yıllık başkentin 20 yılına ipotek koyan ve o kenti egzos cennetine (!) çeviren, bulvarlarının altını-üstünü delik-deşik eden kalıplaştırılmış varoş kavramını Türk yaşam biçimine sokan şehrin şahı, padişahı Melih Gökçek gelir... Ki bilmeyen anlamayan ve onun karşısında pes etmeyen yoktur.

Ötekisi ise Ankara’nın Çankaya ilçesidir.

Burada bu ilçede yaşayanlar ise başka türlü mahkumlardır.

Bunlar da Çankaya’nın Cumhuriyetin manevi değerlerine sahip çıkmaya çalışan, ona her dönem dört elle sarılmaya çalışan yurttaşlardır ki seçimlerde hangi adem oğlu ademi getirip karşılarına koysanız ve ’alın budur’ derseniz boynu bükük ’peki efendim’ diyenlerdir.

Birinciyle uğraşabilmek haddimize düşmez de ikinciye daha doğrusu Çankaya ilçesini yönetenlerin aflarına sığınarak (mahkumlarıyız ya) bir maruzatımız var.

Acaba diyoruz ki bu ilçenin bozuk olan sokak ve caddelerinin onarımını yapmak zor mudur? Zira Melih Gökçek varoşlarında gördüğümüz kaldırım taşları içimizi gıcıklıyor!

Bu nedenle Çankaya ilçesinin kırık-çatlak kaldırım taşlarının arasında biriken su birikintileri üzerine bastığımızda ömür boyu mu pantolon paçalarımızdan içeri doluşacak?

Bura insanları kuşatılmış, kiraya verilmiş, ona-buna satılmış, peşkeş çekilmiş yaya kaldırımlarına kavuşacak mı?

Kızılay’ın göbeğindeki masum minicik ama manevi değeri çok büyük olan Güven Park’ın bakımı yapılacak mı?

Yani oradaki heykeller temizlenebilecek mi, çöplüğe dönüşen ortadaki havuzun içi (su olmasa da olur) temiz tutulabilecek mi?

Herhalde Çankaya ilçesini yönetmeye kalkışanlar kalkıp da "Paramız yok, Melih Gökçek bize para vermiyor" diyemezler!

Çankaya’nın sayın belediye başkanının sağa-sola "Muhterem Ankaralılar emlak verginizi şuralara ödeyin" diye bez afişler astırmasına gerek yok.

Zira en lüks oteller, restoranlar, kebapçılar, kuru fasulyeciler, mağazalar, galeriler, eğlence mekanları, barlar, gece kulüpleri, hanlar-hamamlar, lüks konutlar Çankaya bölgesinde...

Yine de bir küçük havuz temizlemeye birkaç ara sokak ya da cadde onarmaya olanak yoksa bizim de diyeceğimiz birşey yok!

Ne bilelim eski belediye başkanının deyişiyle yamyamlık mevzubahisleri henüz çözülmemiştir belki!

Yine de ne olursa olsun Çankaya’dayız ve şairin ’Ben sana mecburum’ dediği gibi...

Biz mecburuz! C.Y.

KISA... KISA...

ODTÜ Mezunları Derneği’nin düzenlediği ’Ekonomik kriz nereye gidiyor’ konulu panel bugün 19.30’da Derneğin Vişnelik Salonu’nda yapılıyor. Yöneten: Prof.Dr. Ergun Türkcan. Konuşmacılar: Prof.Dr. Korkut Boratav, Prof.Dr. Bilsay Kuruç ve Dr.Erhan Göksel.
Yazarın Tüm Yazıları