Bedensel sağlıkları yerinde ama ruhsal durumlarını soran yok

Son haftalarda ABD başkan adaylarının sağlık raporları açıklanıyor birbirinin peşi sıra: Önce Cumhuriyetçi Parti’nin adayı John McCain’in tam 1170 sayfalık raporu açıklandı.

Ardından Demokrat Parti aday adayı Barack Obama’nınki doktoru tarafından duyuruldu. Beyaz Saray’a çıkacak başkanın herhangi fiziki bir sağlık sorunu bulunmaması güzel de aklıma takılan bir soru var: Kafalarının da sağlıklı çalışıp çalışmadığını tam bilemiyoruz. Önümüzde, George Bush gibi bir örnek varken bence Amerikan başkanlarının "ruh" ve "kafa" sağlığı da çok önemli.

Geçen gün haber ajanslarına göz atarken şöyle bir başlık dikkatimi çekti: "Obama’nın sağlığı mükemmel."

Söz konusu olan Demokrat Parti’nin ABD başkan aday adayıyla ilgili bir sağlık raporu. Rapor, Barack Obama’nın 21 yıllık doktoru David L. Scheiner tarafından kaleme alınmış.

Buna göre, Obama hipertansiyon, kalp ve prostat sorunu yaşamıyor. Kolesterol seviyesi gayet iyi ve devamlı koştuğu için bedeninde yağ fazlası da yok. Başkan aday adayının biricik günahı birkaç kez bırakmayı denediği halde vazgeçemediği sigara.

"Ancak," diyor doktor Scheiner raporunda "Obama yeniden sigarayı bırakma gayreti içerisinde. Nicorette sakızı şimdilik iyi sonuç veriyor gibi."

46 yaşındaki Barack Obama’nın bir sayfalık raporu durduk yerde yayınlanmıyor elbette.

Bundan tam bir hafta önce Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı John McCain’ın tam 1170 sayfalık sağlık raporunun kamuoyuna duyurulduğunu hatırlatmam gerek.

Anlayacağınız Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler "Hangi başkan adayı daha genç, daha sağlıklı" yarışında.

Yaş faktörü bir yana, McCain’in geçmişinde önemli sağlık sorunları var. Zaten sağlık raporu da bir doktor değil, ünlü Mayo Kliniği’nden tam üç doktor tarafından gösterişli bir konferansla açıklanıyor.

MCCAIN’İN TEMİZ RAPORU

McCain geçen 15 yıl zarfında tam dört kez deri kanserinin melanom türüne yakalanmış. Bin sayfanın üzerindeki sağlık raporunda, McCain’in deri kanserini nasıl atlattığı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.

Böbrek taşı, bağırsak polipleri gibi başka hastalıkları da atlattığı vurgulanıyor.

Sonuçta cumhuriyetçi başkan adayı bugün temiz. Beyaz Saray’a çıkmasını engelleyecek hiçbir hastalığı yok.

ABD gibi bir süper gücün dizginlerini teslim edeceği başkanlarının sağlıklı olması Amerikalıları rahatlatmıştır mutlaka.

Yalnız Amerikalıları mı? Amerikan başkanının ağzından çıkacak her söze kilitlenmiş ülkeler de kuşkusuz aynı duygular içindedir.

Yani bu raporları tüm dünyaya verilmiş mesajlar olarak da algılamak mümkün. "Merak etmeyin seçeceğimiz yeni ABD Başkanı sağlıklıdır."

Süper güç ağırlığının farkında.

Ya ruh ve kafa sağlığı?

İtalya’da Silvio Berlusconi nisan ayında yeniden başbakanlığa seçilmeden böyle bir sağlık raporunun açıklandığını hatırlamıyorum. Oysa Berlusconi tam 74 yaşında ve Toskana bölgesindeki seçim kampanyası sırasında herkesin gözü önünde bayılıp yere düşmüştü. Acilen helikoptere bindirilip Milano’da hastaneye kaldırılmıştı.

Berlusconi’nin geçmişinde bir de prostat kanseri de var. Sağlıklı ve genç görünmesinin nedeni yüzünü birkaç kez gerdirmiş olmasına bağlanıyor.

Neticede İtalya’da hiç kimsenin aklına 74 yaşındaki başbakanla ilgili bir sağlık raporu açıklamak gelmemiş,

Beyaz Saray’a çıkacak başkanın herhangi "fiziki" bir sağlık sorunu bulunmaması güzel de, benim aklıma takılan bir soru var: Gözlerimize sokulan bu sağlık raporlarında başkan adaylarının "ruhsal" durumlarıyla ilgili hiçbir veri yok.

Kafalarının da sağlıklı çalışıp çalışmadığını tam olarak bilemiyoruz.

Önümüzde, başımıza feci belalar sarmış olan Başkan George Bush gibi bir örnek varken bence Amerikan başkanlarının "ruh" ve "kafa" sağlıkları çok önemli.

Diyorum ki, dünya kamuoyu sadece "kanser, yüksek tansiyon, kolesterol" gibi bilgiler içeren sağlık raporlarıyla asla yetinmemeli.

Başkan adaylarından daha fazlasını talep etmeli.
Yazarın Tüm Yazıları