Bayramlık notlar

Bayramda gelen mesajları silmek için resmen mesai harcamak gerekiyor. Bir de o kişiye özel olmayan, fena halde genel, üstelik sıradan, tatsız tuzsuz mesajlara yanıt vermeni bekleyen var.

Yanıt da verirsen harcanacak mesai günün yarısını işgal edebilir.

O yüzden: Bitsin artık bu bayram sms’leri işkencesi.

Atmayın birbirinize hayırlı bayram dizeleri (hele ki böyle kafiyesi denk gelenleri, hiççç).

n Meme kanserine dikkat çekmek için sadece ünlülerin soyunmasına gerek yokmuş işte. Eve Dergisi’nde bu ay yayınlanan bir fotoğraf ve röportaj bunu kanıtladı. Hem de çok çarpıcı bir şekilde.

Kanser nedeniyle bir göğsü alınan Melda Irmakkesen hiç çekinmeden (göğsünü gere gere) çıplak poz vermiş, "ben sadece bu göğüslerden ibaret değilim" demek için.

Melda Hanım’ın cesareti en iyi bayram hediyesi bence...

n Ata Demirer’in tişörtünde Hotmale yazıyor diye Avrupa Yakası’nın tekrarında tişörtün üzerini sansürlemişler. Çünkü Hotmale gay porno sitesiymiş. Böyle haberi çıkınca merak edip siteye giriyor insan tabii. Bunu yapan da çoktur, eminim. Gayet doğal.

Hotmale sitesi patlama yapmış olabilir.

Keşke Ata bundan sonra Youtube tişörtü filan giyse de işe yarasa. Unutuldu gitti yine Youtube ve ayrıca diğer yasaklılar...

n Peki Ata bilerek mi giymiştir o tişörtü? Sanmam. Üzerinde ne yazdığını bilmeden İngilizce tişört giyen ortalıkta çok da ondan.

n Hümeyra hediye etmiş olabilir mi o tişörtü? İntikam için filan...

n Bebek’teki Caffe Nero’da siparişinizi aldıktan hemen sonra istisnasız şöyle diyorlar, "Beğenmediyseniz lütfen söyleyin efendim". Öyle alışmışlar ki bu cümleyi söylemeye, bir süre sonra cümle sanki değerini kaybediyor.

Gerçi laf olsun diye söylemiyorlarmış. "Çay acı, beğenmedim" dedim, hoop yeni bir çay getirdiler. Ama o çay da acıydı.

Yandaki saksıya dökmek istedim.

n Bayram tatili ve işte yollar bomboş İstanbul’da! Bu "boşluk" gazıyla önce Bebek’e sonra da -ne alakaysa- Bayrampaşa Ikea’ya gittik. Yollar akıyordu hakikaten, kimseler yoktu. Ama Ikea’nın içi mayn got, mayn got! Vızır vızır kalabalık... Havasız üstelik içerisi.

Yiyecek içecek kısmını genişletmişler. İsveç peynirleri, kurabiyeleri, kıtır ekmekleri, tüpte satılan soslu yengeç etleri filan...

Semt pazarı yerine bu ithal pazardan alışveriş ediyor artık yöre halkı.

Malum, meşhur köftesi de ucuz buranın. Ikea herhalde dünyanın başka hiçbir yerinde bu kadar "yiyecek mekanı" algısına sahip değildir.

n Sisi’nin Hülya Avşar’a, "Ameliyat olmaya gittiğimde, sperm bankasına gelecekte çocuğum olsun diye sperm verdim. Şimdi çocuk sahibi olmak istiyorum, sen de çok güzel bir kadınsın. Benim spermlerimden bana taşıyıcı anne olur musun?

Kaç para istersen vereyim, gerçi senin paraya ihtiyacın yok ama amme hizmeti olarak doğurursun!" şeklindeki teklifi son günlerin en flaş teklifiydi bence.

Sisi de ne cingenekon, programa konuk olarak katılıyor ama programı resmen ele geçirmiş, yönetmiş adeta. Şok teklifler yapıyor Avşar’a.
Yazarın Tüm Yazıları